Çiçek, dün cezaevinde babasını ziyaretinin ardından jandarma tarafından alıkonularak ifadeye götürüldü ve ardından hakkındaki karar kaldırıldı. Oda TV'nin haberine göre, Çiçek hakkındaki yakalama kararının nedeni TRT sorumlu müdürünün açtığı dava.

TRT'de 10 Aralık 2009 tarihinde 7 askerin yaşamını yitirdiği Reşadiye saldırısı haberleştirilirken “Bu arada Ergenekon sanığı Albay Dursun Çiçek'in de Reşadiyeli olması dikkat çekici ayrı bir husus” ifadesi kullanılmış, bu yolla Çiçek'in saldırıyla ilintili olduğu iddia edilmişti. E. Albay Çiçek, kızı İrem Çiçek aracılığıyla haberi yapan TRT sorumlu müdürü Erol Yüksel'e iftira ve hakaret davası açmıştı. Mahkemede Yüksel, Çiçek'in Reşadiyeli olması sebebiyle böyle bir haber yaptıklarını söyleyerek haberlerinin arkasında durmuş, Dursun Çiçek'in kızı İrem Çiçek ise Reşadiyeli olması nedeniyle babasının bu saldırıyla ilişkilendirilmesinin iftira olduğunu söyleyerek "bu alçakça haberi kabul etmemiz mümkün değildir"ifadelerini kullanmıştı.

Dava konusu: 'Alçakça'
Çiçek'in söz konusu haber için söylediği "alçakça" ifadesi yeni bir dava konusu oldu. Bu kez TRT sorumlu müdürü Erol Yüksel, haberine "alçakça" ifadesini kullandığı gerekçesiyle Çiçek'ten şikayetçi oldu. Ankara Cumhuriyet Savcılığı'nın hazırladığı, Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamenin ardından açılan davada mahkeme Çiçek'e tebligat yapmadı. Bunun üzerine İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ne müzekkere yazan mahkeme Çiçek'in talimatla ifadesinin alınmasını istedi. Çiçek hakkında da yakalama kararı çıkarıldı.

İrem Çiçek mahkeme kalemine kendisine tebligat gelip gelmediğini sorduğu halde, tebligat yapılmadan alınan karar doğrultusunda dün Silivri'de yaptığı açık görüşün ardından jandarma tarafından alıkonuldu. Silivri Cumhuriyet Savcılığı'na götürülen Çiçek, ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. Odatv'ye konuşan İrem Çiçek şunları söyledi:

'Evet, alçakça bir haber'
"Devletin televizyonu TRT babam sadece Reşadiye'de doğduğu için onu PKK saldırısıyla ilişkilendirdi. Evet, ben böyle bir haberin alçakça olduğunu düşünüyorum. Benim haberi yazana da değil haberin kendisine yönelik "alçakça" ifadem yargılama konusu yapıldı. Bana hiçbir tebligat yapılmadı. 20 Eylül'de mahkemeye dilekçe veriyorum, şahsıma tebligat yapılmasını istiyorum, bana bir tebligatta bulunulmuyor. 3 Kasım'da mahkeme kalemine ‘bana bir tebligat var mı’ diyorum; olmadığı söyleniyor. Ancak babamı dün ziyaretin ardından jandarma tarafından ‘hakkınızda yakalama’ kararı var denilerek alıkonuluyorum. Bir avukatın savunması sırasında söylediklerinden dolayı çıkarılan bu karar çok da görülmüş bir şey değil. Burada açıkça kötü niyet var."