27 inci Ağır Ceza mahkemesinde görülmekte olan bir FETÖ davasında bir sanık avukatı müvekkilinin sosyal medya paylaşımlarının slayt gösterimi ile sunumunu yaptı. Sunumda sanığın 10 yıl boyunca sosyal medyada Karl Marks, Engels, Stalin, Che Guevara, Deniz Gezmiş ile ilgili paylaşımlar yaptığını, Grup Yorum konserini izlediğini, sol etkinliklerde yer aldığını gördük. Slayt gösteriminden çıkan sonuç sanık muhafazakar biri değildir, sol eğilimlidir. Avukat savunmasında müvekkilinin dünya görüşü nedeniyle FETÖ/PDY oluşumu içerisinde yer alamayacağını savundu.
Sanık avukatının savunması üzerine söz alan bir başka sanık avukatı “ bu savunma ile diğer sanıklar için yanlış bir algı yaratılmaktadır” dedi.  savunmaya göre sanık dindar değildir ama salondaki diğer sanıklar muhafazakardır ve FETÖ/PDY üyesi olabilirler.
İşte düz mantık ya da Aristo mantığı tam da budur.
Aristo mantığı bir takım önermeler yaparak doğru düşünme yollarını arar. Bu önermeler bazen doğru sonuç vermekle birlikte her zaman doğru sonuç vermeyebilir.
Örnek 1
Kuşlar uçar
Serçe de bir kuştur, o zaman serçe de uçar
Görüldüğü gibi bu önerme ile doğru sonuca varılmaktadır.
Örnek 2
Bütün kuşlar uçar
Tavuk da bir kuştur, o zaman tavuk da uçar.
Ya da Penguen de bir kuştur, penguen de uçar
Görüldüğü gibi örnek 2 önermesi doğru sonuç vermemektedir. Tavuk ve penguen birer kuştur ancak ikisi de uçamazlar.
Dönelim duruşmadaki tartışmaya; FETÖ/PDY yapılanmasında yer alanlar muhafazakardır ama bütün muhafazakarlar FETÖ/PDY mensubu değildir.
Tersinden bir önerme
Hizmet hareketinde yer alanlar muhafazakardır ama bütün muhafazakarlar cemaat mensubu veya FETÖ/PDY üyesi değillerdir.
Düz düşünme veya Aristo Mantığı ile diyalektik mantık arasındaki fark gece ile gündüz arasındaki fark gibidir. Geceleyin her şey siyah beyaz görünür. Çünkü maddeler üzerine düşüp gözümüze yansıyan foton sayısı azdır. Fakat gündüz maddelerin üzerine düşen ve gözümüze yansıya foton sayısının çokluğu ve çeşitliliği nedeniyle gözün algılayabildiği bütün renkleri görürüz.
Burada hemen silahlı örgütü tanımlayan yerleşik Yargıtay kararlarından alıntı yapalım.
“Silahlı örgüt üyeliği süreklilik, yoğunluk ve çeşitlilik gerektirir”
Gündüz maddelerden gözümüze yansıyan foton sayısının çokluğu ve çeşitliliği gibi yani…
Görüldüğü düz mantık bir anlamda karanlıkta yürümek gibidir, bu mantıkla gerçeğe ulaşmamız rastlantısaldır.
Modern ceza hukukunda düz mantıkla maddi gerçeği aydınlatmak mümkün değildir. Ceza hukukunda İlliyet bağı ya da nedensellik bağı, hukuki sonuç ile sonucu ortaya çıkaran olguların arasındaki bağı belirtir. Ortaya çıkan sonuç ile failin davranışı (fiil) arasındaki bağlantı olarak tanımlanabilir. Ceza hukukunda da, sorumlu tutulabilmek için uygun illiyet bağının varlığı aranır. Böyle bir bağ kurulamıyorsa sorumluluk oluşmaz.
Bylock FETÖ/PDY silahlı örgütünün kullandığı kriptolu bir iletişim programıdır. Bu nedenle bylock kullanan herkes FETÖ/PDY silahlı örgütü üyesidir. İşte bu bir düz mantıktır. Oysa karanlıkta maddi gerçek aranmaz.
Onun için hep aydınlık günler dilemiyor muyuz?
Daha adaletli günler için aydınlık şarttır.
Av. Rahmi Ofluoğlu
 
Biz Hukuk