1. Ankara Barosu Türkiye Barolar Birliği Delegelerinin benim Türkiye Barolar Birliği Başkanı adayı olmamı oy birliğiyle önermelerinden sonra, tüm Türkiye'de baro baskanları, delegeler ve avukatlar nezdinde istişarelerde bulundum. Kısa sürede çok sayıda baroyu ziyaret ettim, toplu ve bireysel görüşmeler yaptım.

2. Bu görüşmelerde, meslektaşlarımla birlikte mesleğimize ilişkin aşağıdaki belli başlı sorunları tesbit ettik ve değerlendirmeleri yaptık.

- Avukatlık mesleği itibarsızlaştırılmaya çalışılmakta ve savunma hakkı, giderek daha çok görmezden gelinmektedir. "Avukatlık ve savunma olmasa da olur" zihniyeti, adım adım geçerli kılınmak istenmektedir.

- Avukatlar, yaptıkları savunmalar sebebiyle baskı ve tehdit altındadır.

- Savunma, savunulacak duruma getirilmiştir.

- Avukatın çilesi, her sabah daha adliye kapısından girdiği anda başlamaktadır. Ayrı hakim- savcı kapıları, avukatlara kapatılan alanlar, TBB ile Adalet Bakanlığı Protokolü'ne göre kanuna aykırı olarak avukatlara paralı hale getirilmiş UYAP, icra dairelerindeki dağ gibi sorunlar, hakim ve savcıların avukatlara yönelik giderek artan kabul edilemez davranışları artık tahammül sınırını aşmıştır. 

- Her geçen gün avukatların mesleki faaliyet alanları daraltılmakta, avukatlar ekonomik olarak da çaresizliğe sürüklenmektedir.

- Terbiye edilmiş, uslu avukat ve baro modeli dayatılmaktadır.

- Baroların, esasen "çatı kuruluşu" olan Türkiye Barolar Birliği’nin şubesi haline getirilerek, savunma adına kullandıkları güçleri kırılmak istenmektedir.

- Önümüzdeki dönemde staja girerken ve levhaya kaydolmadan önce mutlaka iki aşamalı bir sınav hayata geçirilmelidir.

- Öte yandan yine önümüzdeki dönemde Avukatlık Kanunu'nun toptan degiştirilmesi gündemdedir. Geçen yıl doğrudan Türkiye Barolar Birliği tarafından tartışmaya açılan ve hayata geçirilmesi gerekliliği en yetkili makamlarca dile getirilen değişikliklerin ana fikrinde avukatlar yoktur,  yabancı Avukatlık şirketleri ve ucuz işgücü haline getirilmiş"işçi avukatlar" vardır.

- Mevcut olumsuzluklarla mücadele etmek, bir destek havuzu planlamak, avukatlara sosyal güvence sağlamak, mesleki faaliyet alanını genişletmek, gelir arttırıcı tedbirler almak yerine, bir "piyasa" olarak yaklaşılan  avukatlığın yıllık milyarlarca Amerikan Doları tutan "ciro"sunun bir kaç yüz dev yabancı Avukatlık şirketine paylaştırılması hedeflenmektedir.

- Bu yabancı Avukatlık şirketleri, şubeler açarak tüm Türkiye'de faaliyette bulunmaya başladıkları gün, yabancı sermayenin büyük ölçüde sanayi ve hizmet sektöründe hakim olduğu ülkemizde bizlerin serbest meslek olarak avukatlığa devam etmemiz artık mümkün olmayacaktır. Başka bir anlatımla, üretici, ithalatçı ve ihracatçı firmalar yabancı ortaklarının tercihleri doğrultusunda, yabancı hukuk bürolarını görevlendirmeyi tercih edecekler, sonuçta onbinlerce avukat mevcut iş olanaklarını kaybedecektir.

