Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’nün savcılığa sunduğu ve aralarında Ankara Barosu’nun da bulunduğu sivil toplum kuruluşlarını hükümet muhalifi olarak tanımladığı ve Gezi olaylarında göstericileri kışkırtmak, yönlendirmekle suçladığı fezlekeye barolar tepki gösterdi. TBB Başkanı Feyzioğlu ve 9 Baro Başkanı düzenledikleri ortak basın toplantısında hukuksuzluklara karşı "buradayız" mesajı verdi.

Ankara Barosu'nun 2. Olağanüstü Genel Kurulu'nun yapıldığı Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Farabi Salonu'nda gerçekleşen basın toplantısına Türkiye Barolar Birliği Başkanı Avukat Metin Feyzioğlu ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile İstanbul Barosu Başkanı Avukat Ümit Kocasakal, Eskişehir Barosu Başkanı Avukat Rıza Öztekin, Mersin Barosu Başkanı Avukat Alpay Antmen, Gaziantep Barosu Başkanı Avukat Ali Elibol, Adana Barosu Başkanı Avukat Mengücek Gazi Çıtırık, Edirne Barosu Başkanı Avukat Özgür Yıldırım, Bolu Barosu Başkanı Avukat Ferit Atalay, Çankırı Barosu Başkanı Avukat Erkan Köroğlu, Bursa Barosu Başkanı Avukat Ekrem Demiröz katıldı.

Barolar Birliği Başkanı ve Baro Başkanları, başta polisin hazırladığı fezleke olmak üzere son dönemde savunmaya yapılan saldırılara dikkat çektiler. Başkanların ortak mesajı ise, "savunmaya yönelik saldırılara karşı, omuz omuza birlikte mücade vereceğiz" yönünde oldu.

Toplantıda son olarak söz alan Ankara Barosu Başkan Vekili Avukat Sema Aksoy da baro başkanlarına desteklerinden ötürü teşekkür ederek, "Cübbelerimiz tarafsızlığın, hukukun, insan haklarının ve özgürlüğün simgesidir. Bizi asla yıldıramayacaklar" dedi.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Avukat Metin Feyzioğlu

Türkiye’de avukatlar, barolar ve savunma mesleği ağır bir saldırı altındadır. Hukukun üstünlüğü yerine üstünlüğün hukuku kurulmuştur ama kalıcı olmayacaktır. Avukatlar mahkeme salonlarından zırhlı polisler tarafından güç kullanılarak çıkarılmakta, baro yöneticilerine tarihe kara bir leke gibi geçecek davalar açılmakta, "polis şiddetinin sorumlularını bulun" diye haykıran avukatlar, insan hakları hiçe sayılarak bizim kutsal mekanımız olan adliyeden dövülerek dışarı çıkarılmaktadır.

Hukuk devleti yerine kurulan polis devletinin açık bir ispatı olan Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün fezlekesi elimizdedir. Bu fezlekede Türkiye’deki bütün sivil toplum örgütlerine, barolara ve özgür basına savaş açılmıştır. Biz, bu savaşı göğüslemeye hazırız. Buyursunlar gelsinler ama bilsinler ki adlarını silinmeyecek şekilde tarihe kara bir leke olarak geçiriyorlar. Bugüne kadar tarihteki bütün faşistler avukatlara el uzatmaya kalktı, o faşistlerin eli istisnasız kırıldı. Biz savunmadan aldığımız gücümüzle yarın onlar da yargılanırken, onların da insan hakkını korumak üzere burada hazır bulunacağız. Bu fezleke siyasi bir polis gücünün kurulduğunu göstermektedir. Bu polis gücü hükümete muhalif olarak nitelendirdiği sivil toplum örgütleri ve baroları terörist bir organizasyonun parçası olarak gösterebilmiştir. Bu polis raporu kanuni dayanağı olmayan konusu itibarıyla suç teşkil eden bir rapordur. Türkiye Barolar Birliği ve barolar olarak bizler, meslektaşlarımızla gurur duyuyoruz. 79 baro ve 80 bin avukat diyoruz ki, ‘Biz buradayız’. Kol kola girdik. Göğsümüzü hukuksuzluğa, faşistlerin zulmüne siper ettik.

