Hukukun Üstünlüğü Platformu Başkan adayı Av. Abdullah Arar ile İstanbul Barosu Seçimleri üzerine röportaj yaptık. Av. Abdullah Arar’a yeni baro, türban yönetmeliği, HSYK seçimleri, yargıdaki gelişmeler, mesleki sorunlar ve mevut baro yönetimi ile ilgili görüşleri sorduk.  Platform İstanbul Barosu seçimleri için meslektaşlarına “YENİ BARO” sloganıyla sesleniyor. ARAR; “İstanbul Barosu, çoğulcu, denetlenebilir, hesap verebilir ve şeffaf yönetilmelidir. Kaynaklarını da öncelik sırasına göre ve yerindelik esası çerçevesinde harcamalıdır.” dedi.

NEDEN YENİ BARO

Adaletbiz/Yeşim TURAN; Sizce nasıl bir baro olmalı?

Av. Abdullah ARAR; Bizim ortaya koyduğumuz ve meslektaşlarımızla www.abdullaharar.com adresinde ve yazılı metinlerimizde paylaştığımız üzere;

a)Barolar anayasa ve avukatlık kanunu uyarınca “kamu kurumu niteliğinde meslek örgütüdür”. Hal böyle olunca, yargının üç kurucu unsurundan biri olan avukatlık mesleğinin içinde bulunduğu sorunları çözen ve mesleğin gelişmesi için çalışan bir baro olması zorunluluk arz etmektedir.

b) Baro önce avukatlara sonra da toplumun her kesimine açık olmalı.

c)Baro, çoğulcu, denetlenebilir, hesap verebilir ve şeffaf yönetilmelidir. Kaynaklarını da öncelik sırasına göre ve yerindelik esası çerçevesinde harcamalıdır.

Adaletbiz/Yeşim TURAN;  Ak Parti’nin “Yeni Türkiye” sloganını kullanıyor. Siz “yeni baro” sloganını buradan etkilenerek mi seçtiniz?

Av. Abdullah ARAR;  Hiçbir değer, hiçbir şahıs veya hiçbir kavram kimsenin tekelinde değildir. “Yeni” kavramı da kimsenin tekelinde değildir. “Yeni Baro” dan, şu veya bu siyasi söylemin yanında, yahut ta karşısında olmayı kastetmiyoruz. Bizim kastımız, avukat sorunlarından, yargı ve adalet sorunlarından başka her şey ile ilgilenen, bazı değer ve kişileri istismar ederek algı operasyonları ile göreve gelen, kapalı devre çalışan, hesap vermeyen, aslında avukatlar nezdinde demokratik meşruiyetleri tartışmalı anlayışı mevcut baro, hedeflediğimiz ve sadece avukatlar ve toplumun her kesimine açık baroyu (ve barolar birliğini) “yeni baro” olarak tanımlıyoruz.

Biz siyaset kurumunu çok saygın bir kurum olarak görürüz. Her vatandaşımızın eşit ve birinci sınıf vatandaş olduğuna inanırız. Ancak siyaset kurumunun asıl vasıtası partilerdir. Baro,  iktidar partisinin veya muhalefet partilerinin, yahut ta şu veya bu siyasi ideolojik örgütlü yapının sözcüsü olamayacağı gibi, kendini bunların karşıtı olarak da konuşlandıramaz. Keza avukatların da bir aydın sorumluluğu çerçevesinde siyasetle ilgilenmeleri hem hakları hem de sorumlulukları kapsamındadır.

Nitekim mevcut baro ve barolar birliği yöneticileri meslek sorunlarını dert edinmedikleri, avukatların gücünü ve baroyu siyasi hedeflerine basamak yaptıkları için, vizyonları olmadığı için, misyonları da kavga ve gerilim ile “kale koruma!” olduğu için avukatların itibarı, ekonomik ve sosyal hakları bu anlayışların yönetimde olduğu sürede hep geriye düşmüştür.

İşte, kimseye efendilik taslamayan ama efendisi de olmayan avukatların meslek örgütünü asli fonksiyonuna döndürme çabasının adıdır “yeni baro”.

YARGININ AŞINAN İTİBARI

Adaletbiz/Yeşim TURAN; Yargıdaki gelişmelerle ilgili ne düşünüyorsunuz? Paralel Yargı, HSYK seçimleri konularında neler düşünüyorsunuz?

