"Açık cezaevine ayrıldıktan sonra son 1 yılın denetimli serbestlik şartlarıyla toplum arasında geçirilmesine dönük düzenlemede, 6 ay açık cezaevinde kalma şartı vardı. 2015'e kadar bu 6 ay açık cezaevinde geçirme şartını uygulamama noktasında bir düzenleme de öngörüyoruz bu paket içinde. Açık ceza infaz kurumunda bulunan ve bu şartlarda bulunan hükümlüler için bu önemli bir imkan sunacak."

6352 sayılı kanunla 5275 sayılı kanuna eklenen geçici 3.madde hükümlülerin açıkcezaevinde 6 ay geçirdikten sonra meşruten tahliyelerine bir yılda az süre kalması halinde tahliye edilmeleri düzenlemesi yapılmıştı.

Bu kez yeni yargı paketinde 6 ay açıkcezaevinde kalma şartı kalkıyor

AA nın haberi:

Adalet Bakanı Ergin, 2002'den beri ülke genelinde şartları yeterli olmayan 210 ceza infaz kurumunu kapattıklarını, 2017'ye kadar 196 ceza infaz kurumunu daha kapatma kararı aldıklarını bildirdi.

Ergin, Sincan'daki Ankara Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsünü ziyaret ederek, aralarında açlık grevi yapanların da bulunduğu bazı hükümlü ve tutuklularla görüştü. Daha sonra kampüsteki eğitim ve öğretim birimi konferans salonunda basın mensuplarına açıklamalarda bulunup, soruları yanıtlayan Ergin, Kurban Bayramı dolayısıyla Sincan Cezaevi kampüsünde birtakım temaslarda bulunduğunu söyledi.

Ziyarete ilişkin bilgi veren Ergin, "Şu anda cezaevlerimizde 126 bin 872 hükümlü ve tutuklumuz var. Bu hükümlü ve tutuklarımızın içinde bulunduğu şartlar onların sağlığı, cezaevi koşulları bizler için son derece önemli. Bu açıdan cezaevinde kadın hükümlülerin kaldığı bölümü, çocuklarıyla kalan kadın hükümlü ve tutukluları, çocuklarımızı ve terör suçlarından cezaevinde bulunan hükümlü ve tutukluları ziyaret ettik. Farklı soruşturmalardan tutuklanmış olanları ziyaret ettik. Hem bayram arifesinde bir ziyaret hem de cezaevleri şartlarıyla ilgili varsa talepleri, istekleri onları yerinde görmek ve almak üzere ziyaretlerde bulunduk" dedi.

Hiç kimsenin suçlu doğmadığını, hayat şartlarının ve kaderin insanın önüne getirdiği olayların, arzu edilmese de insanın yolunu ceza evlerine düşürebildiğini belirten Bakan Ergin, "Netice olarak burada bulunanlar da insan, bir anne babanın evladı, bir ailenin mensubu ve bu ülkenin 74 milyonunun birer ferdi. Bizim cezaevlerinde bulunan hükümlü ve tutuklularımıza bakış açımız var" diye konuştu.

Cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlülere ilişkin bazı istatistikleri de paylaşan Ergin, cezaevlerinde 126 bin 872 hükümlü ve tutuklu bulunduğunu, bunların 94 bin 830'nun hükümlü, 32 bin 42 tutuklu olduğunu söyledi.

Cezaevlerindeki her 100 kişiden 25,2'sinin tutuklu geriye kalan yaklaşık yüzde 75'nin de hükümlü olduğunu belirten Ergin, 2002'de her 100 kişiden 41,4'nün, 2006'da ise 49,2'nin tutuklu olduğunu ifade ederek, 2006'dan sonra alınan tedbirlerle cezaevlerindeki tutuklu sayısının 25,2'ye kadar gerilediğini söyledi.

Bunu yeterli görmediklerini söyleyen Bakan Ergin, tutuklu oranını daha da aşağı indirecek tedbirler konusunda çalışmalar yürüttüklerini kaydetti.

Türkiye'nin yüzde 25,2 tutuklu oranıyla Fransa, Macaristan, Letonya, Yunanistan, Danimarka, Belçika, İsviçre, İtalya, Hollanda, Güney Kıbrıs ve Malta'dan daha iyi durumda olduğunu aktaran Ergin, İsveç, Slovenya, Bulgaristan, Avusturya Portekiz, Almanya ve İspanya'nın da Türkiye'den daha düşük oranlarda tutuklu barındırdığını ifade etti.

