İstanbul Barosu

AVUKATLAR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN

İYİ Kİ VARSINIZ!

İSTANBUL BAROSU YÖNETİM KURULU ADINA

AV.ÜMİT KOCASAKAL


Ankara Barosu

“Yargının kurucu unsuru” olarak tanımlanan, demokrasinin, özgürlüklerin lokomotifi biz avukatlar, uygulanan baskı ve fiilen kısıtlanan savunma hakkı ile barolar üzerinde oluşturulmak istenen vesayet arzusu sonucu, mesleğimiz ve etkisizleştirilmek istenen savunma hakkı için mücadele etmek zorunda bırakıldığımız bir dönem yaşıyoruz;  bu nedenle de, savunmanın etkin savunulabilmesi için ortak bir güç oluşturulmasının önemle altını çiziyoruz.
 
Tarih boyunca haksızlıklara karşı hep mağdurun yanında yer almış bir mesleğin mensupları olarak, tüm toplumsal muhalefet odaklarının susturulmaya çalışıldığı bu zor süreçte, bizlere umut bağlayan milyonlarca yurttaşımızın yanında hukuk dışı uygulamalara karşı, bireyin ve toplumun hak ve özgürlüklerinin kararlı savunucuları olduk ve olmaya da devam edeceğiz.
 
Etkin ve adil hüküm, avukatın, hakim ve savcı karşısında eşit haklarla donatılmasıyla mümkündür; ancak bu halde adalet mülkün temeli olacak ve yargı adalet dağıtabilecektir.
 
Görev ve sorumluluk bilinci ile Bizler;
• Hukukun üstünlüğünden yana tarafız.
• İnsan hak ve özgürlüklerinden yana tarafız.
• Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığından, üniter yapısından ve Türk Milleti’nin bölünmez bütünlüğünden yana tarafız.
• Çağdaş hukuk ilkeleriyle bağdaşmayan, vicdanları kanatan her türlü hukuk dışı uygulamalara kararlılıkla karşı çıkanlarız.
• “Sanıktan delile gitmeye çalışan”, “suçsuzluğunu ispat et” diyen faşist engizisyon metodu karşısında tarafız.
• "Bağımsız yargı ve savunma", “ölçülülük”, “elverişlilik”, “masumiyet”, “adil yargılanma hakkı" ve benzeri temel ilkeleri yok farz eden, çiğneyen uygulamalar karşısında tarafız.
• Ve nihayet bizler, savunma hakkının kısıtlanması başta olmak üzere, yasadışı dinlemelere ve fişlemelere karşı, infaza dönüşmüş haksız ve uzun tutuklamalara karşı, “gizli tanık” ucubesine, ifade özgürlüğünü fiilen ortadan kaldıran hukuk dışı uygulamalara karşı, kayırmacı yargılamalara karşı, bireyin ve toplumun hak ve özgürlüklerinin kararlı savunucuları olarak tarafız.
 
Biz tüm avukatlar, "Hukuka, ahlaka, mesleğin onuruna ve kurallarına bağlı kalacağımıza”, en değerli varlıklarımız üzerine namusumuz ve vicdanımız üzerine and içtik;
 
mesleğimizin tüm zorluklarına ve halen yaşadığımız baskı ve benzeri hukuk dışı uygulamalara karşın, ülkemize, milletimize ve mesleğimize sevgimiz, saygımız ve bağlılığımız gereği, mücadele azmimizden hiçbir şey kaybetmeden, kararlılıkla görevimizi sürdürmeye söz veriyoruz.
 
