BİR AÇIKLAMA

Geçtiğimiz günlerde Türkiye Barolar Birliği’nin bazı avukatların staj kredi borçlarının icra takibi işlerini özel bir avukatlık bürosuna vermesi meslektaşlar arasında tartışma ve rahatsızlıklara neden olmuştu. TBB gelişen tepkileri değerlendirerek bu konuda geri adım attı ve ilgili birimini takviye ederek takipleri yine kendi bünyesinde yürütmeye devam edeceğini açıkladı. TBB’nin böyle değişken ve tutarsız tasarrufu sonucunda dosyalar elinden geri alınan meslektaşımız, umarım, bunu anlayışla karşılamıştır! Aksi halde vekalet ücreti veya maddi tazminat hakkı doğacağını biliyoruz. TBB’nin üyesi avukatlara yönelik icra takiplerini hangi yöntem ve ölçütle hangi avukatlık bürosuna yaptırmak üzere karar aldığı hala açıklık kazanmadı. İşin bu yönü bir yana, adeta meslektaşın meslektaşa kırdırılması gibi görülebilecek böyle bir tasarrufun meslek örgütü eliyle yapılmış olması son derece yakışıksız bir görüntü oluşturdu. Zannediyorum, bu vaziyetten dolayı oluşan havayı dağıtmak isteyen TBB Başkanı Sayın Metin Feyzioğlu Adaletbiz’e bir açıklama yaparak şunları söylemiş, “Geri adım atılmadı ki... Zamanaşımına uğramak üzere olanlar verilmişti. Sonra kendi organizasyonumuzu kurduk; iç işleyişimizi düzenledik ve kendimiz devam edeceğiz. Hangi gözlükle baktığına bağlı, tezvirat yapanların ve buna inanmak isteyenlerin. Bunlar bize zarar vermek için harcadıkları enerjiyi elektriğe çevirebilseler, memleketi aydınlatırlardı. Bunu bıraksınlar da 13 yıllık bir avukata ‘kredi borcunu öde ki, gençlere kredi verebilelim’ dememizi niçin istemiyorlar? Kredilerin 11 yıl takibe konulmamasını ahlakla, görev bilinciyle nasıl açıklıyorlar, bunu anlatsınlar.” 2009 – 2013 yılları arasında TBB yönetim kurulunda görev üstlenmiş bir avukat olarak, bu açıklamaya yanıt vermek zorunluluğu hissettim, çünkü TBB’nin Sayın Başkanı tarafından “ahlak”ı ve “görev bilinci” sorgulanan önceki dönem yöneticileri arasında ben de varım. Hatta benimle birlikte, halen TBB yönetim kurulunda Başkan Yardımcısı ve Genel Sekreter olarak Sayın Feyzioğlu’yla çalışmakta olan iki meslektaşımız da var. Onların kendilerine yönelik ahlak sorgulamasını üzerlerine almama lükslerini, kişisel olarak, ben hissedemedim doğrusu… Avukat sayısının enflasyonu ve yaşam koşullarının zorluğu her geçen gün artarken, genç meslektaşlarımızın staj kredilerini ödeyecek durumda olamamaları yine bizzat TBB’nin sorunudur. Bu sorunun muhatabı olan TBB’nin aynı zamanda kredileri tahsil görev ve sorumluluğunun da mutlak olması bir ikilem – çelişki yaratmaktadır. Böyle hassas ve iki yan açısından da empati yapılmasını gerektiren bir konuda, TBB sorunu çözmek üzere bu dönemde en rahatsız edici yönteme başvurarak (belki de buna mecbur kalarak) icra takipleri başlatmıştır. Bu idari tercihe saygı duymak zorundayız. Ancak icra takiplerinin özel bir büroya verilmesi, tepkiler üzerine vazgeçilmesi, bunun “geri adım atmadık ki” diyerek bir gurur meslelesi yapılması ve kendini savunurken kurumun süreklilik ve geçmiş emeklerinin yok sayılması TBB’nin bugünkü yönetimine yakışmayan şeylerdir. Hele eleştirerek kendi dönemini aklama yolunu seçtiği önceki dönem yönetimlerinin “ahlaki” niteliklerini tartışmaksa çok daha meslektaş sevgi, saygı ve dayanışmasından uzak bir tercih olsa gerektir. Bunların takdirlerini meslektaşlarıma bırakarak, 2009 -2013 yılları arasındaki TBB Yönetim Kurulu’nun nasıl bir ahlak ve görev bilinciyle staj kredileri meselesine yaklaştığını açıklamak isterim. Belirttiğim dönemde 17 milyon TL’nı aşan miktarda staj kredisi tahsilatı sağlanmış; bunun için de icra takibi yoluna mümkün olduğunca az başvurmaya gayret edilerek, idari takip (mektup, SMS, ihtarname gibi) yoluyla meslektaşlarımız geri ödemeye davet edilmiş, bunlardan daha etkili bir yolla da 2011’de bir torba yasaya staj kredilerinin faiz ve gecikmelerinde kolaylık getiren bir ödeme imkanı meslektaşlara sağlanmıştır. Nitekim, en yüksek tahsilat da bu dönemde gerçekleşmiştir. Görüleceği üzere, kimsenin ahlaki veya görev bilinciyle ilgili bir zaafiyeti söz konusu değildir. Böyle ifadeleri bu kadar kolay kullanmak ne bu ne de önceki dönemler için bu kadar kolay değildir.

 

2009 – 2013 YILLARI ARASINDA GEÇMİŞ YILLAR BORÇLARINDAN TAHSİL OLUNAN STAJ KREDİLERİ

2009 2.178.328 TL

2010 2.398.760 TL

2011 6.181.786 TL

2012 3.364.094 TL

2013 3.036.000 TL

Toplam 17.158.968 TL

 

Bu dönem de staj kredilerinin tahsilinin sağlanması amacıyla yeni kredi takip programı yazılımı yaptırılarak uygulamaya konulmuş, gerek bu programın aktif kullanımıyla ve gerekse 2011 yılında çıkan Torba Yasa kapsamında geri ödenmelerine kolaylık getirilen kamu alacakları içerisine staj kredilerinin de eklenmesi TBMM’nde yürütülen etkin bir çalışmayla sağlanarak tahsil edilen kredi miktarı 2011’de bir önceki yıla göre 2,5 katına çıkarılarak, 12.180 adet borçlu dosya kapatılmıştır.

Av. M.Turgay BİLGE/ Eski TBB YK Üyesi