Av. Abdullah ARAR;  Bu soruyu iki başlıkta cevaplamak isterim:

a)Yargıdaki Gelişmeler:

Kısaca, İstiklal Mahkemeleri, Türkçülük davaları, Yassıada , 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 27 Nisan, Ergenekon/Balyoz, 17/25 Aralık süreçlerinde yaşanan olaylar tamamen birbirinin devamı ve  bazen darbeler bazen de yargı eliyle “yönetilemez ülke” meydana getirme süreçleridir. Bunlar olağanüstü süreçler olup; “önce huküm, sonra gerekçe” mantığının, bazen bir kısım karanlık derin çetelerin, bazen apoletlilerin, bazen falan devletlünün, bazen de filan efendinin etkisi, talimatı ile sözüm ona soruşturmalar, yargılamalar yapılan meşum olaylar olarak hukuk tarihine geçecek adil yargılanma, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkelerinin rafa kaldırıldığı süreçler olmuştur.

Bunun sonucu olarak da yargı kurumunun itibarı yüzde yirmilerin altına düşmüş, adeta yerlere serilmiştir. Bu sonuçta, “millet adına” yargılama faaliyeti yapanların ve siyaset kurumu ile, sivil/asker bürokrasinin, basın ve iş dünyasının sorumluluğu olduğu gibi güncel olarak tartışılan ve adına paralel yapı denilen unsurların da vebali vardır. Buna sebep olanları millet de tarih de Allah da affetmez diye düşünüyorum.

b) HSYK Seçimleri:

HSYK seçimleri, güncel tartışmalar sebebiyle ülke gündemini fazlası ile meşgul etmiştir. Şu kadar ifade etmeliyim ki, 2010 öncesine göre daha demokratik bir yapı sağlamaya elverişli düzenleme, yaşanan tartışmalar yüzünden sistem sorunu haline getirilmek istenmiştir. Buna ilişkin detay görüşlerimiz yukarıda verdiğimiz linkte ve yazılı metinlerimizde mevcuttur.

HSYK seçimlerinin, yargının aşınan itibarını yeniden tesis edilmesine vesile olmasını, hakim ve savcılarımızın seçim öncesi yaşanan ve maksadı aşan yaklaşımlarının süratle telafi edilmesine ve çoğulculuk esasına dayalı birlikteliklerine vesile olmasını dilerim.

Adaletbiz/Yeşim TURAN; Kamuoyunda tartışılan Türban yönetmeliği ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

Av. Abdullah ARAR;  Hukuk devletinde, reşit bir insan kıyafetini kendisi belirler. Reşit olmayanlarınkini de ebeveyni belirler. Burada, inançlar, örf, genel ahlak, iklim gibi belirleyici etkenler olabilir. Ülkemiz, maalesef “türban” etrafında koparılan fırtınalarda birçok evladımızı temel haklarından mahrum eden, psikolojilerini bozan hepimizi derinden üzen süreçlere tanık oldu. Bu alanda iyi gelişmelerden biri de bahsi geçen yönetmeliktir. Ancak her şeyi çarpıtan ve “istemezükçü”  statükocu jakoben sözüm ona aydınlar hemen bir algı operasyonuna başladılar. Oysa dayatmaları ya kişinin bizzat kendi hakkına, ya da anne babanın velayet hakkına hukuksuz müdahaledir. Ben bu konuda  vatandaşlarımızı provakatif denemelere karşı dikkatli olmaya davet ederim.

MEVCUT BARO/ ”YENİ BARO” FARKI

Adaletbiz/Yeşim TURAN; Mevcut Baro yönetiminin sizce eksikleri nelerdir? Siz yönetime gelirseniz neleri değiştireceksiniz?

Av. Abdullah ARAR;  Bu sorunuzu da iki başlıkta açıklamak isterim:

a)Mevcut Baro yönetiminin eksiklikleri:

-“İnsan, hukuk, adalet, avukat, yargı” gibi konularda hiçbir vizyonunun olmaması,  -Baroyu kapalı devre yöneterek, avukattan ve halktan soyutlaması,

- Şeffaf olmaması, kaynakları yerindelik esasına göre tasarruf etmemesi,

-Avukatlık mesleğinin aşınan itibarı ve sosyal ekonomik konularda devasa sorunları ile ilgilenmemesi,

-Baroyu bir/birkaç kişinin kişisel siyasi/ideolojik hesaplarının basamağı kılması gibi saymakla bitmeyecek eksiklikleri var. Bunların detaylarını da keza, söylediğimiz linkte beyan ettik.

b) Bizim hedeflediğimiz “yeni baro” ise:

-Cinsiyet, etnisite, din, mezhep, dil, siyasi/ideolojik yapısı ne olursa olsun 32.000 meslektaşa çoğulculuk esasına göre ama mutlaka şeffaf, katılımcı hesap verebilir bir baro olacaktır. Nitekim meslektaşlarımızın da malumları olan sorulara cevap vermediler. Çalışma raporunu dün alabildim. Okudum. Ama orada da cevap yok.