İstanbul Barosu Başkanı Avukat Ümit Kocasakal

Ankara Barosu’nun sonuna kadar yanındayız. Bizleri çiğnemeden hiçbir baroya, hiçbir avukata, hiç kimse bir şey yapamaz. Polis fezlekesi tam bir lekedir. Haddini aşan korkunç bir belge. Bu suçluluğun da bir ifadesi. Kendi yurttaşına İsrail’in Gazze’de yaptıklarının kat ve kat daha fazlasını yapan insanları gaza boğan, gaz fişeklerini mermi gibi kullanan polisin bunun farkında olarak kendisini aklamaya çalışmasıdır. Ankara Barosu, sosyal sorumluluğunu yerine getirmiştir. Baroların görevi hukuksuzluğa, şiddete karşı durmaktır. Bu fezlekede polisimiz delilleri ortaya koymuş, yargılamayı yapmış, hüküm de vermiş. Bu yargıya bir hakarettir. Umarım yargı bu hakareti aynen iade eder. Eğer baroları, avukatları yemek, yutmak gibi bir düşünceleri varsa bir kez daha düşünsünler. Avukatlar ve barolar iri bir lokmadır, adamın boğazına takılıverir.

Eskişehir Barosu Başkanı Avukat Rıza Öztekin

Ankara Barosu’na bir saldırı yapılmıştır. Barolar bu durumda kenetlenecektir. Son bir aydır İstanbul, Ankara, Adana ve diğer illerde olağanüstü bir mücadele veriyoruz. Eskişehir’de bir günde 200 kişiyi gözaltına alındı. Görevini yoğun olarak yapan Ankara Barosu’na müdahale edildi. Biraz vicdan varsa, o fezleke iade edilmelidir. Bu kişiler aslında halkla savaşıyor, ancak halk direnmeye devam edecek. Hiç kimse halkına savaş açamaz. Gerçek zafer, direnenlerin olmuştur.

Mersin Barosu Başkanı Avukat Alpay Antmen

Ankara Barosu’na yapılan bu saldırı nedeniyle TBB ve barolar Ankara Barosu’nun yanındadır. Ne diktatörler geldi geçti ancak avukatlar ayakta. Zapt edilmez kaleler olarak insan haklarını savunacağız. Barolar askeri vesayeti kabul etmedi polis devletine de izin vermeyecek.

Gaziantep Barosu Başkanı Avukat Ali Elibol

Ankara Barosu, Gezi Parkı’na destek eylemlerinde hukuksuzluğa uğrayan kişileri şikayet dilekçesi verme çağrısında bulundu. Bunu Ankara emniyeti yargı ve polisin üzerinde psikolojik baskı kurmak diye nitelendiriyor. Bu ülkede polis dahil kimsenin suç işleme hakkı yoktur. Ankara Barosu görevini yapmıştır.

Adana Barosu Başkanı Avukat Mengücek Gazi Çıtırık

Sokaklarda, meydanlarda azgınlaşan faşizm Haziran ayında Çağlayan Adliyesi’nde azgınlaşan faşizm meslektaşlarımızı yaka paça gözaltına almıştır. Yurttaşlarımız katledilmiş, birçok vatandaşımız yaralanmıştır. Biz susmayacağız, boyun eğmeyeceğiz, biat etmeyeceğiz.

Edirne Barosu Başkanı Avukat Özgür Yıldırım

Ülkemizde İsmet İnönü faşist bir diktatör olarak anılıyorsa yakın zamanlarda Cumhuriyet’in üzerine kara bulutlar çöktüğü şu günlerde Cumhuriyet Savcıları bu duruma kayıtsız kalıyor. Ancak biz Cumhuriyet avukatları buradayız.

Bolu Barosu Başkanı Avukat Ferit Atalay

Ankara Barosu’na karşı emniyetin düzenlediği fezleke savunmaya yönelik sindirme hareketinin tipik bir örneğidir. Susmamızı bekliyorlar. Oysa bizler haksızlığın sesi olacağız.

Çankırı Barosu Başkanı Avukat Erkan Köroğlu

Adalet duygusunu yitirmiş toplumların geleceği ve güvenliği olmaz. Bu süreçte hepimizin düşünmesi gerekir. İnsansız adalet olmaz. Adaletsiz insan olur mu? Olur, olmaz olur mu. Ama olmaz olsun.

Ankara Barosu Başkanvekili Avukat Sema Aksoy

Bizler hukukun üstünlüğünü korumak adına yemin ettik. Biz avukatlık cübbemizi giydiğimizde tüm siyasi görüşümüzden sıyrılırız. Yandaş veya muhalif olmayız. Cübbelerimiz tarafsızlığın, hukukun simgesidir. Bizi asla yıldıramayacaklar.