İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal, Kanlıca’daki Baro Bahçe’ye akşam yemeğine davet etti.
Siyasete girip girmeyeceğini...
Balyoz davasına müdahil olmak istedikleri için yargılanacakları 17 Mayıs’taki davayı...
Pek çok şeyi konuştuk...
Ama ben önce Baro’nun yeni yönetiminin açılımını anlatayım.
Kanlıca’da bir süre önce Baro Bahçe adıyla bir sosyal tesis açtılar.
3,5 dönüm arazi üzerine kurulmuş, yeşillikler içinde harika bir yer.
Çocukların çimlerde oynadığı pazar kahvaltıları şimdiden meşhur olmuş.
Ambiyansı, hizmeti, kalitesi ve yemekleri üst düzey bir restoran seviyesinde.
Üstelik sadece avukatlara değil, halka da açık, isteyenin istediği zaman gidebileceği bir yer.
Yan taraftaki araziyi de alıp, yüzme havuzu, basketbol sahası yapmayı amaçlıyorlar.
Baro kısa süre önce de Ortaköy sırtlarındaki eski Garden 74’ü aldı, orayı da benzer bir tesis olarak açmaya hazırlanıyor.
Böylece hem Anadolu hem de Avrupa yakasında iki müthiş mekanı olacak Baro’nun.
“Tamam dünyanın en büyüğü ama bu kadar parası olduğunu bilmiyordum Baro’nun” dedim...
“Çok paramız var, hem davalardaki pul paralarından hem de aidatlardan elde edilen gelir var” yanıtını verdi Kocasakal...
Sadece aidat geliri olarak halen 19-20 milyon alacağı varmış üyelerinden Baro’nun.
“Bugüne kadar nasıl değerlendirilmiş Baro’nun parası” diye sordum.
Eski yönetimler hep repoya yatırmışlar.
Kocasakal yönetimi ise para harcamaya karar vermiş.
Avukatlar için, halka dokunmak için bu parayı harcamaya başlamışlar.
Avukatlar için her gün adliyeler arasında çalışan servisler koymuşlar mesela...
Bu servisler, ücretsiz taşıyor avukatları.
Bütün avukatlar bu uygulamadan çok memnun.
Baro Bahçe adındaki bu sosyal tesisleri açıyorlar hem avukatlar hem de halk için.
Yargı mağduru olanların başvurduğu bir hizmeti sunmaya başlamışlar.
Şimdi GDO’lu, hormonlu ve sağlıksız yiyecekler konusunda çalışma yapmaya hazırlanıyorlar.
Baro olarak bu işin takipçisi olacaklar, açılacak davalara müdahil olacaklar, daha sağlıklı yiyip içmeleri için Baro çalışmalar yapacak.
Bu da Baro’nun yeni döneminin açılımı işte...
Halkla daha çok iç içe olmayı, avukatlarla halkı daha çok yakınlaştırmayı hedefliyor Ümit Kocasakal...
Peki tüm bunlar Kocasakal’ın siyasi yatırımı mı?
Onun yanıtı da aşağıda...

Önceliğim siyaset değil

Biz Kocasakal’la darbe sonrası ilk öğrenci hareketlerinin içinde yer almışız...
O İstanbul Üniversitesi Hukuk’ta, biz Edebiyat’ta...
Birbirimizi hatırlamıyoruz ama bir anda 88-89’daki öğrenci eylemlerini, sokak sokak anlatmaya başladık birbirimize... Ümit Kocasakal için şimdilerde, “Tam CHP’nin başına yakışacak adam”...
“Erdoğan’ın karşısında durabilecek tek isim” yakıştırmaları yapılıyor. Kendisini sosyalist-ulusalcı olarak tanımlıyor.
“Baro başkanlığı’nı siyasi kariyerin ilk basamağı olarak mı görüyorsun” diye sordum...
Şu yanıtı verdi:
“Siyaset hedefli yapmıyorum, bizimki hukukun üstünlüğü adına girdiğimiz bir mücadele, eğer bu ülkede Baro da devrilirse en büyük kırılma o zaman yaşanır. İnsanların sokaktaki ilgisi çok fazla, konuşma yapmaya gittiğim yerlerde büyük bir sevgi var ama benim öncelikle meslektaşlarıma karşı bir sorumluluğum var. Yarınlar ne getirir bilemem ama”.

Zagor ‘Ümit’ Tenay

Baro Başkanı Ümit Kocasakal’ın tam bir çizgi roman ve sinema hastası olduğunu da söyleyeyim.
Çok geniş bir sinema ve çizgi roman arşivi var.
Siyah beyaz Türk filmlerine meraklı, Belgin Doruk’a aşık...
En sevdiği çizgi roman karakteri ise Zagor Tenay...
Benimkinin Kızılmaske olduğunu söyledim, çizgi romanlar üzerine uzun uzun konuştuk.
“Zagor serisinde İtalya’nın üç yıl gerisindeyiz ama seri şekilde yayınlıyorlar, şimdi o açığı kapatıyoruz” diyecek kadar Zagor’un fanatiği...
Bu yüzden arkadaşları ona doğum gününde bu afişi hediye etmişler.

17 Mayıs’ta ne olacak?

Baro Başkanı ve yönetim kurulundaki arkadaşları “Bağımsız yargıyı etkilemeye çalışmak” suçlamasıyla yargılanacaklar.
Ne demek bu?
Balyoz davasına müdahil olmak istiyorlar, Kocasakal bunun için davaya katılıp hakimin izniyle konuşma yapıyor.
Herhangi bir zor kullanma ya da kavga gürültü yok.
Hatta hakimin, “Hakkınızı kullanıyorsunuz” sözleri bile kayıtlarda.
Ancak sonra haklarında “Bağımsız yargıyı etkilemeye çalışmak” suçlamasıyla 2 yıldan 4 yıla kadar hapis istemiyle dava açılıyor.
2 yıl ceza alırlarsa Baro yönetimi düşecek.
Bunu Baro’ya yönelik bir darbe girişimi olarak görüyor Ümit Kocasakal ve arkadaşları.
Duruşma 17 Mayıs’ta...
“Ne bekliyorsunuz?” diye sordum.
“Binlerce avukatın o duruşmada olması lazım, muhtemelen para cezası çıkacaktır ancak burası Türkiye, kelepçelenip hapse girmek de şıklar arasında. Bundan çekinip geri adım atmayız ama” yanıtını verdi.