-Yeni Baro, meslektaşlarımıza ve halka açık sosyal fonksiyonları olan baro olacaktır.

- Yeni Baro iktidar, muhalefet, diğer meslek örgütleri, sivil toplum ve hatta dünya kamuoyunun,  herhangi bir konuda “İstanbul Barosu ne diyor” diye dikkat kesileceği bir kurum olacaktır. Bu haklı gücü ile Yeni Baro, meslektaşlarımızın sorunlarının çözümünün öncüsü bir meslek örgütü olacaktır.

-Yeni Baro,  yönetim, paylaşım ve yargıda mevcut adaletsizliklerin kaynağını oluşturan darbe anayasası yerine, sivil/çoğulcu/demokratik/eşitlikçi/özgürlükçü bir anayasa yapılması konusunda siyaset kurumuna, diğer meslek örgütlerine, sivil topluma ve nihayet bütün halka yol göstericilik yapacaktır.

NE MAJESTELERİNİN NE DE POLİTBÜRONUN BAROSU/AVUKATIN VE HALKIN BAROSU

Adaletbiz/Yeşim TURAN; Ümit Kocasakal’ın “Majestelerinin barosu” sloganıyla ilgili düşünceniz nelerdir?

Sayın Kocasakal Bilmeli Ki; 32.000’i Aşkın Avukat, Tercihlerini Yeni Baro’dan Yana Yapacaktır. 

Av. Abdullah ARAR;   Sayın Kocasakal, içi boş ama sert söylemlerle, değer ve kişi istismarı ile yeniden seçilip kapalı devre çalışan hesap vermez bir baro yönetimine devam edeceğini sanmaktadır. Bu sebeple de salt iktidar karşıtlığını oya çevirmek adına siyasi iktidar ile polemik  içindedir. Sayın Kocasakal bilmeli ki; 32.000’i aşkın avukat , onun ve önseçim bile yapmaya cesareti olmayan bir avuç örgütlü azınlığın kişisel hırsları sonucu her gün gerileyen mesleklerini koruma ve geliştirme adına tercihlerini yeni baro’dan yana yapacaktır.  Ben sayın Kocasakal’a soruyor ve diyorum ki  2 yıl yönetim kurulu üyeliği, 4 yıl başkanlık sürecinizde avukat diye derdiniz oldu mu, avukatın hangi problemini çözdünüz?  “Halkım beni istiyor” diyorsunuz, “savaş kabinesi” diyorsunuz,  “destan/hikaye” rüyaları görüyorsunuz, “barodan öte” diyorsunuz. Biz ne majestelerinin barosunu, ne savaşı ne de politbüro gibi yönetilen baro istemiyoruz. Biz önce  avukat ve önce baro diyoruz. Biz barış içinde adaletle yönetilen, paylaşımın adil olduğu, yargılamanın adil olduğu bir ülke istiyoruz.

Adaletbiz/Yeşim TURAN; Mesleki sorunlar hakkında ki görüşleriniz ve planlarınız nelerdir?

Av. Abdullah ARAR;  Bu sorunuzla ilgili cevaplarım oldukça uzun. Yine, www.abdullaharar.com adresinde “yeni baro” ismiyle ve twitter, facebook ve youtube mecralarında görülebileceği şekilde ve yazılı olarak bir ekip çalışması ile  ortaya konulan “görüşlerimiz ve projelerimiz” başlıklı kitapçığımızda saygıdeğer meslektaşlarım ile paylaştık. Üstatlarımdan kendileri, mesleğimiz ve halkımız adına neler yapmayı planladığımızı görmeleri adına çok değerli vakitlerinden kısa bir zaman ayırmalarını istirham ederim.

İşte Görüş Ve Projelerimiz:

MEVCUT BARO NE YAPIYOR, NE YAPMIYOR?

NASIL SEÇİLDİLER?

 

Şu an işbaşında olan Baro yönetimi ve başkanı, seçimlerden önce, yurtseverlik, demokrasi, Cumhuriyetin kazanımları, bölücülük, irtica kavramlarını istismar ederek, sanal korkular üreterek algı operasyonu ile yönetime geldi.

 

MEVCUT BARONUN VİZYONU/MİSYONU

Mevcut baronun avukatlık mesleğinin gelişimine, yargı sorunlarına ve adalete dair herhangi bir vizyonu bulunmamaktadır.

