Baroların hali Türkiye’nin hali gibi avukatlar seçimden seçime gelip oylarını kullanıyorlar ve bir daha dönüp ne oluyor diye bakmıyorlar. Sonuç olarak 40 bin üyesi olan İstanbul Barosu demokratik bir gösteride 2000 kişiyi bir araya getiremiyor.

Bunun tek sorumlusu baro yönetimleri mi?

Hayır!

Barolarda yönelimlerini oluşturan gruplar katılımcı olmayan yöntemlerle belirleniyor,  seçimlerde aday adayları oldubittilerle ile saptanıyor.

Önce İlke Çağdaş Avukatlar grubu kağıt üzerinde 5000 kişiden oluşuyor ancak toplantılara çağrılan 150 civarında avukat, ortalama olarak toplantılara katılanların sayısı 80-100 civarında..

Ön seçim

Son iki seçimde Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu adaylarını önseçimsiz, yukarıdan aşağıya belirledi. Seçim olsa da sonuç değişmezdi çünkü grubu oluşturan avukatların sayısı 150 kişi civarında, bunları 100 civarı ise TBB Delegasyonu, yönetim, disiplin kurullarında olan kişiler, geriye kalanı da komisyonlarda çalışan avukatlar. Durum tam da siyasi partilerde olduğu gibi; seç beni seçeyim seni, al gülüm ver gülüm yani!..

Seçimlerde 11.500 oy alan yönetimin grup toplantılarına 80 kişi katılıyor, her toplantıda konuşanlar belli, bir anlamda toplanmak için toplantı yapılıyor.

Grupların icra kurulları oldubittilerle seçimsiz tayin ediliyor. Önce seçimsiz bir icra kurulu oluşturuluyor, sonra bu heyet oldubitti ile grup yönetimi oluyor.

Bütün bunlar devri geçmiş taktikler ancak hala işe yaradıkları görülüyor çünkü avukatlar baro yönetimlerine ve seçimlere ilgisiz.

Birkaç yüz kişi ile etkinlik

Barosuna ve seçimlere ilgisiz olan avukatlar baronun etkinliklerine de ilgisizler, baroların hali tam da Türkiye’nin hali gibi.

Barolar katılımı sağlayamadıkları için kamuoyu etkinlikleri de son derece az..

İktidar baro yönetimlerinin bu zayıf tarafının farkında

Hükümet baro yönetimlerinin bu zayıf taraflarının farkında ve sözde barolara demokrasi getirme adına seçim sistemini değiştirme hazırlığı içerisinde. İktidar baro seçimlerinde nispi temsil sistemini getirmeyi planlıyor. Baro seçimlerinde nispi temsil sisteminin uygulanması halinde baro başkanı bir grubun adayı olacak ancak yönetim seçime katılan bütün gruplar arasında paylaşılacak, böylece etkisiz olan baro yönetimleri daha da etkisizleşecektir çünkü yönetimler karar alamaz olacaklardır. TBB delegeleri ise bu sistemde bütün gruplar arasında paylaşılacaktır.

Katılımcı demokrasiyi küçümsemenin sonucu eldeki baro yönetimlerinden olmak olacaktır. Bunun vebali de mevcut yönetimlerde kalacaktır.