Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesi 22/06/2018 tarihli karar duruşmasında 29 sanık hakkındaki nihai kararını açıkladı. Duruşmada ByLock kullandığı iddia edilen 10 sanığa beraat kararı verildi. Ancak sanıkların 7’sinin morbeyin ayıklama listesinde yer aldığı bilinmekle beraber beraat eden diğer 3 sanığın beraat gerekçeleri geçtiğimiz hafta yazılan gerekçeli karar ile anlaşıldı.

Gerekçeli kararda Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin ByLock hakkında vermiş olduğu güncel kararlar emsal alınarak, “sanık adına kayıtlı …… no'lu GSM hattı ile …… tarihinde bylock kullanıldığı yönünde tespitin yapıldığı, içeriklerin bulunmadığının belirtildiği, dosya arasına gelen CGNAT kayıtları incelendiğinde 2 sayfa 19 bağlantı ve Denizli ilinde sinyal aldığının görüldüğü, bylock kullanmadığını belirttiği, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 2018/816 Esas - 2018/1974 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, kişinin gerçek bylock kullanıcısı olup olmadığını tespit etmek için operatör kayıtlarıyla UserID  eşleştirmesinin doğru bir şekilde yapılması gerektiği, CGNAT kayıtlarının tek başına sanığın mahkumiyetine yeterli olmadığı, bu verilerin bylock kullanıldığına yönelik bir iz, bir emare olduğu, bu tespitle kişinin gerçek bylock kullanıcısı olduğu, ancak henüz UserID'nin tespit edilememiş olabileceği veya bylock sunucusuna tuzak yöntemlerle (morbeyin) yönlendirilmiş olabileceği, Yargıtay'ın bu kararı da gözetilerek; Sanığa ait içerik kayıtlarının tespit edilemediği, sanığın samimi beyanları ve CGNAT kayıtlarında bağlantı yaptığı gün sayısı da (19 bağlantı) gözetilerek sanığın iradesi dışında "morbeyin" gibi tuzak uygulamalarla bylock sunucusuna bağlanmış olabileceği ihtimali de gözetilerek şüpheden sanık yararlanır ilkesi uyarınca sanığın üzerine atılı suçu işlediği yönünde başkaca delil elde edilemediğinden CMK'nun 223/2-e maddesi uyarınca BERAATİNE karar verilmiştir.”

Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Yargıtay’ın güncel kararlarını benimseyerek “şüpheden sanık yararlanır ilkesini” hatırlaması diğer ilk derece mahkemeleri için de önemli bir emsal karar niteliği taşımaktadır. FETÖ/PDY yargılamalarının ilk gününden bu yana liste yargılaması yapılarak sanıklara “bylock kullanmışsın” denilmek suretiyle kendilerini savunmaları beklenmiş ve bu delil hiçbir şekilde tartışılmamıştır. Yargıtay’ın güncel kararlarına göre artık CGNAT ve KOM kayıtlarına itibar edilerek kesin olarak ByLock deliline dayanılması mümkün değildir.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi ByLock’a ilişkin değerlendirmesini daha da belirginleştirerek ByLock uygulaması programını indirmek, mesajlaşmak/haberleşmek için yeterli değildir.” demiş, ayrıca “Dairemizce aranan “Sanığın örgütün talimatıyla ağa dahil olmak” ve “Gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanılmak" şeklindeki koşulların birlikte bulunduğunun teknik verilerle tespit edilmesinin suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte” olduğunu kesin bir dille ifade etmiştir.

- Sanığın münhasıran bu suç örgütünün mensupları tarafından kullanılmakta olan ağ özelliğini bilerek (kasten) Bylock kullanmış olduğunun da kanıtlanması gerekmektedir.

- Ayrıca bu oluşumun bir silahlı terör örgütü olduğunu bilebilecek durumda olup olmadığının da kesin olarak kanıtlanması da zorunludur.

Yargıtay’ın güncel kararlarına ve elbette ulusal ve uluslararası mevzuata göre; sanığın bylock kullanıcı adı, parolası ve grup kullanıcıları ile birlikte mesajlaşma içeriğinin tespit edilmesi gerekmektedir. Aksi halde şüpheden sanık yararlanacaktır.

BİZ