Bugün gene hukuk tarihinde kara bir gün yaşanmıştır. İstanbul başta çeşitli illerde Çağdaş Hukukçular Derneği’ne yönelik gerçekleştirilen eş zamanlı operasyonlarla adı geçen derneğin ve birçok avukat meslektaşımızın bürosu aranmış, gözaltı uygulaması gerçekleştirilmiştir.

Aramaların çoğu kez olduğu gibi somut bir isnat olmaksızın, adeta her kapıyı açan “örgüt” isnadı ile ve neyin arandığı belirtilmeksizin verilen kararlarla yapılması bir yana, bu kez daha vahim hukuksuzluklar yaşanmıştır. Kanunun açık hükümlerine rağmen, Cumhuriyet savcısı ve Baro temsilcisi beklenmeden bazı avukat bürolarının kapıları polis tarafından “kırılarak” içeri girilmiş, avukatın müvekkille olan yazışma ve belgeleri incelemeye tabi tutulmuş, aramalar kayda alınmış, gereklilik ve orantılılık kıstaslarına uyulmadan gözaltı işlemi uygulanmıştır. Hatta öyle ki, ÇHD merkezinde yapılmakta olan aramaya İstanbul Barosu Başkanının girmesi engellenmeye çalışılmış ancak başarılı olunamamış, arama mahallinde ise hukuka aykırı olarak kamera ile görüntülenmeye çalışılmıştır. Tüm bunlar Ceza Muhakamesi Kanununa ile Avukatlık Kanununa, hukuka, evrensel kurallara, avukatlık onuruna aykırıdır.

Hiçbir hukuk devletinde avukata bu denli kolay, soyut suç isnadı ve böylesine hukuka aykırı işlemler yöneltilemezken bu yaşananlar hangi “ileri demokrasi” ye geçtiğimizi halen görmek istemeyenler varsa açıkça göstermektedir. Halkın hak arama özgürlüğü ve savunma hakkının güvencesi olan avukatın bizzat kendisine bu hukuka aykırı muamelelerin yapılabiliyor olması hukuk güvenliği, adalet ve demokrasi adına dehşet vericidir. Suç isnadı ne olursa olsun, her soruşturma işleminin hukuk çerçevesinde gerçekleştirilmesi bir lütuf değil zorunluluktur. Herkesin kendisine, hakkının ve hukukunun güvencesi olan avukatın güvencesiz bir konuma getirilmesinin nelere yol açabileceğini sorması gerekir. Bu yaşananlar ve yapılanlar, avukatlık mesleğine ve onuruna, halkın hak arama özgürlüğüne karşı açık bir saldırıdır.

Bilinmesini isteriz ki İstanbul Barosu süreci başından bu yana yakından takip ettiği gibi, bunu sürdürecek, her türlü demokratik-meşru hakkını kullanacak, hukuksuz işlem ve uygulamaların  takipçisi olmaya devam edecektir. Hiçbir baskı hukuk devleti ve demokrasi mücadelesinde savunmayı, avukatları, baroları yıldıramaz. Mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

İstanbul Barosu