Mevcut yönetimin misyonu ise 32.000’i aşkın avukatın örgütü olan baroyu ideolojik ve siyasi hedeflerine alet etmektir. Bundan dolayı baroyu korunması gereken kale olarak görmektedirler.

 

MEVCUT BARO NELER YAPIYOR?

Staj ve avukatlığa kabul işlemlerini yürütüyor.

Aidat topluyor.

Çok sayıda disiplin işlemi gerçekleştiriyor.

Üç büyük adliye arasında servis hizmeti veriyor.

Baro odalarında su ikram ediyor.

 

MEVCUT BARONUN YAPMADIKLARI:

Mevcut baronun, CMK ve adli yardım hizmeti etkin ve adil değildir.

Avukatlık mesleğinin değer kaybetmesi karşısında sessiz kalmakta, mesleğin itibarının tesisi ve korunması hususunda hiçbir şey yapmamaktadır.

Avukatın ekonomik ve sosyal hakları ile ücret sorunları mevcut baronun gündeminde yoktur. Avukatlık yasası, diğer mevzuat ve idari uygulamalardan kaynaklanan sorunlarla ilgilenmemektedir.

Küresel danışmanlık şirketlerinde ya da ‘patron avukat’ yanında ücretli çalışan meslektaşların konumundan asla rahatsız olmamakta ve onların sorunlarıyla ilgilenmemektedir.

Baroyu ve imkânlarını hesap vermeden yönetmeyi maharet saymaktadır. Alınan hizmetler, çalıştırılan personel, baronun menkul gayrimenkul malvarlığının idaresi, kaynakların tartışmalı tasarrufu, bulundukları statü sebebi ile oluşturdukları ilişkiler konusunda meslektaşlarımız asla bilgi sahibi olamamaktadır. Hizmet alımlarının içeriği,

baronun menkul - gayrimenkul malvarlıkları ve diğer kaynakların ne şekilde idare edildiği, bunlar hakkında nasıl tasarrufta bulunulduğu bilinmemektedir. Baro bünyesinde çalıştırılan personelin seçimi, işe alım ve çıkarılmaları,

mevcut yönetimin elinde bulundurduğu statü ile oluşturduğu ilişkiler konusunda asla bilgi sahibi olunamamaktadır.

Yayınladıkları faaliyet raporları ise, polemik içerikli beyan ve tartışmalardan, anlaşılmaz teknik muhasebe ayrıntılarından kısaca lüzumsuz bilgilerden başka bir şey değildir.

Devasa bir meslek örgütünü kapalı devre mantıkla yöneten baro, bilgi edinme hakkını dahi yerle bir etmektedir.

Nitekim kendilerine yönelttiğimiz yazılı sorularımıza, yasanın amir hükümlerine rağmen cevap vermeyecek kadar da cüretkâr davranmışlardır.

 

MEVCUT BARONUN MESLEK DIŞI İŞLERİ

Mevcut baro, sürekli siyasi polemik içerikli beyanat vermekte, böylece güya yüksek siyaset yapmakta, esasında ana muhalefetten rol çalmaktadır.

Ülkenin yönetim, paylaşım ve yargı alanındaki adalet sorunlarına sadece “istemezük” yaklaşımıyla bakmaktadır.

Maalesef, mevcut baro; kayıt dışı ekonomi, kayıt dışı siyaset ve kayıt dışı sivil toplumun hükümranlıklarını sürdürmek için gösterdiği kolektif direnişin gönüllü sözcülüğünü yürütmektedir.

Can ve mal kayıplarına neden olan kardeş kavgasının sona ermesi çabalarına, “vatanın bölünmezliği” hassasiyetini istismar ederek karşı çıkmakta, dolayısı ile kaos ve terörden beslenen küresel hegemonik yapıların ve işbirlikçilerinin değirmenine su taşımaktadır.

Mevcut baro başkanı tavır ve uygulamalarıyla, aslında biz avukatlara, “siz hiçbir şey bilmezsiniz, her şeyi biz biliriz” demektedir. Baronun bu tutumu, totaliter jakoben azınlığın mesleğimize ve meslektaşlarımıza tasallutundan başka bir anlam ifade etmemektedir.

Dahası, bu örgütlü azınlık kendilerine oy veren meslektaşlara da güvenmemekte, korkularından önseçim bile yapmamaktadırlar. İşte bunların demokrasi maskesi ve avukata saygısı.

