2002 yılından beri İstanbul Barosu seçimlerini Çağdaş Avukatlar Grubunun adayları kazanmaktadır. 2002-2008 arası Av. Kazım Kolcuoğlu, 2008-2010 bir dönem için Av. Muammer Aydın ve 2010-2016 arası Ümit Kocasakal.

2010 yılında grup bir kırılma yaşamış, ön seçimle aday olan Av. Muammer Aydın’a karşı Doç. Dr. Ümit Kocasakal baro başkanlığına aday olmuştur. Önce İlke böylece seçime iki adayla katılmış, yarışı büyük farkla Kocasakal kazanmıştır.

Av. Muammer Aydın karşısında Kocasakal’ın kazanma nedenleri:

Muammer Aydın’ın önseçimden çıkan yönetim kurulu adayları arasında Gülen Cemaatine mensup kişilerin deşifre edilmesi,

Çağdaş kesimde yer alan avukatlar Önce İlkedeki bölünme nedeniyle Hukukun Üstünlüğü Grubunun kazanma riskine karşı oyları bir yerde, Cemaate bulaşmamış olan Kocasakal’da birleştirmeyi tercih etmişlerdir.

Önce İlke İcra Kurulunun Cemaat ile ilişkili iki avukatın adaylığını iptal etmesi ve adaletbiz.com sitesinin olayı İstanbul Barosunda Cemaat Depremi başlığı ile duyurması Kocasakal’ın önünü açmıştır. http://www.adaletbiz.com/istanbul-barosu/istanbul-barosu-nda-cemaat-depremi-h91415.html

İstanbul Barosu bu yıl Ekim ayında seçime gidecektir. Önce İlke Grubu içerisinde yeni gruplar oluşmakta ve seçime hazırlanmaktadırlar.

Av. Bozkurt Nuhoğlu ve arkadaşları çağdaş avukatlara yaptıkları çağrıda İstanbul Barosu yönetim kurulu üyesi Av. Hasan Kılıç’ı İstanbul Barosu Başkan adayı olarak deklere etmişlerdir.

Önce İlke Grubu içerisinde Hasan Kılıç dışında farklı adaylar çıkabilir.

Belki de Önce İlke yeni bir kırılmaya doğru gitmektedir.

2016 seçimlerine Av. Ömer Kavili ile katılan Avukat Hakları Merkezi bu kez seçime başkan adayı olarak Av. M. Gökhan Ahi ile hazırlanmaktadır. Bize ulaşan bilgilere göre; Av. M. Gökhan Ahi’yi destekleyeler arasında Av. Erdost Balcı, Av. Yunus Özak, Av. Bahar Varol Tüfekçioğlu, Av. Necip Şener gibi isimler bulunmaktadır. Bu grup önce ilke, Çağdaş Avukatlar ve diğer gruplardan kopan avukatlarca oluşturulmuştu.

İstanbul Barosu seçimlerinin sosyal gerçeği

Önce İlke  adaylarına oy veren avukatların tercihlerini etkileyen siyasi, sosyal nedenleri önce tespit etmeliyiz.

Avukatların çoğu baro seçimlerine ceza nedeniyle katılmaktadırlar, seçime katılmamanın para cezası şeklinde bir müeyyidesi olmamış olsa katılımın çok düşük olacağını söyleyebiliriz. Seçime katılmama cezasından önceki dönemlerde baro genel kurullarında %10 nisabı çok zor bulunurdu.

Bu şekilde seçimlerde sandığa giden ve çağdaş çizgiye yakın olan avukatlar karşı adayların kazanmaması doğrultusunda tercihlerini kullanmaktadırlar. Bu tercihi kullanırken de çağdaş kesimden birden fazla seçime katılan grup varsa kaybetme riskini göze almamak için kazanma ihtimali yüksek olana oyunu vermektedirler.

Gelecek seçimlere çağdaş çizgiye yakın birden fazla grubun katılacağı anlaşılmaktadır. Bu durumda avukatların tercihi ne olacaktır?

Önce İlke Grubundan ayrılarak grup oluşturanlar bizce seçime önemli bir dezavantajla gireceklerdir. Avukatlar yukarıda açıklandığı gibi sağ kesimin kazanma riskini minimize etmek için ana gövdeye yani Durakoğlu’na oy vermeyi tercih edeceklerdir. Ayrıca Önce İlke artık marka olmuştur.

Ana gövdeye yani mevcut yönetime karşı muhaliflerin şansı olması için yeni bir baro vizyonu ortaya koymaları gerekir.

Genelme yaparak söylüyoruz baro yönetimleri şimdiye kadar avukatların meslek sorunlarına hiçbir çözüm üretememişlerdir. Mevcut anlayışla da üretemezler. Baro anlayışında köklü bir değişime gitmek şarttır. Yeni vizyonun temelini avukatların meslek sorunlarının çözümü oluşturmalıdır.

Siyasi iktidara muhalif baro yönetimleri ancak farklı siyasal eğilimlere sahip avukatları kendi çıkarları doğrultusunda birleştirerek, lobi yaparak, kitlesel tavır geliştirerek sonuç alabilirler.

Baro yönetimleri elbette hukuk temelinde cumhuriyetin temel ilkelerini, laikliği, temel insan haklarını, kısaca laik, sosyal hukuk devletini savunmak durumundadırlar. Ancak baro yönetimleri bunu yaparken günlük polemik dilini kullanarak bir siyasal parti gibi davranmamalılar.

En önemlisi de yeni vizyonu temsil edenlerin programları gerçekçi ve uygulanabilir olmalıdır.

Rahmi Ofluoğlu

AVUKAT