Türkiye'de cezaevlerinde bulunan hükümlü ve tutuklularda kadınların oranının yüzde 3,6 olduğunu bildiren Bakan Ergin, Türkiye'nin bu oranla pek çok ülkeden daha iyi durumda olduğunu söyledi.

Ceza infaz kurumlarını şartlarını iyileştirmek için de çok önemli çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Ergin, 2002'den beri ülke genelinde şartları yeterli olmayan 210 ceza infaz kurumunu kapattıklarını 2017'ye kadar da 196 ceza infaz kurumunu daha kapatma kararı aldıklarını dile getirdi. Ergin bunların yerine daha insani şartlarda cezaların infaz edileceği ceza infaz kurumları inşa edildiğini bildirdi.

-Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Tasarı-

Bakanlar Kurulunda imzaya açılan Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Tasarı'ya ilişkin de bilgi veren Ergin, tasarının hazırlanış amacının ceza infaz sisteminde iyileştirme sağlamak, hükümlü ve tutukluların haklarını güçlendirmek ve cezaevlerindeki huzur atmosferini pekiştirmek olduğunu kaydetti.

Bakan Ergin, "Tasarıda hükümlü ve tutukluların eşleriyle bir araya gelebilmelerine imkan sağlayacak düzenlemeler, çocuk hükümlü ve tutukluların anne ve babalarıyla beraber zaman geçinmelerine ilişkin düzenlemeler, cenaze ya da hastalık amacıyla ceza evleri dışına çıkan hükümlü ve tutukluların gittikleri adreste konaklayabilmeleri için gerekli düzenlemeler var" diye konuştu.

Tasarıda, denetimli serbestlik uygulamalarını daha da rahatlatacak düzenlemeler olduğunu bildiren Ergin, şunları belirtti:

"Açık cezaevine ayrıldıktan sonra son 1 yılın denetimli serbestlik şartlarıyla toplum arasında geçirilmesine dönük düzenlemede, 6 ay açık cezaevinde kalma şartı vardı. 2015'e kadar bu 6 ay açık cezaevinde geçirme şartını uygulamama noktasında bir düzenleme de öngörüyoruz bu paket içinde. Açık ceza infaz kurumunda bulunan ve bu şartlarda bulunan hükümlüler için bu önemli bir imkan sunacak."

Denetimli serbestlik uygulamalarının başarıyla yürütüldüğünü dile getiren Ergin, denetimli serbestlikle cezasının kalan kısmını toplum içinde infaz eden hükümlülerin yüzde 98'inin denetimli serbestlik şartlarına uyum gösterdiğini, yüzde 2'ye yakın bir bölümün ise yeniden suç işledikleri veya kendileri için öngörülen şartları ihlal ettiklerinden dolayı tekrar cezaevine döndüğünü aktardı.

Tasarıda cezaevindeki hasta ve sakat hükümlü ve tutuklulara ilişkin düzenlemeler de bulunduğunu kaydeden Bakan Ergin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Aile görüşü uygulamasından kapalı cezaevlerinde evli hükümlü ve tutuklular bundan istifade edecek. Üç ayda bir, 3 saatten 24 saate kadar bu görüş imkanı kullandırılabilecek.

Cezaevlerimizdeki fiziki altyapı rahatladığı süre içerisinde bu görüşme süreleri 3 saatten 24 saate arttırılabilecek. Bunun yasalaşmasıyla beraber bu uygulama hemen başlayacak. Bunun için herhangi bir zamana ihtiyaç yok. Şu anda ceza infaz kurumlarımızda hazırlık çalışmaları yapılıyor. Yine ceza infaz kurumlarımızda, açık ceza infaz kurumlarımızda yılda 3 kez hükümlü ve tutuklular dış dünya ile uyumlarının sağlanabilmesi ve aile bağlarının sürdürülebilmesi amacıyla izne çıkıyorlardı. Bu tasarıyla bu şimdi 4'e çıkartılıyor ve yılda 4 kez 3 ayda bir bu izin haklarını kullanıp aileleriyle görüşebilecekler."