BİZİM VİZYONUMUZ

Avukatlık payesinin şeref payesi olduğunu kabul ederiz. Avukatlık adalet talebinin ve yargının vazgeçilmez unsurudur.

Avukat sosyal ve ekonomik olarak hak ettiği konumda olmalıdır. Baroyu ve Türkiye Barolar Birliğini de avukatın meslek örgütü olarak kabul ederiz.

Baroyu siyaset kurumu haline getiren köhne anlayışa dur demenin tam zamanı olduğunu beyan ederiz.

Baronun ve Barolar Birliğinin çoğulcu bir anlayışla şeffaf ve hesap verebilir şekilde yönetilmesi zaruretine inanırız.

BİZİM MİSYONUMUZ

Kadim hak arama ve savunma mesleği olan avukatlığın aşınan itibarının yeniden tesisi, bunun için gerekli anayasal ve yasal düzenlemelerin yapılması, onur hizmeti veren avukatın ekonomik ve sosyal haklarına kavuşması temel hedefimizdir.

ADAYLIK GEREKÇEMİZ VE HEDEFLERİMİZ

Biz mevcut baro ve barolar birliğinin meslek ve yargı sorunlarına bigâne tutumlarının daha fazla sürdürülmesinin kabul edilemez olduğunu gördüğümüzden; aşağıda beyan ettiğimiz gerekçelerle baro başkanlığına, baro yönetimine ve diğer kurullarına aday olduk.

a) Levhanın ilk sırasındaki üstadımızla, ruhsatını yeni almış genç meslektaşımızın, cinsiyet, dil, din mezhep, siyasi ve etnik farklılıklarını bir zenginlik olarak telakki etmek suretiyle, avukatın emrinde yeni ve etkin baro oluşturma kararlılığındayız.

b) Baroyu çoğulcu bir anlayışla, hesap verebilir, tüm güç ve kaynaklarını meslek sorunlarının çözümüne tahsis eden, baro meclisini etkin kılan, baro yardımlaşma sandığına katılımı teşvik ederek, ihtiyaç duyan meslektaşlarımızın tamamının emrine amade kılan yeni bir baro vaat ediyoruz.

c) Biz meslektaşlarımızın siyaset yapmasından ancak memnun olur hatta bir aydın sorumluluğu olarak daha çok meslektaşımızın siyaset kurumunda yer almasını isteriz. Buna karşın, siyasetin partiler aracılığı yapıldığını, baronun ise bir meslek örgütü olduğunu vurgular, dolayısı ile ne iktidarın ne de muhalefetin sözcüsü olunmayacağının bilinci içinde bir baro başkanı ve yönetimi zaruretine inanıyoruz. Bu sınırları korumanın

yanı sıra, iktidar, yargı, muhalefet, medya, meslek örgütleri, sivil toplum ve hatta dünya kamuoyu tarafından herhangi bir konuda sözüne itibar edilen yeni bir baro oluşturacağız.

d) Nihayet biz, yargının ayrılmaz unsuru olan mesleğimize yeniden saygınlık kazandıracak, ekonomik ve sosyal statülerinin onur mesleği ifa eden avukata yaraşır hale gelmesine öncülük edecek yeni bir baro oluşturmanın mümkün olduğuna yürekten inanan, saygıdeğer avukatlarımızın hizmetkârı olmayı şeref payesi olarak kabul eden yeni bir baro başkanı ve yönetimi için huzurlarınızdayız

 

ÖNCÜLÜK EDECEĞİMİZ İŞLER

 

1- Öncelikle, yaşanan yönetim, paylaşım ve yargı krizinin kaynağı vesayetçi anayasa yerine; sosyal ve ekonomik barışı hedef alan, güçler ayrılığını gerçek manada sağlayan, millet için devlet anlayışını öngören, uzlaşmacı, çoğulcu, demokratik ve sivil yeni bir anayasa yapımında siyaset kurumuna, meslek örgütlerine ve halka yol gösterici yeni bir baro hedefliyoruz.

2- İkinci olarak, avukatlık kanununun ve diğer mevzuatın meslek ve yargı sorunlarına kalıcı çözümler öngören şekilde yeniden yapılmasının yılmaz takipçisi olacağız. Bu konuda da ülkemizin tüm barolarının güç birliği yapmasına öncülük edeceğiz. Ayrıca üst kuruluşumuz olan Barolar Birliğini de avukatlık, yargı ve adalet konusunda sözü dinlenir hale getireceğiz.

