Sayın meslektaşlarım, sayın yurttaşlarım;

5 Haziran Dünya Çevre günü , Türkiye”de yaklaşık 10 yıldır   kutlayamadığımız-sevinemediğimiz,    tepki koyarken  nereye yetişeceğimizi şaşırdığımız  ,  çevre katliamlarını haykırdığımız  bir gün olagelmiştir. Siyasi  iktidar,  10 yılı aşkın süredir doğayı rant elde edecek , sermayeye çevirecek , para getirecek bir meta olarak görmekte ; bu amaç doğrultusunda tüm çevre koruma yasalarını tahrip etmekte ve yeni çıkan yasalarla doğa katliamının önünü açmakta ve bu doğrultuda her türlü  yıkımı desteklemektedir.

Taksim Gezi Parkı”nda ağaçların kesilmesini engellemek isteyen çevreci yurttaşların barışçı  pasif  direniş şeklindeki protestosuna karşı yapılan  haksız ve gayrımeşru saldırı,   siyasi iktidarın yıllardır sergilediği   doğa  katliamının son somut örneği olmuş ve tüm ülkenin haklı tepkisini çekmiştir.

-        Taksim Gezi parkında ağaç katliamı yapan zihniyet; Türkiye”nin dört bir yanını siyanürlü altın ve gümüş madenleriyle  dolduran,  Kütahya’da  gümüş madeninin çöken havuzundan Kütahya köylerinin zehirlenmesine yol açan, Çanakkale Kaz Dağları eteğindeki 28 köyün içme suyuna siyanür karışmasına neden olan, Ulukışla’da siyanürlü altın şirketine  izin veren ve yakında Toroslarda bizim içme suyumuza siyanür karıştıracak olan   zihniyettir.

-        Taksim Gezi parkında ağaç katliamı yapan zihniyet;  toprağı –suyu-havayı asit yağmurlarıyla radyoaktif maddelerle zehirleyip  canlıların genetik yapısını bozarak sakat ve ölü doğumlara yol açan 50 adet termik santrale lisans veren, Doğu Akdeniz”de İskenderun körfezinde daracık alanda 17 tane termik santrale lisans vererek geleceğimiz karartan; bu termik santrallere karşı açtığımız lisans iptal davalarının önünü kesmek için 4 Mayıs’ta lisansı iptal edilen şirketlere yeniden lisans verilmesine ilişkin yönetmeliği çıkartan zihniyettir.

-        Taksim Gezi parkında ağaç katliamı yapan zihniyet;  çıkardığı tohum yasasıyla geleneksel tohumumuzun satışını yasaklayan , Türkiye”yi İsrail-İngiliz tohum firmalarının tekeline bırakan , çocuklarımıza GDO”lu pirinç  yedirerek  sağlığımızla oynayan  zihniyettir.

-        Taksim Gezi parkında ağaç katliamı yapan zihniyet;  3.köprü için milyonlarca ağaç kesen , Tarsus”ta yapılacak havalimanı için 10  binlerce dönüm 1. sınıf tarım arazisini betona kurban veren zihniyettir.

-        Taksim Gezi parkında ağaç katliamı yapan zihniyet; tüm bu doğa katliamını hızlandırmak için önümüzdeki yerel seçimlerde İl Genel Meclislerini kaldıracak olan ve İl Çevre Düzeni Plan değişikliklerini Bakanlığın yetkisine bırakacak olan zihniyettir.

-        Taksim Gezi parkında ağaç katliamı yapan zihniyet; tüm bu doğa katliamını hızlandırmak için “ üstün kamu yararı “ bahanesiyle SİT alanlarında –ormanlarda ve kıyılarda her türlü talanın önünü açacak “Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma ( ma ) Kanununu adeta alay edercesine bugün Meclis Genel Kuruluna getirecek olan  zihniyettir.

10 yıldır ülkemizde yaşanan doğa katliamı bu ülkede yaşayan  herkesin  havasını , toprağını ,suyunu zehirlemektedir.

Ağaç katliamcılarına ve Tabiatı Biyolojik Çeşitliliği Koruma(ma ) Yasasına ve doğayı rant  elde edecek meta olarak gören zihniyete hayır diyoruz . Yurdumuzda  bizlere  temiz hava , temiz su , temiz toprak bırakmak istemeyenlere karşı aydın ve hukukçu olmanın sorumluluğuyla elimizden geleni yapacağız

Kızılderili şefi Seattle”ın dediği gibi

Adana Barosu Çevre ve Kentleşme Komisyonu adına      Komisyon Başkanı Avukat İsmail Hakkı ATAL