Bylock'a hiç girmemesine rağmen, FETÖ'nün ürettiği Freezy, Kıble Pusulası ve Namaz vakitleri gibi programlar aracılığıyla Bylock'a bağlanmış görünen ve hayatı kararan kişiler, 1 aydır, Devlet dediğimiz aygıtın sorunu kavramasını ve Bylock listelerini güncellemesini bekliyor.

FETÖ'nün 2014 yılında, deşifre olan küçük azınlığını kurtarmak için Freezy, Kıble Pusulası ve Namaz vakitleri gibi programları kullanan kişileri aynı zamanda, yazılım hileleriyle Bylock server'larına bağladığını daha önce haberleştirmiştik.

Ancak bir ayı geçen zamana rağmen hala sorun çözülemedi. Bylock listeleri güncellenecek dendi ama hala güncellenmedi.

FETÖ'nün bu kumpası, cep telefonlarına Bylock'u indiren ve kullanan bilinçli FETÖ üyelerini kapsamıyor. Zaten onların her birinin kullanıcı adı, şifresi ve yazışmaları bulunuyor. İkincil parti uygulamalarla Bylock'a bağlandırılan kişilerin ise kullancı adı ve şifreleri olmadığı gibi yazışmaları da bulunmuyor.

İŞTE ESRA ELMAS'IN HİKAYESİ

Aşağıda, BBC Türkçe'de yayımlanan ve Esra Elmas'ın yaşadıklarına yer veren habere yer veriyoruz.

"O demir kapılar üstüme kapandı benim. Hak etmedim bunu diye günler boyu ağladım. Haklıyken haksızlığa uğramak gerçekten çok başka bir şeymiş, hayatımda hiç böyle bir şey yaşamamıştım."

"10 kişi bizi Konya'dan Ereğli'ye gönderdiler, o aşamalar çok kötüydü. Fotoğrafları çekmeleri, bir suçlu olarak seni lanse etmeleri... 10 saat boyunca giderken 'Ben hain olamam' diye bağıra bağıra ağladım, hatta o komutanlar da şaşırdı ne yapacağını... Hayatımda ilk defa bana kelepçe takıldı, çok ağır travmalar bunlar."

Bu ifadeler, telefonunda ByLock uygulamasını kullandığı iddiasıyla Şubat ayında tutuklanan Esra Elmas'a ait.

Tutuklanmadan önce sağlık sektöründe çalışan Esra Hanım, 6 Şubat 2017'de akademisyen olan eşinin açığa alınmasıyla başlayan süreci çoğunlukla ağlayarak anlatıyor.

Eşi açığa alındıktan bir hafta sonra çift olarak gözaltına alınıyorlar, Esra Hanım'ın telefonunda ByLock uygulamasının bulunduğunun iddia edilmesi üzerine eşi serbest kalıyor.

Esra Hanım her ne kadar böyle bir uygulamayı yüklemediğini anlatmaya çalışsa da tutuklandığını aktarıyor.

Esra Elmas, tutuklanmasından bir süre sonra Siber Suçlarla Mücadele'den gelen teknik raporda ByLock uygulamasını indirmediğinin tespit edildiğini anlatıyor.

Bu raporun ardından serbest bırakılacağı günü beklerken Esra Hanım'a meme kanseri teşhisi konuluyor.

Tutukluluğu sırasında gerçekleştirilen operasyonların ve hastanede geçen süreçlerin ise çok zor olduğunu anlatıyor.

Kemoterapisine başlayacağı 10 Ağustos günü savcılığın serbest bıraktığı Esra Hanım'ın bir sonraki duruşması ise 10 Ocak'ta.

Esra Hanım, bir yandan kemoterapi görürken bir yandan da mahkemesine hazırlanacak.

Müvekkilleri arasında çok sayıda ByLock mağduru olduğunu söyleyen Avukat Ali Aktaş da bu konuda kapsamlı çalışma yürüten isimlerden biri.
ByLock uygulamasının çoğunlukla Gülen cemaati üyeleri tarafından kullanıldığını söyleyen Aktaş, ByLock ile yapılan herhangi bir veri alışverişinin adli makamlar tarafından "FETÖ mensubu" sayılmak için yeterli olduğunu aktarıyor.
Aktaş, ByLock yüzünden yaşanan mağduriyetlerin kaynağını ise şu şekilde anlatıyor:
"102 bin ByLock kullanıcısından söz ediliyor. Tahminim o ki yüzde 10'una, 2014 yılının Ağustos, Eylül ve Ekim ayı içerisinde, TÜBİTAK'ta 2014 yılında yapılan telekulak operasyonundan sonra yurt dışına kaçan ve ByLock'un da yazılımcısı olduğunu tahmin ettiğimiz bazı kişiler tarafından üretilen namaz, kıble, Freezy gibi uygulamalara verilen reklamlarla IP yönlendirme yapmışlar.
"Bu yüzden bazı kişiler namaz ve kıble uygulamalarında dolanırken ya da Freezy'de şarkıdan şarkıya geçerken ByLock IP'sine yönlendirilmişler. Bu nedenle BTK, ByLock kullanıcısı gibi bir bilgi veriyor. Cep telefonlarını teslim edenlerin telefonlarında bu uygulamaya rastlanmazken BTK verilerinde görülüyorlar."

Aktaş'a göre mağduriyetlerin giderilmesi için iki yol var:
BTK ya da devletin ilgili kurumları, Emniyet ya da diğer istihbarat kuruluşları, ByLock listesini güncelleyebilir. Böylelikle diğer uygulamalardan ByLock'a gelenlerin tespit edilmesiyle bu mağduriyetler giderilebilir.
Her hakim karşısına gelen sanık ve dosyaya bir suçun gerçekten işlenip işlenmediğini araştırarak bakabilir.
"Utanç verici bir akıl tutulması dönemi yaşadık, yargı bakımından" diyen Aktaş, Türkiye yargısının ikinci madde dolayısıyla sınıfta kaldığını söyleyerek tutuklu yargılamaların önüne geçilemediğini ifade ediyor.
'En az 10 bin kişi mağdur'
Tahminine göre en az 10 bin kişinin mağdur olduğunu aktaran Aktaş, bu kişilerden bazılarının daha ByLock kullanıcısı olduklarının farkında bile olmadıklarını ve gözaltına alınabileceklerini anlatıyor.
İleride "FETÖ üyesi" olmadıkları anlaşılan kişilerin ve memuriyetlerinden atılanların açacağı tazminat davaları neticesinde yargı sürecinin bu durumla daha uzun bir süre uğraşacağını belirten Aktaş, mağduriyetler dolayısıyla doğan travmaların 3-5 yıldan önce atlatılamayacağını vurguluyor.
Esra Elmas, eşinin de kendisinin de tanınan kişiler olması dolayısıyla yapılacak bir araştırmayla "FETÖ üyesi" olmadıklarının ispat edilebileceğini söyleyenlerden:
"Yaşamadığımız çile kalmadı. Bir dijital kumpas kuruldu, bilirkişiler bunu ortaya çıkarıyor. Herkesin ileride başına gelebilir, insan haksızlığa tahammül etmemeli, susmamalı. 28 Şubat'ta da canım yandı benim, neden ama neden? Aradan 10-15 yıl geçtikten sonra neden bu torbanın içine atıldığımı anlamakta güçlük çekiyorum."

BBC'nin haberinin tam metni için tıklayın.

Memurlar.Net