-Çocuk hükümlüler-

Çocuk hükümlülerin anne ve babalarıyla görüşmeleriyle ilgili olarak da yeni bir düzenleme getirdiklerini söyleyen Ergin, bu düzenlemeyle 2 ayda bir çocuk eğitim evlerinde hazırlanan mekanlarda çocuk hükümlülerin anne ve babalarıyla 3 saatten 24 saate kadar görüşebileceklerini ifade etti.

Ölüm izni ve ağır hastalık iznine ilişkin olarak cezaevi dışına çıkartılan hükümlü ve tutuklunun gittiği adreste kalması gereken yerin, uygulamada birtakım sorunlara neden olduğuna dikkati çeken Ergin, şunları belirtti:

"Bu problemi gidermek için yapılan düzenlemeyle tasarıda normal şartlarda cezaevinden çıkan kişinin evinde ya da gitmiş olduğu adreste ki bu ikinci dahil kan ve kayın hısımlarının evi olabilecek, çünkü izin bunlar için verilebiliyor. Gittiği adresteki evde kalabilecek. Ya da güvenli görülen başka bir adres ile en nihayetinde bulunulan yerdeki kapalı ceza infaz kurumlarından birinde kalacak. Fakat hangisinde kalınabileceğine bulunulan ildeki mülki idare amiri yani valilerimiz karar verecek."

Ağır hastalık veya sakatlık nedeniyle İnfaz Yasası'nın 16. maddesinde infazın ertelenebilmesini öngören bir düzenleme bulunduğunu aktaran Ergin, şunları söyledi:

"İnfazın ertelenebilmesi için 16. maddede şöyle bir kriter vardı. Mahkumun hastalığının hayati tehlike teşkil etmesi şartı vardı. Bu şarttan dolayı Adli Tıp Kurumu ağır hasta olan hükümlülere infaz ertelemesi raporu düzenleyemiyordu. Şimdi bu kriter bu tasarı ile değiştiriliyor ve getirilen yeni kriter ağır bir hastalık ya da sakatlık nedeniyle cezaevi koşullarında hayatını yalnız idare ettirememe kriterine bağlanıyor. Hayatı için kesin bir tehlike şartı kaldırılıyor, yeni bir kriter getiriliyor. Bu kriterin getirilmesi ve yasalaşmasıyla beraber şu anda ceza infaz kurumlarımızda bu standartlarda olabilecek 300'ün üzerinde hasta hükümlünün durumları tekrar değerlendirilecek, ve bunlardan yasanın aradığı şartları taşıyanların cezalarının infazına karar verilebilecektir."

İnfaz Yasası'nın 17. maddesinde İnfaz Ertelemesi Kurumu var. İnfaz ertelenebilmesi için bu maddede var olan şartlarda iyileştirmeler sağlandı.

Daha önce 6 aylık bir süre için infaz ertelemesi yapılabildiğini ve bunun da bir kez uzatılabildiğini açıklayan Ergin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şimdi bu ertelemenin 1 yıl için yapılabilmesi ve bir kez de uzatılmasını ön gören bir düzenleme yapılıyor. Dolayısıyla infaz savcılığının uygun görmesiyle 3 yılın altında kasıtlı suçlardan ceza almış birisinini infazının ertelenmesi 1 yıl için yapılabilecektir. Ve bu 1 yıl yine infaz savcılığının uygun görmesiyle 1 kez uzatılabilecektir. Ancak erteleme süresi içerisinde hakkında başka bir eylemden dolayı kamu davası açılanların infaz ertelemesi durdurularak infazına derhal başlanılacaktır.

Ayrıca yine bu erteleme maddesinde var olan istisnai erteleme şartları var, ölüm nedeni, yakınlarının ölümü nedeni, tarımsal ürünlerinin hasat edememiş olanlar ya da eğitim nedeniyle cezanın infazının ertelenmesini isteme şartlarının yanına bir ek daha getirdiklerini söyleyen Ergin," O da ana, baba, eş veya çocukların ölümü ya da ağır hastalığı nedeniyle, ailenin ticari faaliyetlerinin yürütülemez hale gelmesinde cezaevinde hükümlü olana 1 yıla kadar infaz ertelemesi imkanı getirilebilecektir. Bütün bunlar cezaevlerinde bulunana hükümlüler için yeni ilave imkanlar getirmektedir."

