Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu “Adalet Yürüyüşü” ile ilgili açıklamasına “adalet yürüyüşüne katılmıyoruz çünkü”  diye başladı…
 
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun öncülüğünde, partinin İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanması sonrası başlatılan "adalet yürüyüşü" ile ilgili olarak "Yargının en üstünde yer alan kurumlardan biri olan Türkiye Barolar Birliği'nin, bir siyasi parti faaliyetine katılması doğru olmaz" dedi.
 
Feyzioğlu adalet yürüyüşüne katılmamasının nedenlerini somut bir örnekle şöyle açıklıyor ;

Bakan, yargıtay savcısıyla yürürse
Her kurumu kendi sistemi içinde değerlendirmek gerekir. Somutlaştırayım: Türkiye Barolar Birliği Başkanı, Yargıtay Başsavcısıyla aynı konumdadır. Adalet Bakanı, Yargıtay Başsavcısıyla birlikte örneğin ‘bu yürüyüşü protesto etmek' için bir karşı yürüyüş başlatsa, Başsavcının bu yürüyüşe katılması konusunda insanlar ne hissederse, bizim de durumumuz odur. Yargıtay ve Danıştay başkanlarını iktidar partisinin temsilcileriyle birlikte çay toplamaya gitmekle eleştirenler, Türkiye Barolar Birliği Başkanı'nı yürüyüşe katılmamakla kınadıklarında, çifte standart uyguluyorlar.
 
Feyzioğlu , Yargıtay ve Danıştay başkanlarını iktidar partisinin temsilcileriyle birlikte çay toplamaya gitmekle eleştirenler, derken  tam da burada bize göre çelişkiye düşüyor ve kendisinin Ankara’da Melih Gökçek ile birlikte yan yana yürüyüş yapması akıllara geliyor.
 
Peki bugün adalet yürüyüşünü siyasi bir partinin faaliyeti olarak görüp katılmayı doğru bulmayan Feyzioğlu, Melih Gökçek ile yan yana yürüyüşünü nasıl açıklayacak?

adaletbiz.com