Afyon Barosu’na kayıtlı Avukat Umut Kılıç, 21 Nisan 2015 tarihinde girdiği Adli Yargı Hakim ve Savcılık Mülakatı’nda ‘Cumhurbaşkanı’na ve kamu görevlilerine hakaret ettiği’ iddiasıyla tutuklanarak cezaevine konmuş; Ankara Barosu’nun öncülüğündeki yüzlerce avukat, 22 Nisan 2015’te bu kararı Ankara Adliyesi’nde koridor yürüyüşüyle protesto etmiş ve Kılıç’ın tutukluğuna itirazda bulunmuştu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bu protestoya katılan ve aralarında Ankara Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Cemalettin Gürler’in de bulunduğu 10 avukat hakkında, ‘çalışma hürriyetini ihlal’ suçundan soruşturma başlatmış ve avukatları ifadeye çağırmıştı.

Ankara Barosu Yönetim Kurulu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na bir dilekçeyle başvurarak soruşturmaya ilişkin itirazlarını iletti. 6 Temmuz 2015 tarihli itiraz dilekçesinde, protestoya katılan avukatlar hakkında daha önce bir soruşturma açıldığı ve bu soruşturmanın ‘kovuşturmaya yer olmadığı’ kararıyla sonuçlandığı anımsatıldı. Dilekçede, “Eğer ki mevcut soruşturma yukarıda belirttiğimiz protesto sebebiyle yapılıyor ise bu protestonun ve devamındaki basın açıklamasının tüm sorumluluğunun, Ankara Barosu Yönetim Kurulu’na ait olduğunu belirtiriz” denildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na soruşturmayla ilgili 5 soru yöneltilen dilekçede, “Haksız yere başlatılan ve hukuka aykırı şekilde ifadeleri alınmak istenen 10 meslektaşımız hakkındaki soruşturmanın, ifadeleri dahi alınmadan takipsizlik kararıyla sonuçlandırılmasına; savcılık makamının, talebimizi değerlendirmeyerek soruşturmaya devam etmesi halinde işbu soruşturmaya, aşağıda imzası bulunan Ankara Barosu Yönetim Kurulu Üyelerinin de şüpheli olarak dahil edilmesini talep etmekteyiz” ifadesi kullanıldı.

“KOMİSYON BAŞKANI’NA GİTMEK ZORUNDA KALAN AVUKATLARIN MI ÇALIŞMA HÜRRİYETİ ENGELLENMİŞTİR?”

Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran, Umut Kılıç’ı hukuka aykırı şekilde tutuklayanların şimdi de Kılıç’ın tutuklanmasına itiraz eden meslektaşlarını hukuka aykırı şekilde cezalandırmak istediğini söyledi. Soruşturmaya konu olan protestonun gerçekleştiği gün Umut Kılıç’ın tutuklanmasına ilişkin itiraz dilekçesini vermek üzere Kılıç’ı tutuklayan hakimin odasına gittiklerini anlatan Canduran, “Ancak çalışma hürriyetinin engellediği iddia edilen hakim odasında yoktu. İtiraz dilekçesini havale etmesi gerektiği halde odasında bulunmayan bir hakim mi, yoksa itiraz dilekçesini vermek isteyen ve hiçbir hakimi bulamaması nedeniyle Komisyon Başkanı’na gitmek zorunda kalan avukatların mı çalışma hürriyeti engellenmiştir?” dedi.

Hakan Canduran, soruşturma kapsamında avukatlara yöneltilen suçun mağdurun şikayetine bağlı olduğu halde soruşturma dosyasında herhangi bir şikayet beyanı bulunmadığını vurguladı. Söz konusu soruşturmanın, avukatlık göreviyle ilgili olduğu halde Adalet Bakanlığı’ndan izin alınmadan açıldığına dikkat çeken Canduran şöyle devam etti: “Tıpkı Umut Kılıç’ın tutuklanması gibi bu soruşturma da hukuka aykırı şekilde mesnetsiz ve dayanaksızdır.” 


Cihan