Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin referans kararı olarak anılan 2015/3 E, 2017/3 K sayılı ilamında ByLock ile ilgili “örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren bir delil olacaktır.” değerlendirmesini yapmıştı. Süreçte bu kararı referans alan ilk derece mahkemeleri salt CGNAT kayıtlarını esas alarak mahkumiyet hükümleri kurmuştu.

Ancak Yargıtay 16. Ceza Dairesi, daire kararlarına yanlış anlam yüklendiğini belirterek, 2018 yılında verdiği kararlarda ByLock’a ilişkin her türlü şüpheden uzak teknik verilerin neler olduğunu ayrıntılı olarak tarif ederek sanıkların ByLock kullanıcı adı, User Id, Şifre, Grup elemanları ve mesaj içeriğini raporlayan ByLock Tespit ve Değerlendirme tutanaklarının celbinin zorunlu olduğunu belirterek bozma kararları verdi.

Erzurum Bölge Adliyesi 2. Ceza Dairesi ve Denizli Ağır Ceza Mahkemesi’nin Yargıtay kararlarına dayanarak beraat kararları verdiği bilinmekteydi. Adaletbiz.com’a konuşan Av. Nilgün Karataş, Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 11.10.2018 tarihli kararı ile iki sanık hakkında beraate hükmedildiğini, kararın Ankara’da verilmiş ilk ByLock beraat kararı olduğunu bildirdi.

Av. Nilgün Karataş, artık Yargıtay kararlarının ilk derece mahkemeleri tarafından kabul görmeye başladığını, Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin salt CGNAT kayıtlarını yeterli görmemesinin önemli bir adım olduğunu, ByLock dökümlerinin ve özellikle mesaj içeriklerinin suç kastının belirleyici olması karşısında celbinin olmazsa olmaz olduğunu belirtti.

İŞTE KARAR

Fetullah Gülen'in yeğenine örgüte yardım suçundan 2 yıl 7 ay 7 gün hapis cezası Fetullah Gülen'in yeğenine örgüte yardım suçundan 2 yıl 7 ay 7 gün hapis cezası