Kemal Göktaş

Bireysel başvurulara bakan Anayasa Mahkemesi (AYM) 1. Bölümü, Vakıfbank Emekli Sandığı Vakfı’ndan emekli olan 3 bin kişiyi ilgilendiren davada, geçen yıl AYM Genel Kurulu’nun “Anayasa’ya uygun” diye iptal istemini reddettiği kararına taban tabana zıt bir karar vererek kanun hükmünün “Anayasa’ya aykırı” olduğuna karar verdi.Vakıflar Bankası emeklilerinin sosyal güvenlik kuruluşu olan “Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. memur ve Hizmetlileri Emekli Sandığı Vakfı”na ödedikleri yüksek primler ve işveren katkısı sonucu diğer emeklilerden daha yüksek emekli maaşı alırken yapılan yasal değişiklikle emekli aylık bağlama tavanı değişti.


Böylece daha önce tavan en yüksek devlet memuru maaşı iken, yapılan değişikle SSK tavanına indirildi. 2002 yılında hak kaybı yaşayan emekliler hukuk mücadelesine girişti. 2010’da nihai kararı veren Yargıtay Hukuk Genel Kurulu emeklilerin haklı olduğuna ve maaş artış farklarının kendilerine ödenmesi gerektiğine hükmetti.
Vakıfbank emeklileri bu karar üzerine seri davalar açarken bu defa 6111 sayılı torba kanunla davaları etkisiz kılacak bir hüküm getirildi. Açılan binlerce dava emeklilerin aleyhine sonuçlanmaya başladı.
Torba Kanun’un ilgili hükmünün iptali istemiyle CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı başvuru ise Mayıs 2013’te sonuçlandı. Düzenlemenin iptal istemi AYM Genel Kurulu’nda 5’e karşı 12 oyla reddedildi.
‘Hak ihlali yok’
AYM Başkanı Haşim Kılıç, Başkanvekilleri Serruh Kaleli ve Alparslan Altan ile üyeler Zehra Ayla Perktaş Recep Kömürcü, Burhan Üstün, engin yıldırım, Nuri Necipoğlu, Hicabi Dursun, Celal Mümtaz Akıncı, Erdal Tercan, Muammer Topal, Zühtü Arslan, Emin Kuz “ret” yönünde oy kullanırken Başkanvekili Serruh Kaleli ile üyeler Serdar Özgüldür, Mehmet Erten, Zehra Ayla Perktaş ve Osman Paksüt iptal yönünde oy kullandı.
AYM kararında “Meclisin mahkeme kararlarını değiştirememesi ilkesi yasama organının kanun yoluyla kesinleşmiş olan kararları ortadan kaldıramaması anlamına geleceği” savunuldu. Kararda maaş artış sınırlamasının ise “Vakıf sandıklarının mali yapısını ve aktüeryal dengesini sağlam tutarak üyelerinin sosyal güvenliğini sağlama yönündeki asli görevini yerine getirebilmesi“ amacıyla yapıldığı belirtilerek mülkiyet hakkı ihlalinin de söz konusu olmadığı sonucuna varıldı.
Öte yandan bir emeklinin AYM Genel Kurulu’nun ret kararından önce, Aralık 2012’de AYM 1. Bölümü’ne yaptığı bireysel başvurudan ilginç bir sonuç çıktı. Emekli Z.Ş., başvurusunda, 2002’den 2005 sonuna kadar emekli aylığında artış yapılmadığını, 2009’da iş mahkemesinde açtığı davada bilirkişinin 35 bin TL eksik ödeme yapıldığını hesapladığını ancak kanun değişikliği nedeniyle mahkemenin davasını reddettiğini ve Yargıtay’ın da bu ret kararını onadığını belirtti. Z.Ş., uğradığı maddi zararın karşılığı olan 60 bin TL ile 30 bin TL manevi tazminatın kendisine ödenmesini istedi.

3 üye oyunu değiştirdi
AYM 1. Bölümü’nden, AYM Genel Kurulu kararının aksine, düzenlemesinin Anayasa’ya aykırı olduğu kararı çıktı.
Üstelik AYM 1. Bölümünün oybirliği ile aldığı bu kararın altında, AYM Genel Kurulu’nda kanunun Anayasa’ya aykırı olmadığı yönünde oy kullanan Burhan Üstün, Erdal Tercan ve Zühtü Arslan’ın imzaları da yer aldı. 3 üye bu kez “Anayasa’ya aykırı” dedi.

‘Silahların eşitliği ilkesi
Bu çelişkili durumu açıklama ihtiyacı duyan AYM 1. Bölümü, karara “Öncelikle, AYM’ce yapılan bireysel başvuru incelemesinde norm denetimden farklı olarak, kanunun Anayasa’ya uygunluğunun değil, kanuna dayalı somut uygulamanın Anayasa’ya uygunluğunun denetlendiği belirtilmelidir” ifadelerini aldı. Kararda, “Devletin, kendisi taraf olsun ya da olmasın, davanın taraflarından birini diğerine nazaran önemli ölçüde avantajlı hale getiren kanuni düzenlemeler yapması, silahların eşitliği ilkesi ve dolayısıyla yargılamanın hakkaniyete uygun yürütülmesi kuralına aykırılık oluşturur” denildi.
Ancak AYM 1. Bölümü, düzenlemeyi “mülkiyet hakkının ihlali” olarak görmediği için başvurucunun maddi zaranının ödenmesine yer olmadığına hükmederek sadece 5 bin TL manevi tazminata hükmetti. AYM, yine tartışmalı bir tespit yaparak “Başvuru açısından yalnızca, adil yargılanma hakkının bir usuli güvencesi olan silahların eşitliği ilkesinin ihlal edildiği tespit edilmiş olmakla beraber, tespit edilen ihlalle iddia edilen maddi zarar arasında illiyet bağı bulunmadığı anlaşıldığından, başvurucunun maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekir” dedi.

http://www.milliyet.com.tr/emekli-maasinda-aym-nin-celiskisi-gundem-1947919/