Kılıçdaroğlu, dün meclis konuşmasında ses kaydı dinleterek suç mu işlemiş oldu? Peki, sıradan bir vatandaş Twitter adresinden ses kaydının linkini paylaşınca suça dahil olur mu? İstanbul Barosu Bilişim Hukuk Merkezi Başkan Yardımcısı Sertel Şıracı’ya en ‘basit’ soruları sorduk, işte cevapları… 

Ses kaydı dinleme, yayınlama ve ifşa etme… Üçü de ayrı ayrı suç mu; cezaları birbirinden farklı mı?

Aynen öyle. İki kişinin görüşmesini dinlemek suçtur, kaydedildiği zaman suç ağırlaşır, ifşa edilirse daha da ağırlaşır. Ancak burada ‘alenen’ kelimesi önemli… ‘Tarafların rızası’ olup olmadığı da önemli… Kılıçdaroğlu yargılanırsa sadece ‘ifşa’dan yargılanır. 



Kılıçdaroğlu bunu mecliste dinleterek suç mu işledi?

Olur da Başbakan veya konuşmanın muhataplarından biri ‘ses kaydı dinletme’yle ilgili dava açarsa, mahkeme önce ses kaydının içeriğine bakmakla yükümlü. Eğer içerikte rüşvet, yasadışı bir organizasyon sezerse, bunu dinletmenin de ‘kamu menfaati’ olduğuna karar verebilir. Bu durumda, ‘ifşa’nın suçu da düşebilir haliyle… 



Kılıçdaroğlu’nun dinlettiği içinde rüşvet iddiaları barındıran işadamları arasındaki konuşmaydı. Peki, Başbakan’ın Habertürk’ü aradığı konuşmayı dinletseydi suç sayılır mıydı?

Evet, sayılırdı. Çünkü hükümet tarafından basın özgürlüğünü kısıtlamanın, müdahalenin cezası yok. Dolayısıyla mahkeme o kaydın ifşasından ‘kamu menfaati çıkarına’ sonucunu çıkaramazdı, Kılıçdaroğlu ceza alırdı. Bunun için kişinin kim olduğunun önemi yok. Başbakan, Başbakan’ın oğlu veya herhangi biri; içeriğin suç sayılmayacağı bir konuşmanın ifşası suç sayılır.