Evlendikten sonra da 'sadece kızlık' soyadını kullanmak isteyenlerin önünü açacak karar, Bahar Abdülkadiroğlu isimli akademisyenin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurmasının ardından resmiyete kavuştu. Türkiye’deki mahkemelerde aradığı hukuk mücadelesinden istediği sonucu elde edemeyen Abdülkadiroğlu, kızlık soyadı olan Leventoğlu ile kariyerine devam etmek istemiş, hukuki mücadelesinden sonuç alamayınca AİHM’ye, ‘Bahar Leventoğlu Abdülkadiroğlu’ adıyla başvurmuştu. AİHM 2004 yılında, İzmirli bir avukatın başvurusunu değerlendirmiş ve Türkiye’nin, evli kadınlara sadece kızlık soyadını taşıma izni vermeyen Avrupa’nın tek ülke olduğu tespitinde bulunmuştu.
 
Yurtdışında başarılı bir akademisyen
 
Bilkent Üniversitesi Elektrik Elektronik Bölümü lisans eğitimini tamamlayan Bahar Leventoğlu, yüksek lisans yaptıktan sonra ABD Rochester Üniversitesi’nden doktora çalışmaları için burs kazandı. Doktora çalışması sırasında, 1996’da kendisi gibi ABD’de yaşayan Atila Abdülkadiroğlu’yla evlendi. Kocasının soyadını alan Bahar Abdülkadiroğlu, önce New York Stony Brook Devlet Üniversitesi’nde politika bilimi dalında yardımcı doçent olarak çalıştı, sonra bugün de akademik araştırmalarını sürdürdüğü Duke Üniversitesi Ekonomi ve Politika Bilimi Departmanı’na geçti.
 
'Soyadı değişikliği yüzünden eserlerim yok sayılıyor'
 
Akademik kariyeri boyunca yazdığı makale ve yaptığı çalışmalarda sık sık soyadı krizi yaşadığını belirten Abdülkadiroğlu, İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki dava dilekçesinde, bir akademisyenin soyadının marka gibi bir anlamı olduğunu, Leventoğlu soyadını akademik yaşamı süresince kullandığını belirtip, ekledi: 'Leventoğlu soyadını değiştirmek, beni ve kariyerimi olumsuz etkileyecektir. Kızlık soyadımla evlilik soyadım arasında sıkıştım. Eski soyadımla basılmış eski eserlerle yeni soyadımı taşıyan eserler arasında bağlantı kurulamadığı için eserlerim yok sayılıyor'
 
Yargıtay'ın kararı bozma ihtimali bulunuyor
 
Önceden buna benzer bir durumla karşı karşıya kalan Ankaralı Tutku Yurdakul, evlendikten sonra sadece kızlık soyadını kullanmak için Ankara 11. Aile Mahkemesi’ne dava açmış, yerel mahkeme Yurdakul’un sadece kendi kızlık soyadını kullanmasına karar vermişti. Ancak bu kararı Yargıtay bozmuştu. Yargıtay kararında, “Kocasının soyadında bir değişiklik olmadıkça evlenen kadın kocasının soyadını taşımak zorundadır. Yasal düzenleme böyledir. Evlilik boşanma veya iptal kararıyla sona ermedikçe evli kadının yalnız evlenmeden önceki soyadını kullanması, yasal olarak mümkün değil” denilmişti. Medeni Kanunun 187. maddesinin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne dava açılmış, ancak yüksek mahkeme de bu talebi reddetmişti. Kararda, “Yasal hüküm yürürlükte bulundukça mahkemenin yasal düzenlemeye aykırı karar tesis etme olanağı yoktur” denildi. AİHM’in dün verdiği karar sonrası, Türkiye’nin bu konuda “yasal düzenleme” yapması gerekiyor.

Medeni Kanun’da 187. madde engeli

Türkiye’de kadınların bu yönde başvurusu, Medeni Kanunun 187. maddesinde yer alan “Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır, ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını kullanabilir” hükmü nedeniyle reddediliyor.


Haber Kaynağı: Radikal