5 Nisan Avukatlar Günümüz Kutlu Olsun.
 
ANKARA BAROSU YÖNETİM KURULU


MUĞLA BAROSU

5 Nisan Avukatlar günü kutlu olsun demek istiyorum..Diyemiyorum.. Boğazım düğümleniyor.
 
Çeşitli kereler dile getirdik, yakındık, tepkiler gösterdik...{Mesleğimiz baskılanıyor, eski deyişle "tefessüh etsin" diye yozlaştırılıyor, etkisizleşsin diye itibarsızlaştırılıyor, boyun eğsin diye piyasaya kurban ediliyor} diye yüksek sesle topluma seslendik ve bütün fırtınalar karşısında dimdik ayakta durduk... "Hukuka ahlaka , mesleğin onuruna ve kurallarına bağlı kaldık"...
Şimdi yeni ve bir başka şeyle daha karşılaştık... Gerekçesizlik...Yeterli ve hukuksal gerekçe; bir kararın yada hükmün yalnızca biz avukatlar açısından değil yargılamanın tarafları ve toplum vicdanı açısından da geçerliğini sağlayan yönüdür.
 
Kanunun soyut ifadelerini tekrar; kes-kopyala-yapıştır yöntemi ile sayfalarca taraf iddiaları yada bilirkişi veya tanık beyanlarının yazılması salt başına gerekçe değildir. Yeterli ve hukuksal gerekçe; yorum ve argümantasyon olmadan olmaz... Böyle bir gerekçedir ki kişilerin bilincinde ve vicdanında yargıya inanç ve saygı sağlarken biz avukatlara kararlara itiraz, hükmü temyiz olanağı sunar.
 
Yetersiz ve hukuksal gereklerinden yoksun olan karar/hükümle karşılaşmak "savunma mesleğinin işlevsizleşmesine yol açıyor". Yargılamada avukatların taleplerini, sorularını salt hüküm fıkrasıyla karşılaşmak bütün kararların gerekçeli olmasına dair açık anayasa hükmüne ve yazılı olmayan ama bütün kuralların üstünde olan evrensel hukuk ilkelerine aykırıdır.
Değerli arkadaşlarım,
 
Geçtiğimiz yıllarda "konformizmi" eleştirmiştik. 2013 de gerekçesizlik dediğimiz ve daha çok yeterli ve hukuksal gerekçe olmayışı biçiminde ortaya çıkan bu adalet zaafiyetimizi gidermek için çaba göstereceğiz.
 
Yargılama usulü bakımından "görünüş", "gerçeklik" kadar önemlidir. Bu 2000 yıldan eski bir kural. 
 
Önce bir vicdan borcumuzu yerine getireyim. Tamamen farklı nitelikte; "avukat davanın anahtarıdır" diyerek avukatın işlevselliğini daha da verimli hale getirmeye çalışan, hatta zaman zaman avukatın davadaki işlevsizliğini şikayet konusu yapan, bizleri uyaran... Yeterli hukuki gerekçeleri ile -farklı düşünsek bile, hatta özellikle farklı düşündüğümüz zamanlarda- vicdanlarımızda yankı bulan kararlar veren yargıç ve savcı arkadaşlarımızı tenzih ediyoruz. Onları derin bir saygı ve içten gelen coşkun bir sevgiyle selamlıyoruz.
 
Ve şunu belirtelim ki; Toplum vicdanını zedelenmesine yol açtığı gibi, Avukatların işlevsizleştirilmesine de yönelen -iradi yada gayrı iradi- bütün bu aksaklıkları, yanlışlıkları hukuk camiasının dışına çıkaracağız... Anlaşılıyor ki bu çabalarımız uzun soluklu bir uğraşıyı gerektirecektir. Avukatlar olağandışıdırlar..Sabırlıdırlar.. Dahası ısrarcıdırlar...
 
2013 yılını mesleğimiz açısından "gerekçesizlikle mücadele" yılı yapalım..Yapacağız..
 
Hukuksal ve yeterli gerekçesi olmayan karar; hüküm/yargı sayılmaz. Eksiktir, topaldır...
 
Düzelteceğiz.. Elbirliğiyle.. Saygılarımla.05.04.2013
 
Av. Mustafa İlker GÜRKAN
Muğla Barosu Başkanı