SAYIN BAŞKAN AV. METİN FEYZİOĞLU’NA

Sayın Başkan,

‘Adaletbiz’ internet gazetesindeki röportajınızda aynen;

“… Bana sıklıkla; “Cumhuriyet Halk Partisi Bilim Kurulu’ndan ve dolayısıyla parti meclisinden ayrılacak mısın?” diye soruluyor. Elbette seçildiğim gün itibari ile ayrılacağım. Zaten bunu söylemeyi bile gereksiz görüyorum. Çünkü Birlik Başkanı olarak söyleyeceğim her sözün arkasından, birilerini bunun altını oymak istediğinde bu hususu gündeme getirirler. Dolayısıyla ben söylediklerimin bilimsel gerçekler olduğunun, insan haklarının evrensel değerlerine dayandığının, savunma hakkının gereği olduğunun altını çizebilmek adına, elbette bir bilim adamı sıfatıyla yer aldığım bilim kurulundan ve dolayısıyla o bilim kurulunun da içinde yer aldığı parti meclisinden ayrılacağım. Ben Türkiye’nin insan hakları ve hukuk devleti mücadelesinin bu düzlemde yürüyeceğini gördüğüm için hayatımda önemli bir makas değişikliği yapıyorum ve TBB başkanlığına aday oluyorum. Siyasi hayatımda makas değişikliği yapıyorum. O yüzden hiçbir siyasi partinin şu anda iç işine ilişkin Türkiye Barolar Birliği Başkan adayı ve Ankara Barosu Başkanı sıfatı ile bir görüş bildirmem…”

Demektesiniz. Bu düşüncenize mesleki bağımsızlık adına katılmamak mümkün değil ve nihayetinde başından bu yana -üstelik size karşı savunduğumuz- fikri dile getirmişsiniz.

Ama bu konudaki düşünce değişikliğinizin nedenlerini anlayabilmek adına soruyoruz:

1.         Siz Ankara Barosu Başkanı iken de, Ekim 2012 seçimlerine aday olarak girerken de aynı siyasi sıfatları taşımaktaydınız ve bu nedenle mesleki ve örgütsel bağımsızlığımıza ilişkin kaygılarımızı dile getiren değerli meslektaşlarımıza -deyim yerindeyse- hadlerini bildirmiştiniz. Şimdi ne oldu da bugün bu temel düşünce değişikliğine gittiniz?  

2.         TBB Başkanlığı, meslek örgütü kimliğiyle Ankara Barosu’ndan daha farklı bir statüde midir ki şimdi siyasi sıfatınız sorun teşkil ediyor?  

3.         TBB Başkanı olarak ‘söyleyeceğiniz her sözün arkasından birileri bunun altını oymak istediğinde bu hususu gündeme getirecekler’ ise, Ankara Barosu Başkanı olarak bugüne kadar ‘birilerini’ rahatsız edecek hiç söz söylemediniz mi ki, bu tavırlara muhatap olmadınız ve siyasi görev ve sıfatlarınızdan ayrılmadınız? 

Ve Ankara Barosu üyesi meslektaşlarımız adına talep ediyoruz:

Röportajınızda belirttiğiniz “makas değişikliği” nedeniyle, siyasi görev ve sıfatınızdan ayrılacağınıza dair beyanınızda gerçekten samimi iseniz ve bu düşünceniz mesleki ilke ve kaygılara dayanmakta ise,  uygulamak için TBB Başkanı seçilme gibi anlamsız bir ön koşuldan vazgeçerek,  henüz Ankara Barosu Başkanı iken derhal gerçekleştirin!