3- Üçüncü olarak, hukuk eğitiminin müfredatı, hukuk fakültelerine alınan öğrenci kontenjanı, avukatlığa kabul, hâkim ve savcıların avukatlar içinden atanması konularında etkin gücümüzü kullanarak esaslı çözümler üreteceğiz.

4- Dördüncü olarak,

a) Vekâletin avukat tarafından düzenlenmesine,

b) Avukatın mesleğin gereği olarak, MERNİS, TAKBİS, POLNET gibi elektronik ortam kayıtlarına doğrudan erişimine,

c) 1. sınıf hakimin yıllık net maaş toplamı kadar tutarın vergi matrahından düşülmesine, mesleğin icrası kapsamında yapılan tüm harcamaların gider gösterilmesine,

d) CMK ücretleri ile adli yardım ücretlerinin vergilendirilmesindeki haksız uygulamanın sona ermesine,

e) Bağlı çalışan avukatların en az ücretinin mesleğin onur mesleği oluşu dikkate alınarak, zorunlu asgari tutarının 5.000 TL olmasına, kamuda çalışan meslektaşların ücretleri için ayrı yasal düzenleme yapılmasına,

f) Beş yılını doldurmuş her avukatın yeşil pasaport almasına,

g) Avukatların silah alma prosedürünün hakim ve savcıların silah alma prosedürü ile eşitlenmesine,

h) Zorunlu avukatlık sigortasının yasalaşmasına,

ı) Şirket ve kooperatiflerde zorunlu avukat bulundurmaya dair mevzuatın takibinin valiliklerden alınarak Barolara verilmesine, baroların ilgili şirket ve kooperatiflere doğrudan yaptırım uygulamasının sağlanmasına,

i) Avukatlık asgari ücret tarifesinin meslek onuruna yakışır şekilde yeniden düzenlenmesine, asgari tutarın peşin ödendiğinin belgelenmesinin dava ve takip şartı olarak kabul edilmesine,

j) Mahkemeler ve disiplin kurullarınca verilen cezalar hakkında, yüz kızartıcı suçlar hariç avukat sicil affına dair mevzuat düzenlemesinin yapılmasına,

k) Yürürlükteki mevzuatın yetersiz olanlarının değiştirilmesine, mevzuat boşluğu olan konuların takibine, nasıl düzenlenmesi gerektiğine dair teklifler sunulmasına,

l) Yargılama pratiğinde karşılaşılan; uzun yargılamanın, bir haciz için bir gün harcamanın, bir duruşma için yarım gün israfının önüne geçilmesi, zorunlu olmasına rağmen avukata bilgi belge vermeyen sorumlularının ceza yaptırımına bağlanması, savcıların mahkeme kürsüsünde değil avukatla aynı konumda yer alması, hâkim ve savcı kurullarının ve mekânlarının ayrılması, yardımcı yargı personelinin sayı ve nitelik olarak tamamlanması, bilirkişilik ve tanıklık müesseselerinin yeniden yapılandırılması, arabuluculuk ve Avukatlık Kanunu 35/a maddesine işlerlik kazandırılması için gerekli yasal ve idari düzenlemelerin yapılmasına öncülük edeceğiz.

 

BARO’DA AÇILIM ZAMANI

AVUKATLAR İÇİN SOSYAL BARO

a) Meslektaşlarımızdan ilk 5 yıl için aidat almayacağız.

b) Meslektaşlarımızın büro edinmesi için baro kaynaklarından uzun vadeli faizsiz kredi vereceğiz.

c) Aşınan meslek itibarının yeniden tesisi için, yazılı - görsel basın ile ilgili kamu ve özel kurum ve kuruluşlar nezdinde çalışmalar yapacağız. Yaşadığımız çağda ilişkiler ve sözleşmeler son derece çeşitli iken bunları düzenleyen mevzuat ise olabildiğince karmaşıktır. Oysaki avukat nezaretinde yapılan işlerde ihtilaf azdır, ihtilaf halinde ise çözümü kolay ve süratlidir. Bu sebeple avukatın adalet tesisinde vazgeçilmez kişi olduğu bilincini yerleştirmek için çalışacağız.

d) Baromuzun imkânlarından faydalanarak, yerel yönetimler ile işbirliği yaparak ilk etapta Anadolu, Çağlayan ve Bakırköy yargı çevresi içinde devamında farklı ilçelerde meslektaşlarımızın her türlü sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını karşılamaya elverişli baro kampüsler inşa edeceğiz. Böylece, çok amaçlı salonlara, kültür sanat alanlarına, kütüphaneye ve misafirhaneye kavuşan meslektaşlarımız mesleğin ayrıcalığını en ekonomik şekilde yaşayabileceklerdir.

