Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bursa Barosu Yönetim Kurulu üyeleriyle bir araya geldi. Avukatlık hakkında açıklamalarda bulunan Arınç, “Avrupa ölçeğinde avukatlık ruhsatını alan her mahkemeye giremez. Yani 5 yıla kadar olanlar sulh mahkemelerine girerken, 10 yıla kadar yapanlar asliyelere girer. Hele hele yüksek yargıda dava almak için en az 20-25 yıllık avukat olmak gerekiyor. Bizde bugün ruhsatını alsa, ertesi gün Anayasa Mahkemesi’nde dava takip edebiliyor. Bir takım şeyleri birlikte düşünmek lazım. Sınav sistemi her şeyi çözmez. Müfredatı ve öğretim üyelerindeki nitelik mi diyoruz, nicelik mi diyoruz onu da göz önüne almamız lazım. Biz eski hocalarımıza bakarak konularında başarılı olan insanlar var ama her yere açmaya kalktığınızda sıradan insanlarla da bu işi götürebiliyorsunuz” dedi.

Avukatlık mesleğinde kalitenin düştüğünü ve çok fazla hukuk fakültesi açıldığını söyleyen Arınç, “Başlıca mesele çok mezun vermek ve kalitenin düşmesidir. Eskiden fen edebiyat fakülteleri olmadan üniversite kurulmasına izin verilmiyordu. Şimdi ise hukuk fakültesi sebil gibi” diye konuştu.

Bursa’nın yeni adliye sarayı hakkında da açıklamalarda bulunan Arınç, “Bursa Barosu ile Başsavcılığın ortak hareket etmesiyle birlikte modern ve ihtiyaçları karşılayan bir adliyeye sahip olacaktır. Bu konuda Bursa Barosu’ndan gelecek her türlü talebe açık olduğumuzu söyleyebilirim ve her zaman destek vereceğiz” dedi.

Bursa Baro Başkanı Ekrem Demiröz ise, “Savunma, yargının eşit kurucu unsudur. Buna rağmen savunma mesleği sürekli yargı sürecinin dışına itilmek veya kısıtlanmak isteniyor. Bu dışlanmanın ya da yok saymanın bedelini insanlarımız ödüyor. Çünkü yargılamanın uzaması, davanın makul sürelerde bitmemesinin yegane nedeni, savunma mesleği sürekli yargı sürecinin dışında tutmaya çalışmaktan ötürüdür. Avukatların eğer sorumlulukla beraber delil toplama dâhil etkin biçimde yargı sürecinde katılmalarına olanak verilirse, yargının en eksik yanı tamamlanır ve yargısal sorunlar temel olarak çözülür. Aksi durumlarda daha fazla hâkim, daha fazla savcı ve mahkemelerle bu problemin çözülmesi mümkün değildir. Avukatların etkin bir şekilde yargılama sürecine katılmasıdır. Yeni kanun bu zihniyet ölçeğinden yapılandırılmalıdır” şeklinde konuştu.

İHA