Sher Ve Diğerleri / Birleşik Krallık Davası, (Başvuru no. 5201/11), 20 Ekim 2015
 
Başvurucular 2000 tarihli Terör Yasası’nın 41. maddesi hükümleri gereğince yakalanmış, gözaltına alınmış, evlerinde ve ilişkili oldukları yerlerde aramalar yapılmış, polis bazı doküman ve malzemelere el koymuştur. Burada AİHM’in kararından alıntılar yaparak üzerinde duracağımız konu gözaltı ve soruşturma süresince şüpheli ve avukatının suçlama ve soruşturmanın safahatı ile ilgili bilgilendirilmesi olacaktır.
Bilindiği gibi Türkiye’de OHAL nedeniyle, OHAL kapsamında gerçekleşen gözaltı ve tutuklamalarda şüpheliler ve avukatları suçlama ve deliller konusunda bilgilendirilmemektedir.
 
Polis şüpheli avukatına yazılı bilgi veriyor:
 
“Müvekkiliniz, bomba yapımında kullanılan ekipmanlar, aygıtlar, patlayıcılar, kompozit malzemeler, düzenek tarifleri, yazılı deliller, bilgisayarlar ve BT depolama aygıtları ile cep telefonları için gerçekleştirilen aramaların da bu mekânlarda yapılan incelemeler kapsamında yer aldığına ilişkin olarak bilgilendirilmiştir...”
Polis  sorulacak sorularla ilgili avukata bilgi veriyor:
“Müvekkilinize, işbu soruşturmanın konusunu oluşturan çeşitli mülklere erişimine ve bireylerle ilişkisine dair sorular yöneltilecektir. Müvekkilinize ayrıca, bilgisayar kullanımı ve haberleşme yöntemlerine dair sorular yöneltilecek olup, daha da önemlisi, terör eylemlerinin gerçekleştirilmesine, hazırlanmasına ya da teşvik edilmesine ilişkin bilgisi veya bu konulara dair sahip olabileceği bilgiler ile ilgili sorular sorulacaktır..
YARGICIN AÇIKLAMASI
 
"78. Yargıç, diğerleri arasında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Fox, Campbell ve Hartley / Birleşik Krallık (30 Ağustos 1990, Seri A no. 182 ) davalarına atıf yapmıştır. Yargıç, başvuranların yakalanmasına ilişkin kararın kanuna uygunluğunu incelemiş ve bu hususta aşağıdaki açıklamaları yapmıştır:
“91. Davacıların her birine, kendilerini yakalayan ilgili polis memurunun terörist olduklarına ilişkin makul şüphelerinin söz konusu olması nedeniyle, yakalama işleminin 2000 tarihli Terör Yasası’nın 41. maddesi uyarınca gerçekleştirildiği söylenmiştir. Benim kanaatime göre, söz konusu anda başka bir bilgilendirmenin yapılmasına daha gerek yoktur. Fox ve Diğerleri davasında açık bir şekilde belirtildiği üzere, bu şekilde yapılmış olan genel bir açıklama genellikle Sözleşme’nin 5§2 maddesinin ihlali anlamına gelmeyecektir. Ancak, bir ihlalin söz konusu olmaması için mutlaka bunun sonrasında, şüpheliye söz konusu şüphelerin nasıl ve neden oluştuğuna dair ivedi şekilde daha kapsamlı bir bilgilendirme yapılması koşulu mevcuttur. İşbu kararın bir sonraki maddesinde belirtilen gerekçelerle, mahkeme önündeki belgelerden, davacılara böyle bir bilgilendirmenin ivedi bir şekilde yapılmış olduğunun anlaşıldığına hiç şüphem yoktur.”
 
  
 RAHMİ OFLUOĞLU
AVUKAT

 

AİHM SHER VE DİĞERLERİ / BİRLEŞİK KRALLIK DAVASI

FETÖ davalarında avukat olmak