Aynı şekilde hapis hakkını kullanan avukatın, müvekkilin nam ve hesabına tahsil ettiği alacakları geciktirmeksizin iş sahibine bildirmesi, hangi işten dolayı ve ne miktarda ücret ve masraf alacağı olduğunu açıklaması ve konu ile ilgili karşı tarafı bilgilendirdikten ve gerektiği durumlarda yapılacak hesaplaşmadan sonra, alacağı oranında hapis hakkını kullanması gereklidir.
Av. Yas. 34, 134,166  TBB Mes. Kur 3, 4,43,45

T. 13.06.2015
E. 2015/224
K. 2015/458

İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;

Şikâyetli avukat hakkında Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 14.01.2013günlü ve 68215580-101-05-35-6635-2012/2272 sayılı “Olur”u ile “Alacaklı müşteki vekili sıfatıyla, borçlu S. hakkında toplam … Türk lirası alacağın tahsili için ... İcra Müdürlüğünün 2008/7701 sayılı dosyası üzerinden yürüttüğü takip sırasında, alacağa mahsuben 25.11.2010 tarihli reddiyat makbuzu ile … Türk Lirası tahsil ettiği hâlde, tahsilât hakkında müvekkilini haberdar etmediği gibi, bu parayı müştekiye vermeyerek uhdesinde tuttuğu” iddiası üzerine … Yönetim Kurulu’nun 30.10.2013 günlü ve 70 sayılı kararı ile başlatılan kovuşturmada, eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.

Şikâyetli avukat önceki savunma dilekçelerinde özetle; şikâyetçi adına ilk yaptığı işlemin borçlu N. aleyhine ... İcra Müdürlüğü’nün 2006/6931 Esas sayısıyla açılan ve sonuçlandırılan icra takibi olduğunu, şikâyetçinin durumu iyi olmadığı için tüm takip masraflarının kendisince karşılandığını, ayrıca aynı borçlu yönünden karşılıksız çek davasında da müdahil vekili olarak görev yaptığını, daha sonra yine şikâyetçinin talebi üzerine borçlu Y.Ş. aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2008/3774 Esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, alacaklının borcu haricen tahsil ettiğini bildirdiğini, ancak kendisine masraf ve vekâlet ücreti ödemediğini, son olarak ise yakınmaya konu ... İcra Müdürlüğü’nün 2008/7701 Esas sayılı dosyası ile S. aleyhine icra takibi gerçekleştirdiğini, itiraz üzerine itirazın iptali davası açtığını ve davayı şikâyetçi lehine sonuçlandırdığını, haciz işlemlerine devam ederek borçlunun 3. kişilerdeki alacağından …-TL’nin dosyaya yatmasının temin edildiğini, alacak üzerinde başkaca hacizler de olması nedeniyle sıra cetveli düzenlendiğini, sıra cetveline vaki itiraz nedeniyle açılan davalar sonucunda verilen kararın 25.11.2010 tarihinde kesinleştiğini ve 25.11.2010 tarihinde dosyadan toplam …-TL’nin kendisi tarafından çekildiğini, ayrıca şikâyetçi adına başkaca takipler de yaptığını (şikâyetçinin borçlu olduğu ... İcra Müdürlüğü 2008/14691 Esas sayılı dosyasında borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, şikâyetçinin alacaklı olduğu ... İcra Müdürlüğünün 2009/6806 sayılı dosyasında alacaklı vekilliği görevini üstlendiğini, ... İcra Müdürlüğü’nün 2009/13361 Esas sayılı dosyasında alacaklı vekili olarak hareket ettiğini, şikâyetçinin takipten sonra haricen borçluya ait taşınmazın kendisine devrini sağlayarak anlaştığını ancak masraf ve vekâlet ücretlerini yine kendisine ödemediğini, şikâyetçinin borçlu olduğu ... İcra Müdürlüğü’nün 2009/16109 Esas sayılı dosyasında borca itiraz ettiği ve itirazın iptali sonrasında davanın kaybedilmesi üzerine alacaklı vekiline ...-TL dosya borcunu yine kendisinin yatırdığını, keza ... İcra Müdürlüğü’nün 2010/7320 sayılı dosyası ile borçlular aleyhine icra takibine başlandığını ancak yakınıcı tarafından sebep gösterilmeksizin hacze çıkılmaması talimatı verilmesi üzerine başkaca işlem yapılamadığını, şikâyetçi adına yapılan tüm bu iş ve işlemlerin tahsil edilen ...-TL’nin karşılığı olduğunu, esasen şikâyetçiden halen alacaklı olduğunu bu nedenle yakınmaya anlam vermediğini beyan etmiştir.

İncelenen dosya kapsamından; Şikâyetli Avukatın disiplin kovuşturmasına konu eylemi nedeniyle ... Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2013/13/ Esas sayılı dosyası ile “Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma” suçundan açılan kamu davası sonucunda Mahkeme tarafından 07.05.2014 günlü ve 2014/107 Karar sayılı ilam ile 5237 sayılı TCK’nın 155/2, 168/2, 62/1, 52/2 maddeleri gereğince neticeten ...-TL Adli Para Cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın itirazın reddi üzerine 24.07.2014 tarihinde kesinleştiği,

