SAKARYA (CİHAN)- Sakarya Barosu Başkanı Avukat Zafer Kazan, Ahmet Hakan’a yönelik saldırıyla ilgili baş şüpheli olarak gazeteci Cem Küçük ve AK Parti Milletvekili Abdurrahim Boynukalın’ın ifadesinin alınması gerektiğini söyledi. 

Baro başkanı Zafer Kazan, yaptığı açıklamada, gazeteci Cem Küçük’ün Ahmet Hakan’ı ‘Sinek gibi ezeriz’ diye tehdit ettiğini, Boynukalın’ın ise ‘Bunlar dayak yememişler’ diye gözdağı verdiğini dile getirerek, bu iki şahıs hakkında soruşturma başlatılması gerektiğini kaydetti. Kazan, “Eğer adaletten küçük bir kıvılcım kaldıysa o gazeteci kılığındaki Cem Küçük denilen baş zanlı, baş şüpheli olarak ifadesi alınmalı. Soruşturma açılmalı. O Boynukalın denilen kişi hakkında soruşturma açılıp ifadesinin alınması lazım.." açıklamasında bulundu. 

Bu kişilerin yaptığı tehditlerin hesaplarının sorulması gerektiğini vurgulayan Kazan, tehditlerine rağmen haklarında hiçbir işlem yapılmadığını dikkat çekti. Kazan, “Tehdit et, hakaret et, ölümle tehdit et, bu nedir? Ne yapacağız. Kendimizi korumak için biz de mi adam tutacağız? Korumalarla mı gezelim? Bu ülkede sokağa tek başına çıkmayalım mı yani. İnsanlar bu kadar kolay hedef gösterilebilir mi? Nasıl bir ülke olduk.” ifadelerini kullandı.

“EN KÜÇÜK BİR ADALET KALDIYSA HESABI SORULMALI”

Türkiye Cumhuriyeti’nde en küçük bir adalet kaldıysa bu tehditlerin hesabının sorulması gerektiğini kaydeden Kazan, yoksa daha vahim, telafisi mümkün olmayan sonuçlarla karşı karşıya kalınabileceği konusunda uyardı. Kazan, şöyle dedi: “Bunlar dayak yememişler’ diyen Boynukalın’a ‘sen ne demek istiyorsun’ diye sorulması lazım. Bu çılgınlık, nereye gidiyoruz, bu işin sonu nereye varacak?" diye sordu. 

“YARIN ÖLDÜRMEK İÇİN TALİMAT ALIRLAR”

Ahmet Hakan'ın öldürülebileceğini, demek ki bu kez bu talimatı dövmek üzere aldıklarının belli olduğunu ifade eden Kazan, açıklamasını şöyle tamamladı: “Yarın öldür talimatı alırlar, öldürürler. Bir gazeteci daha faili meçhule kurban gidebilir. Gözü dönmüş azgın bir kitle var. Korkutmaya çalışan bu azgın kitle, karanlık yüzler bilsin ki baskı ve tehdit arttıkça bizim sesimiz daha gür çıkacak. Yaşayacaksak onurlu şekilde yaşayacağız. Eğer böyle yaşamayacaksak nalet olsun böyle adalete, nalet olsun böyle hayata. Böyle bir şey olmaz."
 CİHAN