Muhalefet iki aday yerine tek bir aday ile çıkmış olsaydı Ahsen Coşar’ın şansı büyük ölçüde azalacaktı ve büyük olasılıkla muhalefetin adayı kazanacaktı.

Şimdi ulusal kanadın da içinde olduğu muhalefet delegeleri Ahsen Coşar’ın kazanmaması için Kolcuoğlu ve Feyzioğlu arasında tercih yapmaya çalışacaklar ve kazanma şansı olana oy vereceklerdir. Delegelerin önemli bir bölümünün eğilimi budur; kazanacak adaya oy vermek.

Kim önde? Kolcuoğlu mu, Feyzioğlu mu?

Ege Bölgesi, başta İzmir Delegasyonu olmak üzere Feyzioğlu’na uzak duruyor.. Ege delegeleri Kolcuoğlu ile Ahsen Coşar arasında ama daha çok Coşar’a yakın görünüyor.

Antalya Feyzioğlu’na yakın duruyor.

Karadeniz bölgesinde her üç aday da var.

İstanbul tam ortadan bölünmüş gibi, Ahsen Coşar’a İstanbul’dan çok az oy gider.

Doğu ve Güneydoğu Ahsen Coşar Ağırlıklı.

İç Anadolu, Ankara şüphesiz Feyzioğlu, diğer barolarda Ahsen Coşar ağırlıkta.

Kim kazanır?

Bu sorunun cevabı muhalefetin bölünme oranında yatıyor, eğer muhalefet 2 adaydan birinde yoğunlaşırsa kazanma şansı fazla, muhalefetin oyları birbirine çok yakın olursa Ahsen Coşar’ın kazanma şansı çok yüksek.

Muhalefetin oyu hangi etkenlere göre şekillenecek?

Her iki adayın, Kolcuoğlu ve Feyzioğlu’nun koşullara göre değişmeyecek kemik oyları var. Bu oylar muhalefetin toplam oylarının %60- 70 kadarıdır, geriye kalan % 30-40 şartlara göre kararını verecektir.

Nedir bu şartlar?

Öncelikle kazanacak adaya oy vereceklerdir, bunun içinde son ana kadar ortamı gözleyecekler ve kazanacak adayı tespit etmeye çalışacaklardır.

%30-40 kemikleşmeyen oylar önde olan adayın yanı sıra adayların listelerine bakacaklardır.

Sonuç olarak eğilim yoklamaları hangi adayın önde olduğuna işaret ederse muhalif oyların orada yoğunlaşma olasılığı yüksek.

Delegeler neden adaylarını seçim öncesi açıklamıyorlar?

Büyük olasılıkla diğer aday kırılmasın diye bunu yapıyorlar diye düşünüyoruz. Diğer bir neden de adayların listelerini görmeden angaje olmak istemiyor olabilirler. Üçüncü olarak da önde olan adayı tespit etmeye çalışıyor olabilirler.

Diğer adayı kırmamak..

Bu tutum tam da devekuşu örneğine uyuyor. Diğer aday eninde sonunda sizin hangi adaya oy verdiğinizi öğrenecektir.. Burada doğru olan şarklı tavrını terk edip aydınlanma çağına uygun olarak oyunu cesaretle açıklamaktır.

Adayların listeleri

Bu mazeret kabul edilebilir gibi görünse de bir dünya görüşü olanlar için kabul edilemez.

Önde olan adayı tespit etmek

Bunun için uygar bir yurttaş gibi oyların açıklanması gerekir ki önde olan aday tespit edilebilsin.

Gizli oy açık sayım avukatlardan oluşan bir topluluk için geçerli değildir. Gizli oyun amacı seçmenlerin etki altında kalmadan oylarını özgürce kullanmalarını sağlamak içindir. 450 kişinin oy kullandığı, üstelik bu kişilerin avukat olduğu bir toplulukta bu kuralın bir anlamı olmasa gerek.

Bir kere eninde sonunda kime oy verdiğiniz anlaşılacaktır, ikincisi avukatların etki ve korkudan uzak olmaları gerekir.

Ne diyoruz? “Avukatlar esir kullanmadılar, fakat efendileri de olmadı”

Rahmi Ofluoğlu