Diyarbakır 28 Kasım’da öldürülen Baro Başkanı Tahir Elçi’nin ölümüne ilişkin açıklamada bulunan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, “Elçi, Türkiye'nin iç savaşa sürüklenmek istenen bir noktada kasten, hedef gözetilerek öldürüldü” dedi.

Eskişehir Barosu tarafından avukatlara yönelik meslek içi eğitim semineri düzenlendi. Eskişehir Barosu Hizmet binası konferans salonunda düzenlenen seminerin açılışına Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu da katıldı. Feyzioğlu, seminer öncesi basın mensuplarının yönelttiği soruları yanıtladı.

Doğan Haber Ajansı’nın haberine göre, Türkiye'nin 77 milyon vatandaşıyla kucaklaşmak zorunda olduğunu ifade eden Metin Feyzioğlu ülkede toplumsal barışın bir an önce sağlanması gerektiğini söyledi. Feyzioğlu şöyle devam etti:

"İki hususun önemle altını çizmek isteriz. Bunlardan birincisi eğer devlet yıkılırsa herkes altında kalır. Devletin yıkıldığı yerde bir gelecek olmaz, güvenlik olmaz, adalet olmaz. İkincisi de devleti ayakta tutmak için vazgeçilmez koşul adaletin mülkün temeli olduğu ilkesini hayata geçirmektir. Yani hukuk devleti ve demokrasi olabilmektir. Bu topraklarda hukukun üstünlüğünün sağlanması, demokrasinin tesis edilmesi Türkiye Cumhuriyetinin bekası ile geleceği ile ilgili bir husustur. Aksi takdirde dört bir yanımız ateş çemberi iken ve bu ateşler artık içeriye sıçramış evlerimizi yakmaya başlamışken, Türkiye birliğini, beraberliğini koruyamaz" dedi.

Feyzioğlu, "PKK propagandasını, PKK eylemlerini örtülü ya da açık desteklemenize bu millet prim vermez" diye konuştu. Devleti yönetenlerin de hukuktan ayrılmaması gerektiğini ifade eden Feyzioğlu şöyle devam etti:

"Dönüp devleti yönetenlere de şunu söylüyoruz; emniyet güçlerinin, güvenlik güçlerinin hukuka aykırı her hareketini önleyin. Hukuka aykırı hareketleri de mutlaka yaptırıma bağlayın. Aksi takdirde vatandaşları kucaklamak mümkün olmaz. Teröristle halkı birbirinden ayırmak lazımdır. Halkımız PKK'nın hendeklerinden, barikatlarından evlerini işgal etmesinden, kepenk kapattırmasından fevkalade rahatsızdır. O halde devletin de PKK'nın mağdur ettiği vatandaşı sarıp, sarmalama görevi vardır. Ana kucağından, yetişme çağındaki her çocuk orada terör ile şiddet ile karşılaşıyor. Bu çocukların travmasını önlemediğimiz, gidermediğimiz devletin sıcak kucağı ile sarıp sarmaladığımız takdirde okul yerine hendeklerde oynamaya göndermeye devam ettiğimiz takdirde, Türkiye belki bu hendekleri aşacak ama bundan hiçbir kuşkum yok, 10 sene sonraya çok daha büyük tehlikeler birikiyor. Hendeği kapatırız. Zihinlerde, yüreklerde açılan hendekler o kadar kolay kapatılmaz."

HDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasının PKK'nın isteği bir sonuç olabileceğini söyleyen Metin Feyzioğlu, Akil İnsanlar oluşumunun da faydasız bir yapı olduğu savundu.

"Tahir Elçi tesadüfen vurulmuş olamaz"

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin öldürülmesi olayının aydınlatılmasını isteyen Metin Feyzioğlu, "Tahir Elçi cinayeti esrarını korumaktadır. Ben ilk gün de söyledim. Bizim kanaatimiz Türkiye'de köprü olmaya çalışan ve sözleriyle PKK'nın hiç de hoşuna gitmeyen 'bu hendekler kapatılsın, eğitim hakkı çocuklarımızın engellenmesin, bu yol yol değildir' diyen köprü insan tesadüfen vurulmuş olamaz. Dolayısıyla mantık Tahir Elçi'nin Türkiye'nin iç savaşa sürüklenmek istenen bir noktada kasten, hedef gözetilerek öldürüldüğünü bize söylüyor. Dolayısıyla kurşunun tesadüfen isabet ettiğini kim iddia ediyorsa bize çok çok sağlam delil göstermek zorundadır" dedi.

 

Mülakat sınavında kamera çekimi yapılsın

Adliye çalışanlarının görevde yükselme sınavında haksızlıklar yaşadığını öne süren Metin Feyzioğlu, "Yazılı sınav zaten ortada. Bu mülakat sınavı ile ilgili bir öneri getireyim. Çok basit, kamerayı koysunlar soru ve cevapları çeksinler. Kime ne soru soruluyor? Kuran-ı Kerim'de kaç kelime kaç kez geçiyor diye adalet mekanizmasına memur alırken bir soru sorulur mu? Bunu ezbere bilmiyor diye veya bir başka dinden diye memur almayacak mıyız? Kimse bunu suistimal etmesin. Herkesin inancı kutsaldır" diye konuştu.