Yeni yılın ilk haftası, 05.01.2015 günü ulusal basında yer alan habere göre ikinci çözüm paketi TBMM’ne sunulacak. Basında yer alan çözüm paketini genel af, cezalarda indirim, infaz yasası, terörle mücadele yasası ve barış süreci açısından kısaca inceleyeceğiz.

İkinci çözüm paketinin temel hedefi PKK ile varılan uzlaşma protokolüdür. Bu protokol resmen açıklanmadığı için içeriği konusunda yorum yapmak mümkün değildir. Basında yer alan habere göre çözüm paketi ile dağdan eve dönmeler etkinlik pişmanlık dışında yeni bir formüle bağlanacak.  Bu nasıl bir formül olacak? Bu konuda basında çıkan haberde bir netlik yoktur. Haberin satır aralarında  nasıl bir formül öngörüldüğünü bulmaya çalışacağız. Haberde şöyle deniliyor:


“Paketle, "hayata, siyasete, eve" dönüş için hukuki alt yapı netleştirilecek. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Türkiye'ye ilişkin düşünce ve ifade özgürlüğü başta olmak üzere ihlal kararları tek tek tarandı. Bu karalara neden olan ilgili yasa maddeleri elden geçirilirken, TCK, TMK'da köklü değişikliklere gidiliyor.”

Hayata, siyasete ve eve dönüş için suç işlemiş olan bu insanların suçlarının bir şekilde af edilmesi gerekir; genel af ile veya başka bir şekilde.

Haberde yapılacak değişiklikler şöyle sıralanıyor:

1-    3713 sayılı Terör ile Mücadele yasasının 5. Maddesi değiştirilecek,

2-    5237 sayılı TCK’nın 220 ve 314. maddeleri değiştirilecek,

TMK Madde 5

Terörle mücadele yasasının 5. maddesi söz konusu suçlarda cezanın % 50 arttırılmasını öngörmektedir. Bu maddede yapılacak değişiklik bu suçlardaki bu arttırmayı kaldırmak olabilir.

TCK 220

TCK 220 örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişiyi örgüt üyesi gibi cezalandırmaktadır. Bu madde de TMK 5 gibi cezayı arttıran bir düzenlemedir.

TCK 314

TCK’nın 4 ve 5. bölümlerinde yer alan suçların cezasını düzenlemektedir ve 10 yıldan 15 yıla kadar ceza öngörmektedir.

İnfaz yasasında yapılacak değişiklikler

Normal dediğimiz suçlarda meşruten tahliye cezanın üçte ikisinin çekilmesini öngörürken terör suçlarında dörtte üçünün yatılmasını öngörmektedir.

Terör suçluların diğer suçlulardan ayırarak terör suçluları için yapılacak bu değişiklikler dağdakilerin, hayata, siyasete ve eve dönüşüne yeterli olamaz. Şöyle bir hesap yapalım; 18 yıla mahkum olan bir hükümlü normal bir suçlu ise cezasının üçte ikisini çekerek tahliye olacaktır, yani 12 yıl yatacaktır. Bu hükümlü terör suçlusu ise cezasının dörtte üçünü yatacaktır, yani 13.5 yıl yatacaktır. Bu indirim terör suçlusu için çok bir şey ifade etmez..

TCK’nın terör suçlarında öngördüğü artırımların kaldırılması ise cezayı ortadan kaldırmayacak, normal suçlu ile eşit düzeye getirecektir.

TCK 314

TCK 314 deki terör örgütü suçunun  kaldırılması ise bir özel aftır.

Bütün bu nedenlerde ikinci çözüm paketi diye basında yer alan paketin; dağdakilerin hayata, işe, siyasete ve eve dönmelerini sağlayabilecek değişiklikler olamaz, daha fazlası gerekir. Basında yer alan ikinci çözüm paketi bu açılardan gerçekçi değildir.

Dağda olmayıp hapiste olanlar ne olacak?

Basında yer alan ikinci çözüm paketi sadece dağdaki terör suçlularından söz etmektedir. Hapiste olan KCK, PKK mahkûmları ne olacaktır? Paket bu açıdan da inandırıcı ve yeterli değildir.

Barış süreci bütün suçları kapsayan bir ceza indirimini öngörmek zorundadır. Bu ceza indirimi de en az 10 yıl olmalıdır. Bunun dışındaki hiçbir çözüm gerçekçi ve barış sürecinin amacına uygun olamaz.

NOT: 10 yıllık ceza indirimi TCK, İnfaz yasası ve Terörle Mcadele Yasasında yapılacak değişikliklerle birlikte Rahşan af yasasında  terör mahkumlarını kapsayacak bir düzenleme ile birlikte düşünülmelidir. Bu konuda iki yazımı özetleyen yeni bir yazı yazacağım..

Rahmi Ofluoğlu

Hukukçu