Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesinde 157 sanıklı Hava Kuvvetleri 'mahrem imamları' davasına 1- 2 Ağustos tarihlerinde devam edildi.

Verdiği ifade ile Hava Kuvvetlerinde çoğu F16 pilotu 81 kişin tutuklanmasına neden olan itirafçı tanık Ufuk I 2 gün boyunca mahkeme önünde ifade verdi, sanık ve avukatlarının sorularını cevapladı.

Tutuklu 81askeri personel hakkında dosyada mevcut iki delil mevcut; itirafçı tanığın sanıklar aleyhindeki ifadesi ve isimsiz gönderilen bir mail. Söz konusu mailin de itirafçı tanık tarafından gönderildiği değerlendirilmektedir. Çünkü Ufuk I’nın ifadeleri ile mail benzer içerikte. Bu nedenle olacak mahkeme başkanı itirafçı tanığa bu maili sen mi gönderdin diye sordu. Tanık ise “namusum şerefim üzerine yemin ederim ben göndermedim” cevabını verdi.

02 Ağustos günü Ufuk I’ın Av. Rahmi Ofluoğlu’nun sorularına verdiği cevaplar 81 askeri personel açısından çok önemliydi.

5 saat aralıksız ifade veren Ufuk I’nın konuşmasında sık sık namusum “şerefim üzerine yemin ederim” dedi. Ufuk I’nın ifadesinde 50 civarında farklı otomobilin marka, model ve rengini doğru olarak söylemesi, sanıkların anne babalarının mesleklerini, sahip oldukları gayrimenkulleri bulundukları semtlere kadar doğru olarak bilmesi sanık avukatlarının dikkatini çekti.

Arabaların marka ve modellerini, renklerini, sahip oldukları gayrimenkulleri, aile fertlerinin mesleklerini eksiksiz söyleyebilen itirafçı tanık birçok soruya hatırlamıyorum, kod adını bilmiyorum, soyadını bilmiyorum gibi cevaplar verdi.

Ufuk I’ın 81 sanığı aklayacak ilginç cevapları

Av. Rahmi Ofluoğlu

  1. İfadenizde sohbet toplantılarında Mustafa Kara’nın önce gündemi okuduğunu söylediniz, bize bir sohbet toplantısının gündemini söyler misiniz?
  2. Bize bir sohbet toplantısında konuşulanları özetler misiniz?

İtirafçı tanığın bu sorulara verdiği cevaplarda silahlı terör örgütü faaliyetleri ile ilgili tek bir sözcük bile olmadığı görüldü. Bunu üzerine Rahmi Ofluoğlu sordu;

Sohbet toplantılarında;

  • Anayasal düzeni cebir ve şiddet kullanarak değiştirme konuşuldu mu?
  • Hükümeti cebir ve şiddet kullanarak devirmek konuşuldu mu?
  • TBMM’ni cebir ve şiddet kullanarak ortadan kaldırmak konuşuldu mu?

Sanık bu sorulara kesin ve net bir biçimde hayır cevabı verdi ve “herkes ahiretini kazanmak, Allah rızası için işler yapmak için örgütteydi” dedi.

Bunun üzerine Av. Rahmi Ofluoğlu;

Silahlı terör örgütü kapsamında eylemleriniz oldu mu diye sordu.

Ufuk I “kesinlikle hayır” cevabını verdi.

Av. Rahmi Ofluoğlu; peki, benim müvekkilim Uğur E’nin yasalara aykırı bir faaliyetini gördünüz mü?

Ufuk I “hayır”

Av. Rahmi Ofluoğlu; diğer sanıkların yasalara aykırı eylemleri oldu mu?

Ufuk I “hayır”.

Ve bomba soru;

Av. Rahmi Ofluoğlu; Sanıklar ve sen örgütün silahlı terör örgütü olduğunu biliyor muydunuz?

Ufuk I; “buradaki subayların hiçbirisi örgütün silahlı terör örgütü olduğunu bilseydi hiçbirisi örgütün uzağından yakınından geçmezdi.”

Av. Rahmi Ofluoğlu; siz örgütün silahlı terör örgütü olduğunu ne zaman anladınız?

