Gündem gereği ilk olarak Baro Başkan Yardımcısı Av.Mehmet DURAKOĞLU bilgilendirme konuşması yaptı. Avukatlara yapılan saldırılara karşı alınan tutumu, Gezi Olayları sırasında ilk geceden itibaren Baro’nun aldığı önlemleri ve bin gönüllü avukatın yardımıyla, 17.000 başvuruya nasıl gerekenlerin yapıldığını ilk gece gönüllü genç meslektaşların CMK konusunda bilgi ve deneyim eksikliği nedeniyle bir süre için aksaklıklar yaşanmışsa da kısa sürede çözüm bulunduğunu anlatarak her gruptan çalışmalara katılan meslektaşlara teşekkür etti.

Dünyanın en büyüğü diye tanıtılan Anadolu Adliyesinde Kazım KOLCUOĞLU zamanında Baro için 28 yer ayrıldığını söyleyen Bakanlığın Muammer AYDIN zamanında önce 18 sonra 14’e bu sayıyı indirdiğini ve sonunda bu yerlerin tamamını çay ocağına çevirdiğini eleştirerek tüm aksaklıklarıyla bu binanın yönetimindeki zihniyet yanlışlığını vurguladı. Haziran’da tadilatın tamamlanarak açılması planlanan Garden 74 hakkında Büyükşehir Belediyesinin engellemesiyle yeniden proje değiştirilip yapılması gerekenlerle 1 yıl kadar gecikme olacağını özetledi.

Daha sonra söz alanların dinlenmesine geçildi.

Av. Öznur ÇAYIRLI: Gezi Parkı Hukuku adlı oluşumun 5 Temmuz 2013 günü Orhan Apaydın salonunda yaptığı toplantı sonucu verdiği karar gereği Baro’dan isteklerini belirten dilekçeyi okudu.

Av. Cengiz KAYITMAZER: Ben bildiğimi okurum ve okumaya devam edeceğim diyerek düşüncelerini özetleyip kısa bir konuşma yaptı.

Divanda ikici başkan olan Av. Nizar ÖZKAYA: Ağır Ceza duruşmasına giren bir kadın avukat ile ilgili Anadolu Adliyesindeki bir yargıcın tutumunu takdirle andı. Baro Temsilciliklerinin tabana inmek için çok önemli olduğunu vurgulayarak Kadıköy’deki Baro Konserine kimsenin gelmemesini eleştirdi.

 

Av.Şahin EROL; Büyükçekmece Baro Temsilcisi olarak Kamulaştırma Yasası ve TOKi uygulamalarının çarpıklıkları hakkında düşüncelerini anlatarak Baro Yönetiminin konuya eğilmesini istedi. Yalnız Ceza davaları değil Hukuk davaları konusunda da çarpıklıklar rejim sorunu olmuştur diyerek bunun önemini vurguladı.

Av.Sinan NAİPOĞLU: Çaglayan Adliyesinde Meslektaşlara saldırı karşısında Baronun ve büyük bir avukat tepkisinin yerinde olduğunu belirttikten sonra olay günü yaşadığı çirkinliği anlattı. Duruşmadayken Adliyenin ses sisteminden bir anons geldi, olay çıkaranların ve balkonlardan bakanların da çekilmeleri istenerek “gözaltına alınacaksınız denildiğini duyunca Yargıçtan izin alıp duruşmadan çıkarak durumu izlediğini belirtti. Adliye Polislerini uyarmak istediğinde ise çaresizlikle onların da bu tehditten rahatsız oldukları fakat savcının emri karşısında bir şey yapamadıklarını söylediklerine tanık olduğunu anlattı. Adliyenin amiri kim? Başsavcı doğrudan avukatları ve seyredenleri tehdit ediyor dedi. Ayrıca başörtüsüyle duruşmaya girenlerle ilgili olarak TBB Meslek Kurallarında yapılacak değişiklikle Danistay kararının yarattığı boşluğun kapatılabiliceğini vurguladı.

Av. Ali ŞEN: Kıyafet konusunda Anadolu Adliyesinde bazı yargıçların AIHM kararı ve Anayasa 90. madde kapsamında uygulama yaptıklarını anlatarak destek olunmasını istedi.

Av. Ece ILDIR: Gezi Olayları başladığında Beşiktaş Karakolunda ve Vatan'da tutanaklar usule uygun yapılırken Çaglayan Adliyesinde avukatlar yaka paça sürüklendikten sonra tutumun değiştiğini anlatarak yapılanları eleştirdi.

Av. Uğur YETİMOĞLU: Olaylarla ilgili olarak Baroda kurulan Kriz Masası’nın adı geçici bir uygulama izlenimi verir, daha uygun bir ad verelim dedi. Tüm Grupların Gezi Olayındaki eylem ve hukuki yardımda birlikte olmasının çok güzel olduğunu dile getirerek dün Orhan Apaydın Salonundaki toplantıda alınan kararlar yararlı olacaktır dedi.

Av. Burhan ÖĞÜTÇÜ: Bu kadar olağan dışı olaylar karşısında Yurt dışı desteklerin önemi üzerinde durdu. Bizim için oluşturulan Ateş Çemberi kendilerini yakacak dedikten sonra İnsanlar yasal savunma hakkını kullanıyor ve Baromuz da bunun yanındadır diyerek desteğini belirtti.

Av.Ertuğrul KAZANCI: 1968 olaylarından bu yana olayların içinde olduğunu belirterek son olaylardaki yanlışlıkları dile getrirdi.

Av. Nezire SELÇUK: Gönüllü avukatların organize edilerek eğitilmesinin önemi üzerinde durdu.

Av. Selami MELEMŞE: Yapılan önerilerin yerinde olduğunu dile getirdi.

Av. Kazım KOLCUOĞLU: İnsanların fikirlerini açıklama haklarının bulunduğunu, BM İnsan Hakları Sözleşmesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasamızda da toplantı ve gösterilerin izne bağlı olmadığının açıkça yazılı olduğunu dile getirdi. 12 Eylül Rejiminin getirdiği 2911 sayılı yasanın Anayasaya aykırılığı açıkken bu kadar Anayasa değişikliği yapan iktidar bunu değiştirmiyor dedikten sonra çoğunlukçu değil çoğulcu anlayışla bunları sürdürmesini eleştirdi.

Taksim Hastanesindeki tanıdıklarından öğrendiğine göre olaylar sırasında 3 sivil polis memurunun da onları tanımayan polislerin attığı biber gazı fişekleri nedeniyle yaralanıp organlarını kaybettiğini anlatan KOLCUOĞLU, insanlara haklarını anlatan, toplantı gösteri yürüyüşleri hakkında toplantılar yapılıp broşürler dağıtılmasını önerdi.

Son olarak Başkan Yardımcısı DURAKOĞLU soruları yanıtlayarak katılanlara teşekkür etti.

Divan Başkanı Av. Zeki DİREN, şu anda Meclis üyesi olarak bazı Baro Temsilciliklerine henüz görevlendirme yapılmadığı için Divan seçiminin yapılamayacağını, 01-15.Eylül günleri arasında Divan’da görev almak isteyen adayların Baro Meclis Başkanlık Divanına dilekçe vermelerini istedikten sonra buna göre Eylül sonu yapılacak ilk toplantıda seçimin de yapılabileceğini anlatarak oturumu kapattı. Hep birlikte yemek yenerek Meclis Toplantısı sonuçlanmış oldu.