Ağır ceza mahkemeleri başlangıçta bylock deliline dayalı olarak FETÖ/PDY üyeliğinden temel cezayı alt sınırdan belirlemekteydi. İlk olarak İstanbul 29  uncu Ağır Ceza Mahkemesi kuralı bozdu ve temel cezayı alt sınır olan 5 yıl yerine 7 yıl olarak tayin etti. Mahkemenin kararını açıklamasından yarım saat sonra tv kanalları alt yazı geçerek bylocktan rekor ceza diye haberi duyurdu.

Bilindiği gibi silahlı terör örgütü üyeliği TCK 314/2 ile düzenlenmiştir. Maddeye göre silahlı terör örgütü üyeliğinin cezası 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasıdır. Belirlenecek ceza 3713 sayılı yasanın 5 inci maddesi uyarınca yarı oranında artırılır. Buna göre ceza alt sınır olan 5 yıldan tayin edildiğinde, TEM yasasına göre yarı oranında artırımla 7,5 yıl olacaktır. Mahkeme 1/6 oranında iyi hal indirimini uygun görürse belirlenen ceza sonuç olarak 6 yıl üç ay olacaktır.

İstanbul 29 uncu Ağır Ceza Mahkemesi temel cezayı alt sınırdan ayrılarak 7 yıl olarak belirleyip 3713 sayılı yasanın 5 inci maddesine göre yarı oranında artırılınca ceza 10 yıl 6 ay oldu. Mahkeme iyi halden indirim yapmayınca sonuç olarak sanık 10 yıl 6 aya mahkum olmuş oldu.

Son olarak Ankara 17 inci Ağır Ceza Mahkemesi Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) ilişkin davada yargılanan İstihbarat Dairesi Başkanlığında görev yapan eski polis memuru ile eski TRT müfettişini, "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçlamasıyla 9'ar yıl hapis cezasına çarptırdı.

İddianamede Kepek'in ByLock kullandığı, FETÖ/PDY mensuplarıyla para alışverişinin bulunduğu ve başka soruşturmada itirafçı olan bir öğretmenin, Kepek'in ev bazında örgüt yöneticiliği yaptığı ve örgütte "Akif" kod ismini kullandığını söylediği belirtiliyordu.

Bylock şablonu

İşin kolayı, risk almamanın güvenli yolu hazır şablon kullanmaktan geçer.

Yargıtay 16 inci Ceza Dairesi 1. Derece mahkemesi olarak baktığı bir davada bylocktan 6 yıl 3 ay ceza verdi. Daire ayrıca Erzurum ve İzmir Bölge Adliyelerinden temyizle gelen iki dosyada onama kararı verdi.

Buradan bir şablon oluşturmak gerekirse; bylock eşittir silahlı terör örgütü üyeliği, bir başka söylemle bylock indirmiş olmak silahlı terör örgütü suçunun sübutu için yeterlidir.

Birçok mahkeme bu formülü benimsemiş görünüyor. Yargıtay 16. Ceza Dairesi 1.derece mahkemesi olarak ceza verdiği dosyada 6 yıl 3 ay cezaya hükmetti. Aynı dairenin onama kararı verdiği dosyalarda da hükmedilen cezalar 6 yıl 3 aydı. Şimdi mahkemeler fazla mal göz çıkarmaz diyerek 9 yıl, 10 yıl gibi cezalar vermeye başladılar.

Bylock deliline dayalı olarak verilen bu cezalar hukuka uygun mu?

Bu sorunun cevabını iki ihtimale göre vermeye çalışacağız; bir, Yargıtay’ın baktığı dosya ve onama kararlarını doğru kararlar olarak kabul ederek, iki Yargıtay’ın kararını kritik ederek.

Yargıtay’ın 1. Derece mahkemesi olarak ceza verdiği dosyada esas delil bylock olmakla beraber tek delil bylock değildi. Dosyada bylock kullanımının yoğun olduğu tespiti mevcuttu. Daire kararında İzzet Özgenç’in konuyla ilgili görüşlerine atıf yapmıştı, bir bakıma İzzet Özgenç’in bylock ile ilgili görüşlerini esas almıştı.

İstanbul 29 uncu Ağır Ceza Mahkemesinin 10 yıl 6 aya hükmettiği dosyada temel cezanın tayininde alt sınırdan ayrılmaya gerekçe olarak bylockun istikrarlı kullanma gösterilmişti. Burada kabaca şunu söyleyebiliriz; aynı durumda Yargıtay 16. Ceza Dairesi 6 yıl 3 ay cezaya hükmederken İstanbul 29 uncu Ağır Ceza Mahkemesi 10 yıl 6 aya hükmetmiştir. Yargıtay’ın onama kararlarında da hükmedilen cezalar yukarıda belirtildiği gibi 6 yıl 3 aydır. Buradan çıkan sonuç mahkemenin kararını verirken şablona uymadığıdır, ancak şablona uymazken hükmettiği ceza bir risk taşımamaktadır, fazla cezaya kimse hesap sormaz nasılsa..

Dairenin kararına gelince özetle şunu söyleyebiliriz; dairenin kararı en azından atıfta bulunduğu İzzet Özgenç’in konuyla ilgili görüşleri ile uyumlu değildir. Özgenç kitabında iletişim programları ve suç örgütleri için özetle şu görüşlere yer veriyor:

1-Programın bir suç örgütüne ait olduğu somut delillerle tespit edilmişse,

2-Şüpheli veya sanık suç örgütünü bu ağına bilerek ve isteyerek (KASTEN) dahil olmuşsa terör örgütü üyeliğinden cezaya hükmedilebilir.

İlk tespitin, bylockun FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne münhasır olduğunu kabul etsek bile şüpheli veya sanığın bu haberleşme ağına kasten dahil olduğunun somut delillerle ispatı gerekir.

Gördüğümüz kadarıyla dosyalarda ikinci husus eksiktir.

Rahmi Ofluoğlu

Avukat

NOT: Bu yazı devam edecek