d) Ana ulaşım akslarına ve adliyelere yakın mekânlarda meslektaşlarımızın maliyet fiyatına sahip olabilecekleri ya da düşük bedellerle kiralayabilecekleri modern ofisler içeren baro hanlar yaptıracağız.

e) Meslektaşlarımızın toplu taşıma vasıtalarından ve park alanlarından avantajlı yararlanmaları için girişimlerde bulunacağız.

f) Baro Yardımlaşma Sandığı’na üyeliği teşvik edeceğiz. Böylece ekonomik zorluklar yaşayan ya da sağlık problemleri olan meslektaşlarımızın ve ailelerinin dertlerine derman olacağız, meslektaşlarımızın çocuklarının eğitimi için burs vermek suretiyle katkıda bulunacağız

g) Her adliyede uygun kreş mekânları açılmasını sağlayacağız.

h) Yerli ve misafir öğrencilere sadece Hukuk Eğitiminin verileceği Hukuk İhtisas Üniversitesi’nin kurulmasına öncülük edeceğiz.

ı) Adliyelerde asansör ve otoparklardan yararlanma konusunda hakim ve savcı ile eşitliği sağlayacağız.

i) Hakimleri raporlu/izinli olan mahkemelerin bilgilerini bir gün önceden UYAP sistemi ile avukatlara duyurulması için Adalet Komisyonları ile işbirliği yaparak avukatın zaman israfını engelleyeceğiz.

J) Mevzuat ve ictihat programını sürekli güncel kılarak meslektaşlarımızın hizmetine sunacağız.

HALK İÇİN SOSYAL BARO

a) Vatandaşımızın temel hukuk bilgisi ile hak arama yollarını öğrenmesine sosyal sorumluluk bilinciyle katkı sağlayacağız. Bu konuda yaygın eğitim, medya ve iletişim kanalları ile ortaklaşa çalışmalar yapacağız.

b) Ülkemizde yaşayan her üç vatandaştan birinin, hukuk ceza ve icra dava ve takipleri ile birbirleri ile ihtilaflı olduğu gözetildiğinde; vatandaşlarımızın hak ve adalet anlayışlarının yükseltilmesi için ilgili tüm kurum ve kuruluşlar ile işbirliği yaparak huzur içinde bir toplum meydana getirmeye katkı sunacağız.

c) Toplumun temeli olan aile kurumunu, artan boşanma davalarını da gözeterek tahkim edici çalışmalar yapılmasına öncülük edeceğiz. Toplumun temeli olan aile kurumunu sarsan artan boşanma davalarının sebep olduğu tahribatı giderici onarıcı ve yapıcı çalışmalara öncülük edeceğiz. Aile birliğinin devamı için uzmanlarla işbirliği içinde çalışmalar yapacağız.

d) Kamu sağlığını ve güvenliğini tehdit eden uyuşturucu, kumar vb. bağımlılık yapan tüm konularda ayrıca iş ve trafik kazaları konusunda önleyici/ıslah edici çalışmalara öncülük edeceğiz.

e) Avukatlığı sadece dava ve icra takibi yapmanın ötesine taşıyacağız. Örneğin; sözleşmelere tarafların belirleyeceği birer avukat ile baronun görevlendireceği bir avukattan oluşan hakem şartının konulması için çaba harcayacağız. Böylece ihtilafların daha seri ve az maliyetle çözülmesi yolunda adımlar atacağız.

f) Yazılı, görsel ve elektronik ortamda yayın yapan kuruluşların editörlerinin ve muhabirlerinin, adliye ve hukuk haberlerini daha doğru yazabilmeleri için, temel hukuk eğitimi almalarına öncülük edeceğiz. Bu kuruluşların avukat istihdam etmelerini teşvik edeceğiz.

g) Hakim ve savcılar, katı usul ve esaslara göre davranma mecburiyetindedir. Oysaki avukat halk ile daha iç içe olduğundan mahkeme ve icra dairesine gitmeden çözülebilecek sorunlarda aktif rol alabilmelidir. Halkımıza bu kültürün aşılanarak bir avukatın yol göstericiliğine başvurmasını özendirici çalışmalar yapacağız.

h) Kamuoyunda öncelikle her aileye bir avukat anlayışının yerleşmesi için çalışacağız, devamında da zorunlu avukatlık sigortası düzenlemesi kapsamında yasal dayanağının oluşmasını sağlayacağız.

i) Adli yardım bürolarını daha etkinleştireceğiz, talepleri daha yaygın ve süratli karşılayacağız.

