Sahte fatura suçlarında kimin fail olduğunu VUK 333/3 açıkça düzenlemiştir.
Madde metni:
MADDE 333 - Tüzel kişilerin idare ve tasfiyesinde Vergi Kanununa aykırı hareketlerden tevellüt edecek vergi cezaları tüzel kişiler adına kesilir.
Tüzel kişilerin kanuni temsilcilerinin vergi sorumluluğu hakkındaki bu Kanunun 10'uncu maddesi hükmü vergi cezaları hakkında da uygulanır.
(Ek fıkra: 2365 - 30.12.1980) (Değişik: 4369 - 22.7.1998) Bu Kanunun 359 uncu maddesinde yazılı fiillerin işlenmesi halinde bu fiiller için 359 ve 360 ıncı maddelerde öngörülen cezalar bu fiilleri işleyenler hakkında hükmolunur(*).
Maddenin 2 inci fıkrası vergi cezalarından tüzel kişilerin temsilcilerinin yani yönetim kurulu üyeleri ve müdürlerin sorumlu olduğunu söylerken 3 üncü fıkrası 359 ve 360 ıncı maddelerde düzenlenen suçlardan fiili işleyenlerin sorumlu olacağını açıkça belirtmektedir.
3 üncü fıkra 2 inci fıkranın aksine bu suçlardan tüzel kişi temsilcilerinin doğrudan sorumlu tutulamayacağını, gerçek failin suçu işleyen olduğunu belirtmektedir.
Bakırköy 10 uncu Asliye Ceza Mahkemesi bir kararında “Her iki sanığın suça konu faturaları kullanan …… Ltd. Şti. Nin yetkilisi olduklarının anlaşılması nedeniyle fiilen işlemleri kendileri yapmadığı yönündeki beyanları doğru olsa dahi firma yetkilisi olarak yasa gereği sorumlulukları bulunmaktadır.” demektedir.
Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/2797 E. , 2015/8510 kararında şöyle demektedir:
“Nitekim VUK, tüzel kişilerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirileceği ilkesini getirmiştir (md. 10/1). VUK’nun 359 uncu maddesinde yazılı kaçakçılık fiillerinin işlenmesi halinde ise, bu fiiller için 359 ve 360. maddelerde öngörülen cezalar bu fiilleri işleyenler hakkında hükmolunacaktır (VUK md. 333/3).”
Bakırköy 10. Asliye Ceza Mahkemesi kararının anılan bölümü
“Her ne kadar sanık …….ve ….. yönetim kurulu başkan ve üyesi olduklarını kabul etmekle birlikte mecburiyetten bu göreve katıldıklarını beyan etmişler ve sanık …… kendisinin şirketle doğrudan ilgisi bulunmadığını, o tarihte başka bir şirkette imalat müdürlüğünü yaptığını, sanık …… kendisinin şirkette imza yetkisi bulunmadığını, günlük işleri kendisinin yürütmediğini ayrıca gerek iddianamede gerekse vergi inceleme raporuyla vergi dairesi mütaalasında şirket ismi bildirilmekle birlikte iddianame ve vergi inceleme raporunda numarası bulunan …..A.Ş. Nin başka bir firma olduğunu, kendilerinin yetkilisi bulunan firmayla bir ilgisinin bulunamadığını suç raporunda da …. A.Ş. Nin yazıldığını, vergi dairesinin mütalaası olmadan dava açıldığını beyan etmişler ise de;
Her iki sanığın suça konu faturaları kullanan …… Ltd. Şti. Nin yetkilisi olduklarının anlaşılması nedeniyle fiilen işlemleri kendileri yapmadığı yönündeki beyanları doğru olsa dahi firma yetkilisi olarak yasa gereği sorumlulukları bulunmaktadır.”
Mahkemenin hükmünün 213 sayılı VUK’un 333/3 maddesine aykırı olduğu açık. Nitekim Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesi kararı bozdu.
Dairenin kararı bozma nedenleri
TCK 43/1 maddesinin gerekçe göstermeden uygulanması,
İki sanığın atılı suçu işlemediklerini belirtmelerine rağmen sırf yönetim kurulu üyesi olması nedeniyle cezaya hükmolunması,
Kararın gerekçesiz olması,
10 uncu Asliye Ceza mahkemesi 18 inci Ceza Dairesinin bozma kararına karşı görev uyuşmazlığı iddiasıyla ortak yüksek mahkemeye, Yargıtay ilgili daireye başvurdu.
10 uncu Asliye Ceza Mahkemesi görev uyuşmazlığı iddiasında sadece TCK 43/1 den söz etmektedir. Oysa dairenin bozma gerekçesi birden fazla. Esas bozma nedeni ise VUK 333/3 ve kararın gerekçesiz olması.
Bozma nedenleri konusunda CMK ne diyor?
Bozma CMK 280 inci madde ile düzenlenmektedir. 280 inci maddeye göre kararların gerekçesiz olması bozma nedenidir.
CMK 280 1/b maddesi:
b) İlk derece mahkemesinin kararında 289 uncu maddede belirtilen bir hukuka aykırılık nedeninin bulunması halinde hükmün bozulmasına ve dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere hükmü bozulan ilk derece mahkemesine veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği diğer bir ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
289 maddenin 1/g maddesi
g) Hükmün 230 uncu madde gereğince gerekçeyi içermemesi.
Görüldüğü gibi hükmün gerekçesiz olması bir bozma nedenidir.
Hakimin 18 inci Ceza Dairesinin kararındaki bozma gerekçelerinden sadece 43/1 i görev uyuşmazlığına neden göstermesi kararın CMK 280 delaletiyle CMK 289 uncu maddeye aykırı olmasını ise gözardı etmesi anlaşılır değildir.
Rahmi Ofluoğlu
Hukukçu
Biz Hukuk
Hakim kanunu bilmiyorsa
Sahte fatura suçlarında fail ve VUK 333/3
Yorumlar