- Yabancı Avukatlık şirketlerine ucuz işgücü gereklidir. Bu amaçla, on yıldan az kıdemli olan avukatların asliye ticaret, ağır ceza, bölge idare, bölge adliye mahkemelerinde, Danıştay ve Yargıtay'da dava takip etmeleri yasaklanmak istenmektedir. Buna bağlı olarak, serbest çalışma hakkı fiilen elinden alınan onbinlerce genç meslektaş, yabancı Avukatlık ortaklıklarında asgari ücretle çalışmaya mahkum edilecektir.

- Ekonomik ve sosyal baskılar, meslektaşlarımızı meslekten ve yaşamdan soğuturken, bunlara etkin çözümler aranacak yerde, yabancı Avukatlık ortaklıklarına kapıların açılmasına çaba sarfedilmesini anlamak mümkün değildir.

3. Hukuk devletine ilişkin her sorun, kuşkusuz doğrudan avukatları ve baroları ilgilendirir.  Meslektaşlarımızla yaptığımız görüşmelerde, önümüzdeki dönemde gündeme gelecek Anayasa değişikliğine, bu kapsamda, denetimsiz tek adam rejimi-diktatörlük anlamına gelen başkanlık sistemi önerilerine ilişkin tavrımızı ortaya koymamız, tartışmalara etkili şekilde katılmamız ve halkı bilinçlendirmemiz gerektiği ifade edilmiştir.

4. Bu çerçevede, Anayasa'nın ilk üç maddesinde yer alan demokratik, laik, sosyal hukuk devletinin ve üniter devletin korunması, hukuk devletinin vazgeçilmezi olan bağımsız ve tarafsız yargının, adil yargılanma hakkının, avukatın ve baroların bağımsızlığının sağlanması kuşkusuz Türkiye Barolar Birliği'nin, baroların ve avukatların görevidir.

5. Basın özgürlüğünün kalmadığı, gazete, televizyon ve radyolara oto sansür uygulandığı, insanların korku içinde yaşadığı  ve "acaba sıra bize ne zaman gelir" diye endişeyle bekledigi, üniversitelerin,öğretim üyelerinin gazetecilerin, sivil toplum örgütlerinin  susturulduğu, apayrı bir yargılama usulüne tabi olan, adil yargılamayı ve bütün güvenceleri hiçe sayan, avukatları ve savunma hakkını baskı altına alan  ÖGM'lerin, TMM'lerin  varlığını sürdürdüğü, tutuklamanın peşin ve keyfi bir ceza olarak uygulandığı bir ülkenin demokratik hukuk devleti olduğundan bahsetmek mümkün değildir.

6. Türkiye, tarihinin en zor dönemlerinden, belki de en zor döneminden geçmektedir. Görevimiz, haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yapılırsa yapılsın, dinine, mezhebine, diline, etnik kökenine, cinsiyetine, sosyal sınıf ve durumuna bakmaksızın mazlumun yanında durmaktır.  Sorumluluğumuz, insan haklarını Türkiye'nin her köşesinde geçerli kılmaktır. Hedefimiz, ülkemizi demokrasiye kavuşturmaktır.

 

Değerli Meslektaşlarım,

Meslek ve ülkeye dair burada örnek olarak saydığımız sorunların çözümünde Türkiye Barolar Birliği ve barolar temel öneme sahiptir.

Meslek, demokrasi,hukuk devleti ve özgürlükler için  Baroların ve Türkiye Barolar Birliği'nin bu gidişe sessiz kalma hakkı yoktur.

Öyleyse aynı kaygıları taşıyan ve aynı hedefe yönelen bütün avukatlar, omuz omuza vermeli, yalnızca avukatları değil, tüm Türkiye'yi yakından ilgilendiren Türkiye Barolar Birliği Genel Kurulu'na güçbirliği yaparak girmeliyiz.

Bu çerçevede toplumsal  sorumluluk ve  görev bilinciyle Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı için, Türkiye'nin bütün barolarını ve siyasi görüş ayrımı yapmaksızın bütün meslektaşlarımı kucaklayarak adaylığımı ilan ettiğimi kamuoyunun bilgisine sunarım.

Söz veriyorum, birlikte başaracağız.

En derin saygılarımla,

 

Avukat Metin Feyzioğlu

Ankara Barosu  Başkanı