ADANA (GÜNAYDIN) - Adana Baro Başkanı Mengücek Gazi Çıtırık, yeni getirilmek istenen düzenleme ile tarafsız ve bağımsız şekilde çalışması gereken HSYK’nın Adalet Bakanlığı aracılığıyla hükümete bağlanmak istendiğini söyledi. Çıtırık, yaptığı açıklamada “Böylelikle kurul fiilen Adalet Bakanı’na bağlı ve bağımlı hale gelecek. Iktidarın emir ve gözetimi altında görev yapan bir yapı ortaya çıkacaktır.”dedi.

Söz konusu düzenlemenin kuvvetler ayrılığı; HSYK’nın mahkemelerin bağımsızlığı, hâkimlik ve savcılık teminatı esaslarına göre hareket etme, yüksek yargı kurumlarının oluşumuna dair ilkelerin yer aldığı uluslararası belge ve raporlara aykırılık teşkil ettiğini bildiren Çıtırık, “Siyasi iktidar, uygulama ve açıklamaları ile ülke demokrasisi, yargıya olan güven, Anayasa’nın 19. maddesi uyarınca kişi güvenliği açıkça yara almaktadır.” diye konuştu. 

17 Aralık 2013 günü başlatılan “yolsuzluk-kara para aklama-rüşvet” operasyonuna ilişkin soruşturmayı yürüten savcıların görevden alındığını hatırlatan Mengücek Gazi Çıtırık, savcıların bizzat Başbakan tarafından bizzat tehdit edildiğine dikkat çekti. 


HSYK’nın Adli Kolluk Yönetmeliği Değişikliği ile ilgili yaptığı basın açıklaması sonrası Başbakanın “yetkim olsa HSYK’yı hemen yargılardım” dediğine işaret eden Çıtırık, yaşanan süreçle ilgili şunları söyledi: “24 ilin emniyet müdürü, onlarca şube müdürü ve yüzlerce polis memuru görev değişikliğine uğratılarak açığa alındı. Adli Kolluk Yönetmeliği’nde yapılan değişiklik Danıştay kararı ile durduruldu. CMK uyarınca, adli kolluk görevlileri cumhuriyet savcısının adli görevlere ilişkin emirlerini yerine getirmek, soruşturma işlemlerini onların emir ve talimatları doğrultusunda yapmaları gerekir. Ancak kolluğun, cumhuriyet savcısının emir ve talimatlarını yerine getirmeyerek direndiği, mühimmat ve askeri teçhizat yüklü TIR’ın ihbar üzerine Hatay’ın Kırıkhan içerisinde durdurulduğu, özel yetkili savcının TIR’da arama yapmasına izin verilmediği, konuyla ilgili Hatay Valisi’nin, Il Jandarma ve Kırıkhan Kaymakamlığı’na yazılı talimat vererek aramaya müdahale edildiği, görevli özel yetkili savcının canını zor kurtardığı günler yaşanmıştır.”

Siyasi iktidarın kendisine tam bağımlı bir yargıyı oluşturmak için her şeyi yaptığının altını çizen Çıtırık, (hükümetin) eylem ve işlemlerinin yargı denetiminde olmasını istemediğini savundu. Denetlenme ve hesap verilebilirlik ilkelerinin ortadan kaldırıldığını anlatan Çıtırık, “Böylelikle hukuk devleti fiilen ve hukuken sona ermektedir. TBMM’de milletvekillerinin bu düzenlemeye karşı çıkmaları, Başbakanın emir ve talimatları ile değil, hür iradeleriyle karar verebilmelerini, milletimize karşı sorumluluk taşıdıklarını unutmamaları gerektir.”şeklinde konuştu. 

Iktidarın ülkede art arda hukuk skandallarının yaşanmasına neden olduğunu ileri süren Çıtırık, “Hukuk devletinin, demokrasinin, kişi güvenliğinin güvencesi olan kuvvetler ayrılığı ilkesi tamamen ortadan kaldırılmıştır. Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı her yönüyle tartışılır hale getirilmiştir. Siyasi iktidar parmak çoğunluğuna dayalı olarak yargıya müdahalelerde bulunarak, kendisine engel teşkil etmeyecek şekilde dizayn etmeye çalışmaktadır.” ifadelerini kullandı.