90 yıl sonra Ankara Barosu Olağanüstü Genel Kurulu sonucu Avukat Sema Aksoy, 11 bin 267 üyesi bulunan Ankara Barosu'nun yeni başkanı seçilirken, baro tarihindeki pek çok ilki de gerçekleştirdi. Aksoy, baro tarihindeki en yüksek oy oranıyla seçilen ilk başkan olma unvanını ele geçirirken, 14 Temmuz 1924'ten bu yana erkekler tarafından yönetilen baronun, ilk kadın başkanı oldu. Aksoy, "Çok mutluyum. Bu çok onurlu bir görev" dedi. »

Aksoy, önceki gün yapılan Olağanüstü Genel Kurul'da oy kullanan 7 bin 913 avukattan 4 bin 301'inin oyunu alarak, yüzde 54.4'lük bir oy oranıyla Ankara Barosu'nun yeni başkanı seçildi. Aksoy, Milliyet'e şunları söyledi:

90. YILDA İLK KADIN BAŞKAN:
"90. yılımızda ilk kadın başkan. Gerçekten bugüne kadar da alınmış en yüksek oy oranıyla seçildim. Yüzde 60'a yakın bir oy oranıyla. Çok mutluyum. 90. yılımızda Türkiye Cumhuriyeti'nin başkentinin barosunda, bugüne kadar olan bir eksikliğin giderilmiş olması, beni çok mutlu etti, çok onurlandırdı. Dün çok duygulandım. İnanılmaz bir duygu yaşadım. Çünkü Başkent Cumhuriyet'le özdeşleşmiş bir yer ve kadın erkek eşitliği aslında Cumhuriyet'in temel değerlerinden. Atatürk'ün kadına verdiği değer belli. Atatürk'ün yanındaki kadınların, beraber mücadele ettiği belli. Aslında her yerde mücadele verip, geri planda kalan kadınlarımız. Ama ön plana çıkmaya bazen cesaret edemeyip, bazen çıktığı anda da karşılaştığı engellerden dolayı geri adım atmak zorunda olan kadınlarımız. Bunların hepsi benim gözümün önünden geçti. Gerçekten Cumhuriyet'in başkentinde olmamız ve bu anlamda bir kadın olarak, bir kadın hukukçu olarak burada böyle bir teveccühle seçilmem beni inanılmaz onurlandırdı. Bundan dolayı çok mutluyum, çok gururluyum."

BAĞIRAN SİYASİLER ÜSLUBUNU DEĞİŞTİRMELİ: Kişisel anlamda tavrım şu. Hep bağıran insanlarla çalışıyoruz. Toplumsal olarak hep bağırıyoruz. Herkes birbirine bağırıyor. Toplumsal anlamda da idarecilerin de siyasilerin de biraz üslup değişikliğine ihtiyacı var. Onlar bağırdıkça toplum daha çok bağırıyor. Aile içinde insanlar daha çok bağırıyor ve herkes birbirini etkiliyor. Artık doğru şeyleri, bağırmadan, doğru bir üslupla söylemeyi öğrenmemiz gerekiyor. Benim üslubum bu. ?

NE ZAMAN BAĞIRACAĞIMIZI BİLİRİZ: Biz, son bir ayda da görüldüğü gibi ne zaman bağıracağımızı da, sesimizi yükselteceğimizi de bilen insanlarız. Ama her gün bağırmanın gereği de yok, anlamı da. Çünkü biz doğru olduğunu düşündüğümüz şeyleri karşı tarafa iletmek ve onlara dinletmek mecburiyetinde hissediyoruz kendimizi. Bağırarak söylediğiniz zaman belki bu dinlenmeyecek. Ama ne zaman bağıracağımızı da çok iyi biliriz. Ankara Barosu başkan vekiliyken ilk defa binlerce avukatın katıldığı en büyük yürüyüşü gerçekleştirdik ve en ağır tavrı koyduk. Bu duruşumuz devam edecek. Nerede ne zaman sesimizi yükselteceğimizi, nerede ne zaman sokağa çıkacağımızı biliriz. "Baro adliye içinde kalmalı"

ANKARA ADLİYESİ: Ankara Barosu, Ankara Adliyesi içinde kalmalı. Yıllardır çalışılmış bir mekan. Biz yanındaki arazilerin değerlendirilerek, adliyenin genişletilmesi yönünde düşüncelerimizi Adalet Bakanlığı'na, Meclis Başkanlığına, sayın Cumhurbaşkam'na kadar ilettik zamanında. Fakat olmadı. Orada Kültür Bakanlığımın yeri vardı. Bakanlık hemen inşaata başladı. Olmadı. Bundan sonra da yandaki arazilerin değerlendirilerek ek adliye binası yapılması mümkün gözükmüyor. Bu süreçte icra daireleri eski hale taşındı. Maalesef. Bizim meslektaşlarımızda çok ciddi sorunlar yarattı. Hal binasındaki yerde, bir 10 yıl içinde büyük bir adliye binası yapılması planlanıyor. Umarım bu sorun giderilir. Biz, taşınmadan yana değildik ama bizim dışımızda işleyen bir süreç gelişti.

GELİNCİK PROJESİ DEVAM EDECEK: Kadına yönelik şiddet devam ettiği sürece çalışmaya devam edeceğiz. Keşke bitse ve kapatsak Gelincik Merkezimiz'i. Ama gün geçtikçe kadına yönelik şiddetin artarak devam ettiğini görüyoruz. Herkes konuşuyor ama somut adımlar atılmıyor Türkiye'de. Biz, Gelincik Projesi'ni çıkardık meydana, çok da iyi oldu. Binlerce başvuru geliyor. Kadınlar, çocuklarıyla bekliyor kapıda. Hep ellerinden tutuyoruz, hiç onları bırakmıyoruz. Gelincik Merkezi model oldu diğer barolara da."

MİLLİYET Ankara-Türker Karapınar: 09.07.2013