Ankara Barosu tarafından yapılan açıklamada, “Zonguldak’ta 8 işçinin öldüğü kazanın izleri bu kadar yeniyken, TTK’nın iş kazalarında sorumluluğu çalışanlara yükleyen bir mantıkla hazırladığı Genelge, hukuk ve vicdanları yaralamıştır” denildi.

Zor durumda olan işletmeler için af getirilirken borçlu olan işçilerin çalışma hayatından yoksun kılınmak istenmesinin “ayrımcılık yasağının ihlali” anlamına geldiğine dikkat çekilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Kamuoyu gündemine iş kazaları ile gelen Türkiye Taşkömürü Kurumu tarafından (TTK), işyerlerine gönderilen bir Genelgede,

"Borcu nedeniyle icralık olan çalışanların motivasyonunu kaybedeceği, dikkatli davranamayacağı ve bu nedenle can ve mal kayıplarına neden olan kazaların oluşacağı,

Bunun yanında, icra dosyalarının takibi için TTK muhasebe ve hukuk birimlerinin yoğun mesai harcamak zorunda kaldığı” ileri sürülmüştür.

İş güvenliği tedbirlerinin alınmaması nedeniyle meydana gelen ve sekiz işçinin öldüğü kazanın izleri bu kadar yeniyken, TTK’nin iş kazalarında sorumluluğu çalışanlara yükleyen bir mantıkla hazırladığı Genelge, hukuk ve vicdanları yaralamıştır.

İcra dairelerinde dosyaların koridorlara taştığı, pek çok ailenin kredi ve kredi kartları ile yaşamını sürdürmeye çalıştığı bir dönemde, zor durumda olan şirketler,

İşletmeler için af getirenlerin de yurttaşlarını “çalışma hakkından yoksun kılarak” sefalete sürüklemesini kabul etmek mümkün değildir.

Sermaye şirketlerine haklar tanınırken, borçlu olan çalışanların sokağa atılmak istenmesi, ayrımcılık yasağının da ihlali anlamına gelmektedir.

İstihdam ve çalışma hakları yönünden özel işyerlerine olumlu örnek olması gereken TTK’nın, her türlü olumsuz koşula rağmen yaşamlarını sürdürmeye çalışan işçilerine yönelik bu olumsuz, haksız ve kabul edilemez insan haklarına aykırı uygulamaya son vereceğini umuyoruz.

Sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız. Genelge iptal edilmediği takdirde başta İLO olmak üzere ulusal ve uluslar arası alanda bu hukuksuzluğa karşı mücadele edeceğimizi, kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

iha