Özel yetkili mahkemelerin kaldırılması ve tutukluluk süresinin 5 yıla indiren yasal düzenlemenin yürürlüğe girmesiyle Diyarbakır'da KCK ana davasında tutuklu yargılanan ve aralarında eski belediye başkanları, belediye ve il genel meclis üyelerinin de bulunduğu 92 kişinin avukatları, toplu tahliye başvurusunda bulundu.

Bu başvuru sonrası sanık avukatları, tutuklu 92 sanık hakkında verdikleri tahliye taleplerini içeren dilekçenin geri iade edilmesini isteyerek, sanıklar hakkındaki tahliye taleplerinden feragat ettiklerini belirtti. Avukatlar dilekçelerini geri çekmesine rağmen mahkeme işleme koyarak dosya ile ilgili karar vermesi tepkilere neden oldu. Tahliye talepleriyle ilgili karar veren mahkeme, sanıkların üzerine atılı 'silahlı terör örgütün üye olmak, devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak, örgüt yöneticisi olmak, örgüt adına suç işlemek' suçlarının vahametinin toplumda meydana getirdiği etki, ele geçirilen deliller, delillere göre kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut olguların bulunduğunu belirtti. Kararda, PKK/KCK terör örgütünün hala faaliyetini devam ettirmesi ve bu faaliyetler kapsamında, suç işlediği iddia edilen sanıkların delilleri yok etme, gizleme, değiştirme, tanıklar üzerinde baskı kurma, sanıkların kaçma, saklanma ve terör örgütünün dağ kadrosuna katılma şüphesinin varlığının bulunması, sanıkların tutuklulukta geçirdikleri sürenin makul ve ölçülü olmasını gerekçe göstererek reddine karar verdi. Kararda, yargılama ve tutukluluk durumunun uzamasına, sanıkların mahkemeyi protesto etme, duruşmalara katılmama eylemleriyle sebebiyet verdikleri belirtildi.

KARAR SİYASİ

Kararı skandal olarak niteleyen avukat Av. Tahir Elçi, “Bu karar bize göre hukuksuzdur. Özel yetkili ağır ceza mahkemelerini aratmayan bir karar. Hiçbir mahkemede böyle bir karara tanık olmadım. Bu hukuki bir karalamadır.

Yasal olmayan kavramlara dayandırılmış yargılama var. Hukuki olmayan argumanlar var. Mahkeme adalete aykırı bir karar verdi. 4 yıl 11 aydır tutuklu bulunan bir avukatı tahliye talebine ilişkin dağa çıkabilir gerekçesi hukuki bir gerekçe değildir. Bu politik hasmıhane bir tutumdur” dedi. 

Karara 3’ncü Ağır ceza mahkemesine itiraz edeceklerine değinen Elçi, “Anayasa mahkemesine gerekli bilgilendirme yapacağız ve bekleyeceğiz. Hükümet bu hukuksuzluğa karşı tedbir alınması gerekiyor” diye konuştu.