Her biri suç mağduru ve suç faili olmaya çok yakın mültecilerin dramını anlaşılması ve sahip çıkılması gerektiğini belirten Feyzioğlu, bir buçuk milyondan fazla mültecinin suça yakın olmasının, 76 milyon insanın huzur ve güvenliğinin tehlikede olması anlamına geldiğini ve mültecilerin toplumla uyumlaştırma çalışmasına bir an önce başlanmasının akıllıca olacağını belirtti.

Türkiye Barolar Başkanı Metin Feyzioğlu, yaptığı yazılı açıklamada Suriyeli mülteci soruna dikkat çekti. Suriyeli mültecilerin, evlerini, köylerini, şehirlerini, Türkiye'yi gezmek için terk etmediklerini ifade eden Feyzioğlu, "Bu insanlar canlarını kurtarmak için kaçtılar ve Türkiye'ye sığındılar. Ülkelerinin bu hale gelmesinin nedenleri arasında yer alan bir dış politikayı stratejik derinlikli bir marifet olarak takdim eden komşu ülke Türkiye'ye.

Dünyanın en acımasız terör örgütlerinden IŞİD, Esad'ı devirmeyi saplantılı bir dış politika haline getirmiş Türkiye'nin lojistik ve muhtemelen silah ve cephane desteğiyle güçlendi. Musul'u işgal etti. Barzani de fırsattan Kerkük'e girdi. IŞİD ilerlemesini sürdürüyor. Kendi mezhebinden olmayan herkesi acımasızca katlediyor; katliamdan kurtulmak isteyen insanlar elli dereceyi bulan kavurucu sıcakta, kendini yollara, dağlara vuruyor" dedi. Suriye halkını bir taraftan Esad'ın diğer taraftan da IŞİD'in vurduğunu belirten Feyzioğlu, Suriyeli mülteci sorunun herkesin sorunu olduğunu ifade etti. Mülteci sorunu için bilimsel çözümler gerektiğine dikkat çeken Feyzioğlu, "Şehirlerimizde yaşamak zorunda kalan bu insanlar, aç ve açıkta. Kadınlar fuhuşa zorlanmaya başladı bile. Zaten zalimin ilk darbesini önce kadınlar yemez mi hep! Çocuklar sokakta büyüyor, okumayı değil, dilenmeyi öğreniyor. Gitmeyecekler. Hallerinden pek memnun oldukları için değil elbette. Ortadoğu'da iç savaşları başlatmak kolay, sonlandırması zor olduğu için. Kim bilir ne zaman evleri, köyleri, şehirleri yaşanabilir olacak yine" dedi.

MÜLTECİLER İÇİN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Her biri suç mağduru ve suç faili olmaya çok yakın mültecilerin dramını anlaşılması ve sahip çıkılması gerektiğini belirten Feyzioğlu, bir buçuk milyondan fazla mültecinin suça yakın olmasının, 76 milyon insanın huzur ve güvenliğinin tehlikede olması anlamına geldiğini kaydetti. Mültecilerin büyük kısmının geri dönmeyebileceğinin öngörülmesi gerektiğini söyleyen Feyzioğlu, mültecilerin toplumla uyumlaştırma çalışmasına bir an önce başlanmasının akıllıca olacağını belirtti. Mültecilere yönelik derhal bir eğitim planlanmasının yapılması gerektiğine dikkat çeken Feyzioğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Çocukların eğitimine özel önem verilmelidir. Meslek sahibi olanlar belirlenmeli ve işe yerleştirme programı başlatılmalıdır. Gerekirse devlet, daha büyük olumsuzlukları önlemek için istihdam fazlasını göze almalıdır. Barınma sorunu çözülmelidir. Hem mültecilerin hem de onlarla aynı şehirlerde yaşayan yurttaşların sağlığı açısından sağlık taramaları düzenli olarak yapılmalıdır. Zor da olsa, şimdilik kısmi de yapılsa sağlık güvencesi sağlanmalıdır. Özetle, Suriye'den ülkemize gelen insanların, insan gibi yaşaması hem onlar hem bizim için sağlanmalıdır. Bu sorun artık hepimizin sorunu. Yine de acı gerçeği parmağımızla gösterelim: Türkmen kardeşlerimiz de büyük zulüm görüyor. Onlar da bize sığınmak zorunda kalacak gibiler. Bu arada, herkes hatırlıyor değil mi? Musul Başkonsolosluğumuzun elli civarında görevlisi, aileleriyle birlikte hala IŞİD'in elinde tutsak. Birileri unutturmak istiyor gibi geldi de, hatırlatayım dedim."