İzmir Barosu Avukatlarından Deniz Çelikkaya, bazı avukat meslektaşlarına ateş püskürdü.

Şikayetini sosyal medyadaki  facebbok hesabından belirten Çelikkaya'nın sert açıklamaları ;

Son bir kaç gündür bir yargıcın "Yargıtay 2. H.D. MURAFAA UYGULAMASI" şeklindeki paylaşımının birçok kimse ve (utanarak söylüyorum) avukat tarafından paylaşıldığını görmekteyim.
Murafaa nedir söyleyelim ki vatandaş görsün, görsün avukatının ve adalet beklediği yargıçların düştüğü hali.
Murafaa çok havalı bir sözcük gibi görünse de temyiz incelemesindeki duruşmadan başka bir anlamı yoktur. Yani artık davanız Ankara'daki böyyük hakimlerin elindedir. Sizin avukatınız veya siz de orada bulunma, kelam etme hakkına sahipsiniz demektir.

Gelelim işin esasına.
Bir yargıç, 'uygulama' adı altında avukatlara "3 dakikadan fazla konuşmayın, cart yapın curt yapın." şeklinde adeta talimat veriyor ve o avukatlar; yani sizin, yani vatandaşın hak arama hürriyetinin teminatı olan mesleğin ruhsatlıları minnet duygularını ifade ediyor.

Yahu siz ne zaman bu kadar avukat olmayı unuttunuz? Yahu normlar hiyerarşisi bir masal mı? Yahu 'uygulama', yahu "Yargıtay 2. H.D. MURAFAA UYGULAMASI" diye bir şey kanunen mümkün mü? E be insaf. Madem bilgisizsiniz, bırakın da mesleği bu denli memurlaştırmayın.
Ne demek bizim uygulamamız? TBMM'nin iradesi olan yasa var iken gelip geçici "Devletin hakimleri"nin kişisel tercihlerine boyun eğmek ne demek? Bir de demezler mi "Biz bunu siz paylaşmasanız yıllarca öğrenemezdik." diye? Öğrenemezdiniz tabi. Çünkü öyle bir şey yok.
Vay ki ne vay.
Bi laf vardır. "Kimi kime şikayet edeceksin? Annemi sinkaf eden kadı." diye.

Gerçekten de insan merak ediyor. Kimden hukuki destek alacaksınız? Muktedire yalakalık yapan zaten sizin avukatınız.

Deniz Çelikkaya

www.adaletbiz.com