Ufuk I; “ 15 Temmuz darbe girişiminde”

Av. Rahmi Ofluoğlu; sizin verdiğiniz ifadeden ve sorulara verdiğiniz cevaplardan biz şu sonucu çıkardık; buradaki askerlerden hiçbiri FETÖ/PDY silahlı terör örgütünü bilmiyordu, biz ahiretimizi kazanmak ve Allah rızası için işler yapmak için yapıya dahil olduk, yapının silahlı terör örgütü olduğunu kesinlikle bilmiyorduk, doğrumu?

Ufuk; evet çok doğru.

İtirafçı tanık Ufuk I’nın ifadeleri üzerine tutuklanan 81 askeri personelin bu kez tanığın mahkeme önündeki beyanlarından sonra derhal tahliyeleri gerekmez miydi?

Hukukçular cevaplasın…

AA’nın Hava Kuvvetleri 'mahrem imamları' davasına ilişkin haberi:

Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Cezaevi Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya sanıklar, avukatlar ile AK Partili Milletvekilleri Salim Uslu, Ahmet Gündoğdu ve AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş katıldı.

Bir süre FETÖ'nün mahrem hizmetler yapılanmasında yer aldığını belirten itirafçı Ufuk I, bir dönem kapatılan İpek Üniversitesinde çalıştığını, KPSS soruşturmalarından sonra FETÖ mensuplarının gözaltına alınacağını, saklanması gerektiğini telkin etmelerinden sonra örgütten ayrılarak Sivas'a yerleştiğini kaydetti.

FETÖ mahrem hizmetler yapılanmasındaki müdürlerine ikinci bir vazife daha verildiğini aktaran Ufuk I, "Müdür aynı zamanda da personelci olabilir. Örgüt kurumları içindeki tayinlere, subay eşleri bir yerde işe başlayacaksa bunlara bakardı. Bunun yanında müdürlere bir de izdivaççı görevi veriliyor. Bir de akademiden sorumlu müdür vardı. Kimler kurmay subay olacak onlara bakıyordu." ifadelerini kullandı.

Firari sanık Murat Kara'nın arama tarama mesulü olduğunu ifade eden Ufuk I, kursiyer subayların örgüte sadakatine göre iyi yerlerde görevlendirildiğini ya da pilot yapılmasının önünün kesildiğini bildirdi. Ufuk I, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hava Kuvvetlerinde askerler İzmir'deki uçuş eğitimine gidip orada pilot oluyorlardı ama sadakati eksik olanlar eleniyorlardı, hatta Ankara'ya gelip oralarda bile elenenler oluyordu. 2013 yılından sonra gelen kursiyerlerin neredeyse tamamının örgütle ilişkisi vardır."

Ufuk I, örgütün gizliliğe önem verdiğini ve 17-25 Aralık sürecinden sonra başta Eagle, ByLock, Skype gibi iletişim ağlarının kullanıldığını dile getirerek müdür seviyesindeki örgüt yöneticilerinin ise Shu programını kullandığını, örgüt üyesi subaylara gizlilik için çeşitli talimatlar verildiğini de beyan etti.

FETÖ yapılanmasında insanların dini duygularının kullanıldığını anlatan Ufuk I, "Halis niyetleriyle başlanmış bir hareket. Buradaki insanların biliyorum ki bazılarını babası kamyon şoförü, annesi bir şirkette temizlikçi, 'Bankada param durursa faize bulaşır mıyım' diye hassasiyete sahip insanlar ama bu insanları Meclis'i bombalayacak hale getirildiler." diye konuştu.

Çeşitli adlar altında himmet toplandığını, bu paraların ne şekilde kullanıldığını bilmediğini aktaran Ufuk I, "Örgütün bir taktiği bu, insanların parasını alıyorlar, insanları parası olmayan, düşünemeyen robot haline getirmeye çalışıyorlar. İnsanlar robot haline getiriliyor ve bu vatana düşman haline geliyor. Kursiyer subayların çarşı izninde başka yerlere gitmesine dahi izin verilmiyor. Çarşı izninde tuttukları eve kapatılıyor insanlar ve örgütten başka bir dünyası olmuyor insanların." diyerek diğer sanıkların da örgütün yapısına dair bildiklerini anlatması çağrısında bulundu.

Muhabir: İsmet Karakaş,Cemil Murat Budak


AV.Rahmi Ofluoğlu
https://rahmiofluoglu.files.wordpress.com/2016/08/26.png?w=180&h=60
BİZ HUKUK