Mahkeme tarafından “müşteki S. vekili olarak ….-TL alacakla ilgili borçlu S. hakkında ... İcra Müdürlüğü’nün 2008/7701 sayılı takibi başlattığı ve takip dosyasına 25.11.2010 tarihinde …-TL tahsilât yaptığı halde, tahsil edilen miktarın müvekkili müşteki S.'e vermediği ve uhdesinde tuttuğu, yargılama aşamasında tahsil edilen miktarın müştekiye iade edildiği bu haliyle sanığın müvekkili adına yaptığı icra takibinden yapılan tahsilâtı müştekiye ödememesi ve uhdesinde tutması eyleminin TCK 155/2 maddesi kapsamında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma niteliğinde bulundurduğu” gerekçesiyle hüküm kurulduğu,

Dosya içerisinde, şikâyetli avukatın şikâyetçi adına takip ettiği icra takiplerine dava dosyaları ilişkin belge, gerekçeli karar, tapu kaydı, ödeme belgesi, tahsilât belgesi, tebligat ve makbuz örneklerinin yer aldığı,

Şikâyetli avukatın disiplin sicil özetinde, hakkında 28.03.2014 günü 2013/197 Esas sayılı dosyada kınama cezası verildiği, kararın 27.09.2014 günü görülmüştür.

Şikâyetli vekili Avukat A.’un 10.12.2014 kayıt tarihli itiraz dilekçesinde; şikâyetçiden halen alacaklı olduğunu, şikâyetçinin takip edilen dava ve işlerde masraf ve vekâlet ücreti vermemeyi alışkanlık haline getirdiğini, şikâyetçinin dosyalarında 2006 yılından bu yana fedakârlıkla işlem yapmasına rağmen böyle bir şikâyetle karşılaşmasının kendisini üzdüğünü, şikâyete konusuna ilişkin olarak hapis hakkını kullandığını, buna rağmen Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanması sebebiyle şikâyetçiye …-TL ödeme yaptığını,  Ceza Mahkemesi tarafından HAGB kararı verildiğini, bu sebeple Disiplin Kurulu kararını kabul etmesinin mümkün olmadığını, hapis hakkının hiçe sayılarak eksik inceleme ile usule, yasaya, hakkaniyete ve TBB Kararlarına aykırı olarak hakkında .. ay işten çıkarma cezası verilmesine ilişkin kararın itirazen incelenmesini talep etmiştir.

Avukatlık Yasasının 34. maddesinde “ Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve TBB’ce belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.”

Avukatlık Yasasının 134. maddesi, “Avukatlık onuruna, düzen ve gerekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu Kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”

Avukatlık Yasası’nın 166. maddesi, “Avukat, müvekkili tarafından verilen veya onun namına aldığı malları, parayı ve diğer her türlü kıymetleri, avukatlık ücreti ve giderin ödenmesine kadar, kendi alacağı nispetinde elinde tutabilir.” hükmünü içermektedir.

TBB Meslek Kuralları 3. maddesi, “Avukat, mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür.”

TBB Meslek Kuralları 4. maddesi, “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır. Avukat, özel yaşantısında da buna özenmekle yükümlüdür.”

TBB Meslek Kuralları 43. maddesi, “ Müvekkil adına alınan paralar ve başkaca değerler geciktirilmeksizin müvekkile duyurulur ve verilir. Müvekkil ile ilgili bir hesap var ise uygun sürede durum yazıyla bildirilir.”

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 45. maddesi , “Avukat “hapis hakkı”nı alacağı ile orantılı olarak kullanabilir.”  hükümlerini amirdir.

Şikâyetli avukatın, müvekkili adına yaptığı icra takiplerinden tahsil ettiği paraları geciktirmeksizin müvekkiline ödemediği, bu tahsilâtlardan bir kısmını uhdesinde tuttuğu, şikâyetçinin diğer işlerinden kaynaklanan ücret alacaklarını ve aldığı paranın hesabını müvekkiline uygun bir sürede yazı ile bildirmeyerek hapis hakkını kullandığı, dosya kapsamından ve şikâyetli avukatın beyanlarından anlaşılmaktadır.

Avukatlık Yasası 166 ve TBB Meslek Kuralları 45. madde gereği hapis hakkının kullanımı için hangi alacaktan ötürü ne kadar alacak için müvekkile yazılı ihtar gönderilmeli ve alacakla orantılı olarak hapis hakkı kullanılmalıdır.

Yargıtay … Dairesi’nin 04.05.2009 günlü ve (13260/5950) sayılı karar gerekçesi de “Aynı şekilde hapis hakkını kullanan avukatın, müvekkilin nam ve hesabına tahsil ettiği alacakları geciktirmeksizin iş sahibine bildirmesi, hangi işten dolayı ve ne miktarda ücret ve masraf alacağı olduğunu açıklaması ve konu ile ilgili karşı tarafı bilgilendirdikten ve gerektiği durumlarda yapılacak hesaplaşmadan sonra, alacağı oranında hapis hakkını kullanması gereklidir. Esasen bu durum, avukatın müvekkiline hesap verme yükümlülüğünün de tabii bir sonucudur.” bunu gerektirmektedir.

Bu nedenlerle eylem Avukatlık Yasası 34, 134, 166 ve TBB Meslek Kuralları 3, 4, 43 ve 45. maddelerine aykırı olmakla disiplin suçu olduğundan Şikâyetli avukat A.’un itirazının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

Sonuç olarak Şikâyetli avukat A.’un itirazının reddi ile;

1-… Barosu Disiplin Kurulu’nun “3 Ay Süre İle İşten Çıkarma Cezası Verilmesine” ilişkin 17.10.2014 günlü ve 2013/201 Esas, 2014/196 Karar sayılı kararının ONANMASINA,

2-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,