Adana Baro Başkanı Avukat Çıtırık, “AYM Başkanı’nın açıklamalarından kimse rahatsızlık duymamalıdır”dedi.

Avukat Çıtırık, yaptığı açıklamada, ülkemizde son bir haftadır, özellikle Anayasa Mahkemesi’nin 52. Kuruluş yıldönümünde  Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Sayın Haşim Kılıç’ın yaptığı konuşmalar üzerinden eleştiriler ve değerlendirmeler olduğunu anımsattı. 
Avukat Çıtırık, Haşim Kılıç’ın, bugün anayasal bir kuruluş olan ve 1962 yılından bu yana Türkiye Yargısına hizmet eden Anayasa Mahkemesi Başkanlığını yürüttüğüne dikkat çekti. Avukat Çıtırık, şöyle devam etti:
“Mahkemelerde verilen kararları lehe ya da aleyhe yorumlamak suretiyle hukukta bir çifte standart yaratmamak gerekiyor. Anayasamıza göre de yargı yetkisi, bağımsız mahkemeler eliyle Türk milleti adına kullanılmaktadır. Anayasa Mahkemesi Başkanı özellikle 17 Aralık’tan itibaren bir sürecin yansımasını, isyanını dile getirmektedir. Aralarında benim de imzamın bulunduğu 29 baro başkanı, siyasi iktidarı hukuk devleti sınırları dışına çıkmaması, uygulamalarını, eylem ve işlemlerini, hukuk devleti içerisinde kalarak yapması yönünde biz de bir “UYARIYORUZ” başlıklı ortak basın açıklamasına imza koyarak  kamuoyuna sunmuştuk. Sayın Başbakan, açıklamaları ile toplumu ayrıştırmaya, ötekileştirme, kamplaştırmaya ısrarla devam etmektedir.  Türkiye’nin bugün toplumsal huzursuzluğa ihtiyacı yoktur. Aksine her zamankinden daha mutlu,  refah düzeyini daha da artıracak çalışmalara, birlikteliğe ve beraberliğe ihtiyacı vardır. Ancak sayın Başbakan, 17 Aralık’ta yaşanan süreci, kendisini ve siyasi iktidarını adını da “paralel yapı” olarak koydukları bir örgütlenmeyle, yargı eliyle darbe yapılmak istendiğini iddia etmektedir. Bu gelişmelere sayın Anayasa Mahkemesi Başkanı kayıtsız kalmayarak, duyduğu bir rahatsızlığı dile getirmektedir.
 AYM Başbakanın konuşmasını baştan sona irdelediğimizde:
 “hukuk devletinin temel direğinin yargı olduğu, aynı zamanda yargının devletin vicdanı olduğunu, hukuk güvenliğini sağlayacak olanın bağımsızlık ve tarafsızlık sorunları halledilmiş yargı organları ile insan haklarını özne olarak kabul eden yasama ve yürütme organlarının uygulamalarını, demokratik değerlerden ve hukukun üstünlüğü anlayışından hareket edilmesi, hukuk devletinin odağında iktidar gücünün keyfi davranışlarının sınırlandırılması olduğunu”   belirtmiştir.
Son dönemlerde yaşananlar, yapılan açıklamalar, görev yeri değişiklikleri nazara alındığında yargı organları, hakim ve savcılar paralel devlet olarak nitelendirilen ağır bir suçlamayla karşı karşıyadırlar. Baromuz ve TBB bu süreçte, yargı mensuplarına yönelik bu tür haksız söylemlere karşı duruşunu sergilemiştir. 
12 Eylül 2010 Anayasa Değişikliğine Dair Referandumuyla yapılmak istenin; yandaş yargı oluşturmak, yargıyı rejimi dönüştürebilmenin ve iktidar mücadelesinin bir aracı haline getirmek olduğunu defalarca dile getirmiştik. Yargı mensupları üzerinde panik, korku ve endişe havası yaratılmaktadır. Hakim ve savcıların kanıtları takdiri ve vicdanlarına göre verdikleri kararlardan, kimse rahatsızlık duymamalıdır. 
ACI OLAY YAŞANDI
İki gündür kayıp olan 6 yaşındaki G.A’nın maalesef ölüm haberini almış bulunmaktayız. Son derece üzüntü verici bir olaydır. Yurttaşlar ve meslektaşlarımız arasında infial uyandıran bu olay karşısında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Çocuk Mahkemeleri, Emniyet Genel Müdürlüğü, Çocuk Psikolojisi ve Rehabilitasyon Merkezleri, Üniversiteler ve Barolar işbirliği içerisinde çocuklara yönelik istismar, ihmal ve sömürü olaylarının son bulması için çalışmalarını daha da artırmalı ve toplum bu yönüyle bilinçlendirilmelidir.”