BASIN AÇIKLAMASI

 

  Adana ili Seyhan ilçesiGülbahçesi Mahallesi'nin Karasu Mevkii'nden geçen sulama kanalında, bir grup çocuğun sokakta yaşayan bir köpeğin boynuna zincir bağlayarak suya attığı ve kaçmaya çalışan hayvana bu işlemi müteaddit defa tekrarladıkları tüyler ürpertici bir şekilde basında yer almıştır.

Konuyla ilgili olarak "Doğayı Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği (DOHAYKO)" adına Genel Sekreter Nesrin Çıtırık, Adana Valiliği'ne başvuruda bulunarak bu şedit, zarar verici ve bilinçsiz hareket sonrası; faillerin tespit edilerek onlara ilişkin rehabilite işlemlerinin yapılmasını talep etmiş ancak hiçbir müspet bir gelişme yaşanmamıştır.

Durum daha sonra tarafımıza intikal ettirilmiştir. En başından itibaren amacımız hayvanları korumanın yanında insanlara da doğru yolu göstermek olduğundan konu üzerinde çalışma başlatılmıştır.

Zira mevzuatımızda ne yazık ki sahipsiz hayvana eziyet etmek ya da öldürmek ne yazık ki suç değildir! Kabahat fiilinin de yetersizlikten ziyade komik olduğu tartışılmaz bir gerçektir.

Yapmış olduğumuz çalışmalar neticesinde fiili işleyenlerin çocuk olduğu da gözetilerek ve yetersiz mevzuat hükümleri de nazara alınarak daha önce yapılmamış bir şeyleri yapmak gerektiği sonucu ortaya çıkmıştır.

Yasal mevzuat tarandığında, uygulanacak en müsait mevzuat hükmünün 5395 sy Çocuk Koruma Kanunu olduğu sonucu ortaya çıkmıştır. Zira anılan Yasa,bir takım özel düzenlemeler getirmiştir. Buna göre;

madde 1'de kanunun amacı "korunmaya ihtiyacı olan çocukların korunmasına ve haklarıyla esenliğinin güvence altına alınması" olarak tespit edilmişken;

madde 3'te korunmaya ihtiyacı olan çocuk; "zihinsel, ahlaki, sosyal ve duygusal gelişimi tehlikede olan ve ihmal edilen" çocuk olarak tasvir edilmiştir.

Yukarıda bahsedilen habere konu çocukların çok açık biçimde aileleri tarafından ihmal edildiği ve bu sebeple gerek zihinsel, gerek ahlaki, gerek sosyal ve gerek de duygusal olarak gelişiminin tehlikede olduğu ve hatta büyük tahribata uğradığı açıktır.Zira zavallı, muhtaç, aç ve zararsız bir hayvana tabir - i caizse işkence yapmak başka hiçbir şekilde açıklanması mümkün değildir.Bu eylemi yapanların henüz çocuk olması olayın vahametini gözler önüne sermekte, hepimizi olayın toplumsal boyutunu düşünmeye sevk etmektedir. Zira zihinsel, ahlaki, sosyal ve duygusal yönleri tahribata uğramış insanların başta kendilerine ve topluma ne kadar büyük zarar vereceği tartışma konusu dışındadır.

Kanun koyucu bu sebepten ötürü mezkur Yasa'da bir takım koruyucu ve destekleyici tedbirler ön görmüştür:

madde 5'te bu husus, "danışmanlık, eğitim, bakım ve sağlık" tedbirleri olarak zikredilmiş ve gerekli açıklamalar yapılmıştır.

Gerçekten de somut olay incelendiğinde, bahse konu eylemin faili çocukların ailelerine "çocuk yetiştirme konusunda yol gösterilmesi (danışmanlık tedbiri)", kendilerine de"ruhsal sağlıklarının korunması ve tedavisi için gerekli rehabilitasyona (sağlık tedbiri)" uygulanması zaruri bir hal almaktadır.

Bu tedbir kalemlerin alınması, özel olarak çocukların ve ailelerinin gelişimine ve topluma faydalı birer birey olmalarına yardımcı olacağı gibi genel olarak da pek çok kişide farkındalık yaratacak, hayvana şiddetin tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlık olduğu toplumda bilinecek ve bu yönde eğilimleri olan insanların kendilerine çeki düzen vermelerini sağlayacaktır düşüncesinden yola çıkarak Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nun harekete geçmesi için tarafımızca bir sivil topum kuruluşu olan DOHAYKO adına başvuruda bulunulmuştur.

Çünkü Baro olarak, anılan kanun Madde 6"Çocuklarhakkındakoruyucuvedestekleyicitedbirkararı; çocuğunanası, babası, vasisi, bakımvegözetimindensorumlukimse, SosyalHizmetlerveÇocukEsirgemeKurumuveCumhuriyetsavcısınınistemiüzerineveya re'sen çocukhakimitarafındanalınabilir" hükmünübarındırmaktaydıvebubaşvurunun da ancakbirsiviltoplumkuruluşuncayapılmasıgerekliydi. Bu sebeplekendi başımıza bir başvuru yapmamız mümkün değildi.

Anılan sebeplerle; ilgili tedbir hükümlerinin uygulanabilmesi için madde 7 uyarınca Çocuk Mahkemesi'ne başvurulması talebimiz, yapmış olduğumuz harici görüşmeler neticesinde de sonuç vermiş; Kurum dosyayı Çocuk Mahkemesi'ne göndermiş ve Adana 2. Çocuk Mahkemesi de 2013/93 sy tedbir kararıyla büyük bir duyarlılıkla ve Türkiye'de emsal olacak bir karara imza atıp hem çocuklara hem de ailelerine "danışman tedbiri" uygulamıştır.

Bununanlamı; çocuğunbakımındansorumluolanaileyeçocukyetiştirmekonusundabiruzmanyardımcıolacağıgibi, çocuklara da eğitimvegelişimleriiçinbiryolgöstericiuzmanyardımcıolacakolmasıdır.

Bu kararın en önemlliyanı; daranlamdahaberdegeçenhayvanayapılaneziyeteduyarsızkalınmadığınıngösterilmişolmasınınyanındabuçocuklarınınveailesinin de gelişimineyardımcıolunması; genişanlamdaisehayvaneziyetyapanbirçocuğun "zihinsel, ahlaki, sosyalveduygusal" yöndengelişmemişolduğununkabuledilmişolmasıdır.

Ayrıca sorun çok taraflı düşünülmüş olup, çözüm odaklı bir yol izlenmiş olmasıdır. Tek dileğimiz bir daha böyle kararlar alınmak zorunda kalınmamasıdır.

Adana Barosu Başkanlığı

Hayvan Hakları Komisyonu