Bugün, Sayın Erdoğan’ın partisinin grup toplantısı sonrasında yaptığı ve Türkiye Barolar Birliği’nin milli duruşunu sorgulayan açıklamalarını hayretle dinledik.

Bu açıklamaları parti genel başkanı olarak mı cumhurbaşkanı olarak mı yaptığını bilmiyoruz. Ancak kendisine çok açık bir davette bulunuyoruz. Türkiye’ye siyasi partinizin gözlükleriyle bakmayı bırakınız. Anayasada ettiğiniz yeminin gereği olarak milli gözlüklerinizi takınız.


Sayın Cumhurbaşkanını anladığımız kadarıyla yine yanlış bilgilendirmişler. Türkiye Barolar Birliği, büyük Türk Milleti’nin kalbinde en özel yerini çoktan almıştır. Türkiye Barolar Birliği’nin her söylemi, her uyarısı, her duruşu, her zaman milli olmuştur.
Ancak Sayın Cumhurbaşkanı sadece kendisinin kullandığı kelimelerin kullanılmasını, sadece kendisinin kurduğu cümlelerin kurulmasını, sadece kendisi gibi düşünülmesini istemektedir.

Sayın Cumhurbaşkanı,

FETÖ, devletimizi ele geçirirken yaptığımız uyarılar mı milli değildi de dinlemediniz?

Kumpas davalarla Türk Silahlı Kuvvetleri’nin omurgası balyozlanırken verdiğimiz mücadele milli değil miydi ki karşı çıktınız?

Habur çadır mahkemesinde, pişman değiliz diyen teröristerler tahliye edilirken içimiz cayır cayır yanarak yaptığımız karşı çıkış mı milli değildi?

Açılım sürecinde “hiçbir devlet terör örgütü karşısında yenilmiş hissiyle masada oturamaz, hiçbir devlet milli ordusu yargısı tarafından esir alınmışken terörle mücadele edemez” çıkışımız mı milli değildi?

17-25 Aralık döneminde yolsuzlukla mücadele bir yana, yargı kullanılarak FETÖ savcılarının yaptığı bir yana diyerek FETÖ’nün en güçlü döneminde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yanında dimdik durmamız mı milli değildi? Hatırlar mısınız o tarihte yanınızdaki pek çok kimse kaçacak yer aramıştı. Biz, Sayın Cumhurbaşkanı, hiçbir zaman o partiden veya bu partiden olmadık. Hiçbir zaman siz dahil kimsenin adamı olmadık. Biz her zaman Türk Milletinden ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinden yana taraf olduk.

Hendekler kazılırken, barikatlar dikilirken Türkiye’yi uyarmadık mı Sayın Cumhurbaşkanı.

En sonunda olan bitenin farkına vardığınızda Türkiye Cumhuriyeti Devletini insanlığa karşı suç işlemekle suçlamaya kalkışanlara karşı ülkemizi biz savunmadık mı Sayın Cumhurbaşkanı.

15 Temmuz gecesi Ankara semalarında daha uçaklar çarpışırken ve bugün etrafınızdaki pek çok kimse kim bilir nerede saklanmışken, darbe girişimine Türkiye’nin 79 barosuyla birlikte biz karşı çıkmadık mı? Bazı batılı devletler 15 Temmuz’un bir kurgu olduğunu ileri sürmeye kalkıştığında tüm dünyada FETÖ gerçeğini ve 15 Temmuz’u Türkiye Barolar Birliği anlattı Sayın Cumhurbaşkanı. Sizin ve partinizin emrindeki hiç kimsenin ve hiçbir kuruluşun bu konuda dünyada inandırıcılığınız yokken bu gerçekleri dünyaya biz kabul ettirdik Sayın Cumhurbaşkanı.

Fırat Kalkanı ve Afrin harekatlarının daha ilk saatlerinde Türkiye’nin uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru savunma hakkını kullandığını dile getiren ve bunu gerekçeleriyle ortaya koyan Türkiye Barolar Birliği’dir Sayın Cumhurbaşkanı. Zeytindalı Harekatının ilk gününde 103 bin avukatımızı temsilen biz Kilis’te sınırdaydık. Askerlerimizin yanındaydık, halkımızın yanındaydık…

Gayet açıktır ki, Sayın Cumhurbaşkanı yine yanlış bilgilendirilmiştir. Türkiye Barolar Birliği’nin milli duruşu, Türk Milleti’nce bilinmektedir. Türkiye Barolar Birliği’nin ismindeki “Türkiye” kelimesini de tabelalardan “T.C.” harflerini sildikleri gibi silebileceklerini düşünenler, bizi Türk Milleti’nin kalbinden asla silemezler.

Kamuoyuna saygıyla duyururuz.