Şeref Bey Son Osmanlı Meclisi Mebusanı’nda Misak-ı Milli’yi okutup onaylatan adamdır.

İngilizler tarafından Malta’ya sürgün edilir.

Mihri Belli, İnsanlar Tanıdım kitabında Şeref Bey’i şöyle anlatıyor:

“Şeref Bey’in hızlı zamanlarına dair şu olay anlatılır: İttihat ve Terakki Fırkası ilk olarak Edirne’de kuruldu. Baş kurucusu posta memuru Talat Efendi’dir; sonradan sadrazam olan Talat Paşa.. İllegal olarak kurulan siyasi örgütün kurucuları seki kişiydi. Meğer bunlardan ikisi hafiye, yani polismiş. Hafiyeler görevlerini yerine getiriyorlar, Talat Paşa ve beş arkadaşı tutuklanıp yargılanıyorlar. Savunucuları genç avukat Şeref Bey’dir. Duruşmada avukat öylesine parlak bir savunma yapıyor ki, sanıklar beraat ediyor, özgürlüklerine kavuşuyorlar. Ancak mahkeme bu kez avukatı tutukluyor ve padişaha hakaretten sekiz yıl süreyle Fizan’da sürgüne mahkum ediliyor.

Şeref Bey sürgünde bir yolunu bulup İzmir’e gelir ve bir gazete yayımlayıp iktidara veryansın etmeye başlar. İzmir Valisi Kamil Paşa(sonradan sadrazam olur) gazete sahibi ve başyazarı Şeref Bey’i huzuruna çağırır, “hafiyeler seni jurnal edip duruyor, ben de zor durumda kalıyorum” der. “En en iyisi, git Manisa Akıl Hastanesi’nden bir deli raporu al, istediğini yaz. Sorarlarsa delidir, ben ne yapayım derim”.  Şeref Bey de valinin dediği gibi yapar. Onun “deli” lakabının öyküsü böyle.”

Mücadele dolu bir yaşam, dopdolu..