İstanbul Haber Servisi - Balyoz Planı davası kapsamında 11 ve 17 No’lu CD’lerin içeriklerinde “sahtecilik” yapıldığı ortaya çıktı. “Balyoz Davası ve Gerçekler” adlı blogda yer alan açıklamaya göre, söz konusu iki CD’de inceleme yapan Amerika’daki adli bilişim uzmanları, 2003’te kaydedilmiş gibi görünen dokümanların, en erken 2006 yılının yarısında kaydedilmiş olabileceğini ve dolayısıyla “tarih ve zamanlarda” sahtecilik yapıldığını belirtti. 11 ve 17 No’lu CD’de davaya adanı veren “Balyoz Güvenlik Harekât Planı” isimli Word dokümanının yanı sıra çok sayıda önemli belge bulunuyor.
Balyoz davasının tutuklu sanığı emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın kızı Pınar Doğan ile damadı Dani Rodrik’in “Balyoz Davası ve Gerçekler” adlı blogunda, Amerika’daki adli bilişim uzmanlarının hazırladığı bir rapora yer verildi.
11 ve 17 No’lu CD’lerin imajlarında yapılan inceleneme sonucu hazırlanan raporda, söz konusu CD’lerde “sahtecilik” yapıldığı belirtildi.
CD’lerdeki en az 76 dokümanın “tarih ve zamanlarında sahtecilik” yapıldığının vurgulandığı raporda şu ifadeler kullanıldı:
“Aynı zamanda, 11 ve 17 numaralı CD’lerin oluşturma tarih ve zamanlarında sahtecilik olduğu sonucuna da varılmıştır. Son kayıtlarının yapılmasının akabinde 2003’te CD’ye kaydedilmiş gibi görünen dokümanların, Office 2007’den önce mevcut olmayan XML şemalarına ve Calibri yazı karakterlerine referanslar taşıması mümkün değildir. 11 ve 17 numaralı CD’lerin oluşturulma tarihi, en erken 2006 ortası olabilir. Şu ana kadar saptanılan delillerde yapılan oynamalar nedeniyle, 11 ve 17 No’lu CD’lerdeki tüm dokümanların orijinalliği hakkında ciddi bir endişe taşımaktayız.”
Blogda yer alan açıklamada ise söz konusu CD’lerde, “Balyoz Harekat Planı.doc”, “Milli Mutabakat Hükümeti Programı.doc”, “Çarşaf Eylem Planı Harekât Emri.doc”, “Sakal Eylem Planı Harekat Emri.doc” isimli belgelerin olduğu belirtildi.
“11 ve 17 No’lu CD’nin gerçekte 2003’de oluşturulmuş olamayacağını belgelerin içeriğinden dolayı biliyorduk” ifadelerinin kullanıldığı açıklamada, 11 No’lu CD’de 2009 yılına kadar varan bilgilerin bulunduğu ancak belgelerin ve CD’nin üstverisinin son kayıt tarihinin ise 2003 olduğuna dikkat çekildi.
Açıklamada şöyle denildi: “Biri Amerika’dan diğer Türkiye’den iki uzman, bu CD’nin üzerindeki ‘Or.K.na’ yazısının ve de 17 No’lu CD’nin üzerindeki ‘K.Özel’ yazısının Mehmet Baransu’nun bavulundan çıkan ve Süha Tanyeri’ne ait olan not defterinden yazı karakterilerinin seçilerek makine ile yazıldığını saptamıştı. Rapor, dokümanların içeriğinden bağımsız olarak, sadece adli bilişim teknikleriyle Balyoz belgelerinin sahte olduğunu teyit ediyor. Mahkeme, bu delillerle 350 sanıklı davanın 250 sanığını cezaevinde tutmaya devam ediyor.” İLKER BAŞBUĞ KATILMADI ‘Tanık ana muhalefettir’ HATİCE TUNCER İnternet Andıcı davasında ilk kez mahkeme karşısına çıkması beklenen eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, dünkü duruşmaya katılmadı. Tutuksuz sanık MİT görevlisi Özel Yılmaz hakkındaki yargılama durdurularak dosyası Başbakanlık’tan izin istemek üzere davadan ayrıldı. MİT’çi Yılmaz hakkında “Hrant Dink’i valilikte tehdit ettiği” gerekçesiyle açılan soruşturma zamanaşımından düşmüştü. Tutuksuz sanık Hasan Ataman Yıldırım, siyasi bir davadan yargılandıklarını belirterek CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra CHP’li ve MHP’li isimlerin mahkemede tanık olarak dinlenmesini talep etti. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından İrtica ile Mücadele Eylem Planı ile birleştirilen İnternet Andıcı davasının 56. duruşması, Silivri Cezaevi yerleşkesi bitişiğindeki büyük duruşma salonunda yapıldı. Başkan Hüsnü Çalmuk, Başbuğ’un “Rahatsızlandığı ve doktora çıkmak için izin istediğini” açıkladı. Başbuğ’un, Başkan Hüseyin Özese’nin bulunmadığı duruşmada, savunma yapmak istememesi nedeniyle duruşmaya çıkmadığı iddia edildi. Duruşma savcılarından Mehmet Ali Pekgüzel’in de seminerde olması nedeniyle katılmadığı duruşmada iddia makamını temsil eden savcı Murat Dalkuş, MİT Yasası’nda yapılan değişikliğe dikkat çekerek “Tutuksuz sanık Yılmaz’ın MİT görevlisi olması nedeniyle hakkındaki yargılamanın durdurulması” yönünde talepte bulundu. Savcının talebini kabul eden mahkeme heyeti, MİT’çi Yılmaz’ın dosyasının davadan ayrılmasına karar verdi. Dosya, Yılmaz’ın yargılanmasına izin istemiyle Başbakanlık’a gönderilecek. ‘Filler kapışıyor, insanlar eziliyor’ İkinci Ergenekon davasında tutuklu bulunan ancak andıç davasında tutuksuz yargılanan emekli Yüzbaşı Hasan Ataman Yıldırım savunmasına devam etti. Yıldırım şöyle konuştu: “Cemaat, MİT’e saldırınca ucu hükümete uzanır diye yasa çıkardılar. MİT’çilerin soruşturmasını Başbakan’ın iznine bağladılar. İşte Yılmaz’ın dosyasını ayırdınız. Filler kapışıyor, buradaki insanlar eziliyor.” Yıldırım, “28 Şubat’ı kan davası haline getirip orduya saldırıyorlar. Masum insanları suçlayarak yıllarca tutuklu yargılamanız, kan davasını ileri nesillere taşıyor” diye konuştu. Yıldırım “Tertip merkezi beni köprü olarak kullanarak TSK’nin başına çuval geçirmeye çalışıyor” dedi. Yıldırım, siyasi bir davadan yargılandıklarını belirterek “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, CHP Grup Başkan Vekili Muharrem İnce, milletvekili İsa Gök, MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Özcan Yeniçeri’nin tanık olarak dinlenmesini talep ediyorum” diye konuştu. Mahkeme ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasındaki müzakere çerçevesinde, başsavcılığın gönderdiği cevap yazısında, AKP’yi kapatma davasında “İnternet Andıcı” belgesinden adı geçen sitelerden yalnızca “irticaorg” adlı sitedeki “Apron’da namaz şov” başlıklı haberin delil olarak dosyaya konulduğu belirtildi. Yazıda, Yargıtay binasının taşınması nedeniyle cevabın geciktiği açıklaması yapıldı. Dava, 26 Mart pazartesi gününe ertelendi.