-Cezaevlerinde ayrılan hükümlüler-

Tasarıda düzenlenen bir yeniliğin de açık cezaevine ayrılan hükümlülerin, infaz koruma memuru eşliğinde değil kendi başlarına açık ceza infaz kurumuna nakledilebileceği olduğunu belirten Ergin, şu bilgileri verdi:

"Bu tasarı yasalaştığında bu hükümlüler artık yanlarında bir refakatçi olmaksızın kapalı ceza infaz kurumundan salıverilecekler, açık ceza infaz kurumuna kendileri gidecekler. Zira zaten gittikleri kurumda dış güvenlik söz konusu değil böyle bir firar girişimi olacaksa gittiği yerde bunu zaten yapabilecek durumda. Bu şekilde hem kamu hem de hükümlü açısından birçok külfeti önlemiş oluyoruz. Çünkü beraberinde refakat eden görevlinin de masraflarını hükümlü karşılıyor, nakil masraflarını onlar karşılıyor, bu hükümlüler için önemli bir imkan getirecek.

AK Parti iktidara geldiği günden bugüne kadar ceza infaz kurumların koşullarının iyileştirilmesi, şartları uygun olmayanların kapatılarak daha uygun şartlarda yeni infaz kurumlarının inşası noktasında önemli yapıldığını söyledim ve rakamları sizlerle paylaştım. Bugün de yapmakta olduğumuz yeni düzenlemelerle hükümlü ve tutuklular için ilave ve yeni rahatlık ve haklar temin edilmektedir."

-Açlık grevleri-

Cezaevlerindeki açlık grevlerine de değinen Ergin, açlık grevlerinin, cezaevlerinin mevcut şartlarına yönelik olmadığını belirterek, şöyle konuştu:

"Şu anda Türkiye'de 680 civarında hükümlü ve tutuklu açlık grevi yapıyorlar, idareye bu şekilde beyanları var. Bu eylemin başladığı ilk günden bugüne kadar büyük bir titizlikle olay bakanlığımız ve kurumlarımız nezdinde takip ediliyor. Olumsuz herhangi bir sonucun oluşmaması için her türlü tedbiri aldık, almaya da devam ediyoruz. Parti olarak, anlayış olarak yola çıktığımız günden bugüne kadar önce insan diyerek yola çıktık. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın diyerek yolculuğumuzu sürdürdük ve bunun gereklerini yerine getirmek için de var gücümüzle çalıştığımızı ifade etmeliyim.

Şunun altını çizmek gerekiyor. Bu eylemler cezaevleriyle ilişkili olmayan farklı sorun alanlarına dönük birtakım sebepleri kapsayan eylemlerdir. Bu talepler, tarafımızdan bilinen taleplerdir. Türkiye zaten uzunca bir süredir, demokratik hakların genişletilmesi, demokrasinin standartlarının yükseltilmesi ve evrensel hakların ikamesi ve inşası noktasında önemli gelişmeler sağladı. Bu çalışmalar devam edecek. 2023 vizyonuna paralel olarak birtakım taahhütlerde bulundu AK Parti. Bu taahhütler, ana dilde savunma hakkını da içeren taahhütlerdir. Partimizin 2023 vizyonuna dönük olarak deklare ettikleri, bizim için talimat olarak değerlendirilmiş, Adalet Bakanlığı olarak bu noktada çalışmalar yapmış durumdayız. Bu çalışmaların olgunlaştırılması ceza, infaz ve usul hukuku uzmanlarının katkılarının alınmasının ardından Bakanlar Kurulu'na sunulacaktır. Türkiye'de hakların güçlendirilmesi noktasında çalışmalar devam ediyor. Anadolu'da 'yürüyen atın başına vurulmaz' diye bir söz var. Reform ve değişim, özgürlükleri genişletme çalışmaları yapılırken bu çalışmalara katkı sunmak destek vermek gerekir diye düşünüyorum."

Ergin, temel hakların standartlarının yükseltilmesi konusunda çalışmaların devam ettiğine işaret etti.

Bazı cezaevlerinde eylem yapan tutuklu ve hükümlülere bayram dolayısıyla seslenen Ergin, "Kendi bedenleriniz için, kendi sağlığınız için, sizi seven aileleriniz, sizin sevdikleriniz için bayram arifesinde, bu eylemlerden vazgeçin. Bunlara ihtiyaç kalmayacak bir Türkiye için yoğun çalışmaların olduğunu ifade ediyoruz" diye konuştu.

Muhabir: Serdar Açıl - Zafer Fatih Beyaz

Yayıncı: İbrahim Uyar

Kaynak: AA