"Bak beyim sana iki çift lafım var" diyesim geldi taslağı okuyunca, tabi ki bir stajyer avukat refleksiyle.

Taslaktaki tüm maddeleri irdelemem mümkün değil fakat özellikle benim durumda olanlar ve önemli gördüğüm maddeleri irdeleme zamanıdır diyorum.

Şöyle ki; bağlı olduğumuz mesleki örgüt olan Baronun ve onun üstünde Türkiye Barolar Birliği'nin Avukatlık Kanunu'nda Adalet Bakanlığı ile birlikte bir çalışma yapmasını destekliyorum bu konuda bir sıkıntı yok. Ancak; yapılacak düzenlemelerin, belirli bir zümre gayesiyle yapılmasını doğru bulmuyorum tasvip de edemem.

Burada 3-5 maddeye değineceğim, dileyen taslağa, devamını aşağıda verdiğim linkten bakabilir.

İlk dikkatimi çeken "Reklam ve Tanıtım" başlığı oldu. Acaba bir düzenlemeye gidilmiş midir, görüşler değişmiş midir diye baktım ancak ne yazık ki taslakta da "avukatlar reklam yapamaz" denilerek bu hükümde bir değişiklik olmamış.

Ne yazık ki avukatlar reklam yapmamalıdır asla olamaz tavrına katılamıyorum, bugünün stajyer avukatları, yeni mezun olacaklar ve mesleğinin başındaki taze avukatların, hele ki tanınmadığı bir yerde sadece belirli gayelerle ?ki maddiyat hep üstte- bulunması dolayısıyla kendini tanıtamayacağı bir yerde reklam yapabilmelerinin önü açılmalıdır. Ancak bundan kastım billboardlara tam sayfa ilanlar verip cümbüş havası değildir, belki Google reklamları ile belki basit internet reklamları ile. Ancak bu düzenlemenin geçiştirilmesi ne yazık ki doğru bulduğum bir tavır olmuyor. 23 yaşında bir stajyer avukat olarak beni duyuracak mecra; sosyal medya ve sosyal araçlar ne yazık ki. 90 kuşağının internet nesli olarak büyüdüğünü de düşünürsek bundan sonraki durum genelde bu minvalde yürüyecek. Bunun çok da garipsenecek ve kabul edilemez olarak bakılacak bir yanı yok sevgili büyükler.

Bir diğer husus, yeni fakülteler açarken TBB görüşü ve bunun zorunlu ve bağlayıcı olduğu konusu; bu konuya kesinlikle katılıyorum aşağıda da belirteceğim bakkal açar gibi açılacak fakülteler ne yazık ki sorgusuz sualsiz açılmamalı ve belirli bir düzene oturtulmalı.

Şuan stajına devam eden bir stajyer olarak avukatlık sınavı ve staj konusunda da hem takdir ettiğim hem de hala değişiklik yapılmadığı için tasvip etmediğim noktalar mevcut. Şöyle ki;

Avukatlığa kabul için sınav gelmesini kesinlikle doğru buluyorum, ne yazık ki bir zamanın popüler meselesi olan hukuk okumak ve hukukla ilgili bir meslekle iştigal etmek artık çok basit bir hal aldı. Bakkal açar gibi açılan hukuk fakülteleri kalite konusunda ciddi endişeler yaratıyor. Tabi ki de her yerde fakülte olsun herkesin şehrinin dışına çıkacak gücü imkânı olmayabilir ancak var olan kontenjanların da birkaç kat artırılarak bir de fakülte açarak bu sağlanamaz. Sınav gelmeli.

Staj mevzusu da 2 ila 3 yıl olarak tartışılıyordu, son durum 2 yılda karar kılınacak gibi. Madem 2 yıl olacak bunun en azından 1 yılı bari öğrencilik döneminde olsa da okurken staj yapabilsek en kötü öğrencilik haklarından faydalanırız. Malum "stajyere ücret verilmesi" hususunda çekince koyan büyüklerimiz varken, bir yerde ücretli çalışamıyorken ancak nereye gidersek gidelim "tam" üzerinden ücret ödüyorken en basiti akbil alırken bile "tam" alırken ancak para kazanamıyorken amaçlanan nedir bilinemiyor gerçekten.

Ya da amaç "iş öğretiyoruz yahu daha ne aa" iken ücret verilmesi de komik olur değil mi? Belki de biz de avukat olunca önemsemeyiz bu durumu, hadi bakalım.

Alt komisyonda en azından "işçi asgari ücreti" şeklinde olması kararlaştırılan stajyer avukata ücret verilmesi hususunda, TBB'nin çekince koyması stajyer avukatların verdiği emeğe dair şüpheler yaratmaya yetiyor ne yazık ki. Bağlı olduğumuz en büyük kuruluşta bile ücret almamız çekince sebebi iken, bunu kimden nasıl isteriz bilinemez.

Neyse kanunun yenisi iyidir, buna şükür.

Stj. Av. Emre Alıcı

28.04.2014

Mecidiyeköy / İstanbul


Radikal

Adalet Bakanlığı Kanunlar Genel Müdürlüğüden AVUKATLIK KANUNU TASLAĞI TAM METNİ