Avukat, üzerine aldığı işi kanun hükümlerine göre ve yazılı sözleşme olmasa bile sonuna kadar takip etmekle yükümlüdür. İşin sonuna kadar takibi ile kastedilen, avukatın, kesin hüküm elde edilinceye kadar yapılması gereken tüm işlemleri yapmasıdır.

Sözleşmede aksine bir hüküm yoksa, kararlaştırılan avukatlık ücreti yalnızca avukatın üzerine almış olduğu işin karşılığı olup, karşılık dava, bağlantı ve ilişki bulunsa bile başka dava ve icra takipleri veya her türlü hukuki yardımlar ayrı ücrete tâbidir. Bunlar için ayrıca bir sözleşme yapılması veya önceki sözleşmenin içine dâhil edilerek işlem yapılması gerekir. Bu işler, sonucunda avukatın ayrı bir ücret isteme hakkı doğar. 

Avukatlık Kanunu’nun 163. maddesi uyarınca avukatlık sözleşmesi serbestçe düzenlenir Ancak mesleğin kamusal yönü ve devlet denetiminde yapılan bir meslek olması nedeniyle ücretin belirlenmesi tam anlamıyla serbest bırakılmamıştır. 

Ücretsiz dava alma yasağı: 

Ücretsiz dava alınması, yakın akrabalık gibi istisnai hallerde  mümkündür.Ücretsiz dava alınması halinde, durumun baro yönetim kuruluna bildirilmesi gerekmektedir. Ücretsiz dava alan avukatın, durumu baro yönetim kuruluna yalnız bildirmekle yetinmemesi, ücretsiz dava almasını haklı ve gerekli kılan sebepleri de açıklaması ve bu bildiriyi ücretsiz dava alındıktan sonra yapması gerekir. 

Ücretin başarı ile oranlı bir şekilde belirlenmesi mümkündür.Yüzde yirmibeşi aşmamak üzere, dava veya hükmolunacak şeyin değeri yahut paranın belli bir yüzdesi avukatlık ücreti olarak kararlaştırılabilir. Ancak, başarı koşullu ücretin geçerli olabilmesi için, başarısızlık hali için de bir ücretin öngörülmüş olması gerekir. Aksi halde, ücretsiz dava alma durumu ortaya çıkar ve sözleşme geçersiz sayılır. 

Alt Sınır: 

Avukatlık Kanunu Madde 164 ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 1. maddesi uyarınca, Avukatlık asgarî ücret tarifesi  altında vekâlet ücreti kararlaştırılamaz.Aksine yapılan sözleşmelerin ücrete ilişkin hükümleri geçersiz olup, ücrete ilişkin olarak avukatlık asgarî ücret tarifesi hükümleri uygulanır. Bu kural, hem maktu ve hem de nispi avukatlık ücreti için geçerlidir. 

Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesine göre, baro yönetim kurulları, her yıl Eylül ayı içerisinde, yargı yerlerindeki işlemlerden alınacak avukatlık ücretinin asgari hadlerini gösteren birer tarife hazırlayıp, bunu Türkiye Barolar Birliği’ne gönderirler. Barolar Birliği yönetim kurulu, gelen bu teklifleri de göz önüne almak suretiyle ülke düzeyinde uygulanacak tarifeyi hazırlar ve her yıl Ekim ayı sonuna kadar onaylanması için Adalet Bakanlığı’na gönderir. 

Onaylanan tarife, Resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girer. 

Üst Sınır: 

Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesinin 2. bendine göre ” Yüzde yirmibeşi aşmamak üzere, dava veya hükmolunacak şeyin değeri yahut paranın belli bir yüzdesi avukatlık ücreti olarak kararlaştırılabilir.” 

Üst sınıra yönelik kısıtlayıcı uygulama, sadece nispi olarak belirlenen avukatlık ücretinde söz konusudur. Avukatlık ücreti, dava olunanın veya hükmolunacak şeyin değerine göre nispi olarak belirleniyorsa veya dava ile istenen paranın bir bölümünü kapsıyorsa, başarıya göre değişmek koşuluyla değişken olarak saptanabilir. Ancak, bu durumda, avukatlık ücreti, dava veya hükmolunacak şeyin yahut paranın yüzde yirmi beşini aşmaması gerekmektedir. 

Avukatlık ücret sözleşmesi veya avukatlık sözleşmesinde yer alan ücret koşulu için öngörülen biçim “yazılı” yapılmasıdır. Ancak bu şekil şartı, geçerlilik değil, ispat şartıdır. Yazılı olmayan anlaşmalar, genel hükümlere göre ispatlanır. 

Kanuna aykırı olmayan şarta bağlı sözleşmeler geçerlidir. 

Avukatlık sözleşmesinin belli bir hukukî yardımı ve meblâğı yahut değeri kapsaması gerekir. Miktarın para olarak belirlenmesi zorunludur. Avukatlık sözleşmesinde ücret, yabancı para olarak ya da yabancı para üzerinden TL olarak da kararlaştırılabilir. 

Yapılacak sözleşmeler, dava konusu para dışındaki mal ve haklardan bir kısmının aynen avukata ait olacağı hükmünü taşıyamaz. Avukatlık ücret sözleşmesine, avukatlık ücretinin belirlenen günde ödenmemesi halinde ceza koşulu konulabilir. 

Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde; 

Değeri para ile ölçülebilen dava ve islerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilâmın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir. 

Değeri para ile ölçülemeyen dava ve islerde ise avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanır.

Kaynak : http://hukukitavsiyeler.com/2015/08/avukatlik-ucretinin-belirlenmesinde-temel-ilkeler/