Türkiye’de icra işlemleri 20 milyona dayanırken, alacaklı ile borçlu arasına giren hukuk büroları “mafya usulü” tehditlerle vatandaştan para topluyor. Tebligat izlenimi verilmiş, “Kapınızı açar gireriz, eşyalarınızı haczederiz” benzeri tehditlerin yazılı olduğu metinler vatandaşları korkutmak ve tahsil edilemeyen borçları almak için kullanılıyor.

Serra Öğreten'in Taraf'ta yer alan haberine göre bankalar da mafya hukuku sisteminden geri kalmıyor. Bazı bankalar, avukatlarını kullanarak yasal süreç başlamamış olsa dahi “borcunuz icralık” yazılı usulsüz tebligatlarla vatandaşı gecikmiş borçlarını ödemeye “teşvik” ediyor. Usulsüz tebligatlarda isim ve icra dosyasına dair bilgiler yer almadığı için; çoğu zaman zaten kaçak olan eski kiracılara gönderilen tehdit mektuplarının kendisine geldiğini zanneden birçok vatandaş da korkuya kapılıyor.

BDDK’nın kredi kartlarına taksit sınırı getirmesiyle birlikte senetle alışveriş artarken, icra işlemlerinin sayısı da her geçen büyüyor. Bunların yanı sıra, bankaların unutulan hesaplardaki 3-5 liralık borçları dahi katlayarak icra soruşturmalarına uğratması vatandaşların korkulu rüyası hâline geldi. Bu korkuya bir de hukuk bürolarının mafya usulü tacizleri eklendi. Birçok vatandaş, hukuk bürolarının “Siz evde yokken çilingirle kapınızı açarız” tehditleri nedeniyle, ne olduğunu dahi bilmediği miktarları ödüyor. Bunlara “icra dosyası masrafı, avukatlık ücreti” gibi hukuksuz ücretler de eklenerek halk soyuluyor. Kredi kartı borcu olan vatandaşları ise bankalar, icra aşamasına gelinmediği hâlde “Ödeme yapmazsanız hacize geliriz” yazılı usulsüz tebligatlarla veya telefonlarla taciz ediyor.

BAŞKASININ BORCU İÇİN SİZİ TEHDİT EDİYORLAR

İsimsiz tehdit mektuplarının bir diğer yanı ise, borcu bulunmayan vatandaşları korkuya sevk etmesi. Borçları veya başka nedenlerle taşınmış olan kiracının yerine gelen vatandaşlar, sözkonusu mektupları kapılarında buluyorlar. Tebligat izlenimi verilmiş, “kapınızı çilingirle açarız” yazılı mektuplarda isim de bulunmadığı için birçok kişi aslında kendisine ait olmayan borçlar için evinin haciz tehdidi altında olduğunu düşünüyor. Kime borcu olduğunu bilmeyen vatandaşlar ne yapacağını şaşırıyor.

EROĞLU: PROSEDÜR DEĞİL TEHDİT

Konu hakkında Taraf’a değerlendirmelerde bulunan Tüketiciyi Koruma Derneği Başkanı Şükran Eroğlu şunları söyledi: “İcralık olan tüketiciler, bankalarla anlaşan avukatların yasalara uygun olmayan usulsüz tahsilat yöntemleri ile tedirgin oluyorlar. Avukatlar yasal olarak icra takibi işlemi başlatmadan muhatap olan kişinin ismi, borç tutarı, faiz tutarı ve işlem süresi bilgilerinin yer almadığı tehdit vari evrak gönderimi ile korkutuluyor tüketicileri. Bankaya borç ödenmediği takdirde tahsilat işlemini yapacak avukat noter onaylı ihtarname (muhatabın belirtildiği) evrak ile borçluyu bilgilendirir. Eğer bir icra işlemi yapılacaksa bu da usulüne uygun yapılmalıdır. Usulsüz evraklarda belirtildiği gibi çilingir ile borçlunun evine girmek uygun değildir ve suçtur. Tüketicilerin evlerine bu tarz evrak gönderen avukatlar için suç duyurusunda bulunulmalıdır çünkü bu bir tehdittir, prosedür değil.