ETKİN VE CAYDIRICI BARO

1- Gerekli yasal düzenlemelerin yapılmaması ve idari tedbirlerin alınmaması halinde, mesleğimizin onuru ve kendimize olan saygımız adına sesimizi meşru zeminlerde ve azami katılımla duyurmak için çalışacağız.

2- Mesleğimizi itibarsızlaştıran, meslektaşlarımızı küçük düşüren tutumlar sergileyen hakim, savcı, adli kolluk, icra müdürü, yardımcı personel ile tüm kişi ve kurumları topluma ifşa edeceğiz, haklarında tutanak tutulmalarını meslek kültürü haline getireceğiz ve gerektiğinde dava açacağız. Bu gibi durumlarda gelişmeler baro sitesinden bildireceğiz.

3- Avukata ve vatandaşa kötü davranmaktan imtina etmeyen hâkim ve savcıyı, icra müdürü ve diğer personelin tutumlarının hazır bulunan meslektaşlarımız ile tutanak altına alınması baromuza bildirilmesi meslek kültürü haline getirilerek, baromuz sitesinde bütün meslektaşlara bildirilecek. Ayrıca haklarında baro olarak şikâyet mekanizması işletilecektir.

4- Hakim, savcı, bilirkişi red ve şikâyetlerine hukuka aykırı şekilde engel olan müvekkil tutumları sebebiyle vekâletten istifa halinde vekâlet ücretine hak kazanılacağı hususunun vekâlet sözleşmesine yazılması teşvik edilecektir.

5- Mesleğimizin onuruna halel getiren meslektaşların söz ve davranışları etkin biçimde müeyyidelendirilecektir.

                                             POZİTİF AYRIMCILIK İLKEMİZ

Genç meslektaşlarımız, anne olan meslektaşlarımız, özel durumu olan meslektaşlarımız, kamuda çalışan meslektaşlarımız ve ücretle çalışan meslektaşlarımız için sosyal baro hedeflerimizde beyan ettiğimiz ayrıcalıkların sağlanması temel hedeflerimiz arasındadır.

 

 YÖNETİM İLKEMİZ/SAYDAM VE HESAP VEREBİLİR BARO:

Baro organlarında seçimle görev alanların mesailerini meslektaşlarının hizmetine tahsis ettikleri gözetilerek, 1. sınıf hâkimin aldığı net ücret tutarında aylık huzur hakkı almaları genel kurul kararı ile sağlanacaktır. Ayrıca merkez ve komisyonlarda görevlendirmeler mümkün olan en geniş katılımın sağlandığı seçimle yapılacak ve bu birimlerin başkan ve raportörleri de yönetim kurulunun belirleyeceği huzur hakkı alacaklardır. Buna karşın baro organlarında, merkez ve komisyonlarında görev yapanların bu statülerinden dolayı dava ve takip almaları, bilirkişilik ve danışmanlık yapmaları engellenecek, buna aykırı davrananların elde ettikleri gelirin baroya irad kaydedileceğine dair yazılı taahhütleri alınacaktır.

 

Adaletbiz/Yeşim TURAN; Diğer adaylarla ilgili söylemek istedikleriniz var mı?

Av. Abdullah ARAR;  Ben ve arkadaşlarım diğer gruplardan farklı olarak, zorunlu hedeflerimiz konusunda, somut uygulanabilir projeler ile huzurlarındayız. Diğer başkan adayları ve kurullara aday olan meslektaşlarıma başarı dileklerimi sunuyorum.

Adaletbiz/Yeşim TURAN; Varsa sizin eklemek istedikleriniz.

Av. Abdullah ARAR;  Meslektaşlarım ile buluşmamıza katkı sağladığınız için size teşekkür ediyor, adalet ve hukuk adına başarılı çalışmalar diliyorum.

Baromuzun mensubu tüm meslektaşlarımın önce seçime duyarlı olmalarını, adayları ve projelerini inceleyerek tercihte bulunmalarını dilerim. Ben ve arkadaşlarım meslektaşlarımıza ve mesleğimize hizmet amacındayız. Verecekleri karara saygı duymak bizim onlara olan saygımızın gereğidir. Değişimi İstanbul’a Yeni Baro oluşturmakla başlatacağımızı, bunun da birlikte başarılacak büyük bir görev olduğunu ifade ediyor, seçim sonuçlarının hayırlı olmasını dileyerek, meslektaşlarımı saygıyla selamlıyorum.

TEŞEKKÜRLER…

Röportaj: Adaletbiz/ Yeşim TURAN