1 EYLÜL AÇILIŞ KONUŞMASI  

Mensubu olmaktan gurur duyduğum, Ankara Barosu’nun kıymetli avukatları ! Merhaba…

Merhaba, mesleğinin onurunu.. her türlü maddi çıkarının üstünde tutanlara…

Merhaba…. adliye koridorlarını aşındıran emekçi meslektaşlarıma…

Ve Merhaba… aydınlık yüzleri ile ülkeme umut olan yol arkadaşlarıma…

….

Yeni adli yılın açıldığı bu günde, sizlerin karşısında olmaktan gurur duyuyorum….

 Hele ki; son yıllarda beş yıldızlı otellerde yapılan adli yıl açılış törenlerini düşünürsek, alın terimizi döktüğümüz adliyemizde sizlerle birlikte olmak, ayrı bir anlam ifade ediyor benim için….

Bugünün bir başka önemi ise 1 Eylül Dünya Barış Günü olmasıdır. Dünyanın dört bir yanında açgözlü emperyalist politikaların yarattığı ortam, kardeşi kardeşe kırdırmakta; özellikle ülkemizin bulunduğu coğrafyada etnik ve mezhepsel savaşlara yol açmaktadır.

İnsanlık tarihi bir bakıma hak arama mücadelesi tarihidir…. Bizlerin, hak arayanlar olarak barışı aramamız ve talep etmemiz kadar doğal bir şey yoktur….

 Ancak şu unutulmamalıdır ki; barışa ve huzura kavuşmak en başta çoğulcu demokrasinin ve anlayışın varlığına bağlıdır….

Karşısındakinin hassasiyetlerine özen göstermeyen, ötekileştiren…. ‘taraf olmazsan bitaraf olursun’ diyerek toplumu tehdit eden zihniyetin egemen olduğu bir ülkede barış ve huzur özlenen ama hiçbir zaman kavuşulamayan sözcükler olurlar….

Geçen sene bu günlerde hayatını kaybeden meslektaşımız Didem Yaylalı.. da böyle bir kara tablo içinde ölüme sürüklenmedi mi ?.....................

 

Dostlarım… Bizler bu gün sadece adli yılın açılış töreni olması münasebetiyle toplanmadık…

 Bizler buraya, yargının boyunduruk altına alındığı, mesleğimizin yok edilmeye çalışıldığı bir dönemde Demokratik Sol Avukatlar Taban Hareketi olarak; ‘Emir kulu değil, avukatız !..’ demeye geldik.

İş alanlarımızın daraltıldığı, hukukun iktidarın nihai hedefleri için şekillendirildiği, yargının ; hükümetin ve kimi cemaatlerin tetikçisi konumuna düşürüldüğü bu noktada, son söz …. henüz söylenmemiştir !...

Ankara Barosu’nun adalet savaşçıları ve Taban Hareketi, bu gün burada hukukun üstünlüğü adına, tarafsız yargı adına ve savunma adına sözünü korkusuzca söylemeye gelmiştir…..

 

Bizler;

-         Savunmayı yok sayanlara…..

-         Genç meslektaşlarımızı, mesleki mücadelesinde yalnız bırakan anlayışa… ve onları ucuz iş gücü olarak sömüren patron zihniyetine…

-          Avukatların kazanç kapılarını bir bir kapatan anlayışa……

-         Duruşma salonlarında, İcra dairelerinde ve mahkeme kalemlerinde avukatlara eziyet çektiren sisteme……

-         Serbest avukatlığı yok edecek olan uluslararası sermayeli yabancı avukatlık şirketlerine……

-         Savunmayı, yargılamada engel görenlere………

-         Gezi olaylarında yurttaşın hukukuna sahip çıkan Ankara Barosu hakkında fezleke düzenlemeye kalkanlara….

-         Kolluk kuvvetlerini, kendi vatandaşına karşı düşmanca kullananlara…..

-         Ulu Önderimizi ve Cumhuriyeti yok sayanlara,

-         İleri demokrasi adına faşizmi ülkemizde kurumsallaştıranlara…..

-   Hukukun ve cumhuriyetin kalesi olan Ankara Barosu’nu uysal ve yandaş kılmak isteyen  “sarı baroculara” haykırıyoruz !....

 

BAŞARAMAYACAKSINIZ, BAŞARAMAYACAKSINIZ, BAŞARAMAYACAKSINIZ !!!

Mesleğimizi ve ülkemizi yeni ortaçağ bataklığına, neoliberal dehlizlere sürükleyenlere yem etmeyeceğiz.

Tüm samimiyetimle söylüyorum ki; bizi desteklesin, desteklemesin tüm meslektaşların yanında olacak ve yargının kurucu unsuru olduğumuzun bilinciyle yılmadan usanmadan çalışacağız……….

Gücünü iktidarın “akil adamı”.. olmaktan değil; bizzat koridordan alan Taban Hareketi, sizlerin de desteği ile mesleğimizin ve hukuk devletinin teminatı olmaya hazırdır…….

 

Mesleki mücadelemizi vereceğimiz, hukukun egemen olduğu umutlu yarınlarda buluşmak üzere tüm meslektaşlarımızın yeni adli yılını kutlar sevgi ve saygılarımı sunarım…..