Metin Külünk'ün aralarında bulunduğu AKP’li vekillerin suç duyurusu sonucu Coşkun, kamu görevlisine basın yoluyla hakaret suçundan 1 yıl 2 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, hükmün açıklanmasını geri bıraktı.

Karara karşı Coşkun, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu.  AYM Genel Kurulu, oy birliğiyle köşe yazısına hapis cezasının basın ve ifade özgürlüğünün ihlali olduğuna hükmetti.

Coşkun'un çevre sorunlarına dikkat çekmek için şehir merdivenlerini boyama etkinliğine karşı bazı belediye yetkilisi ile siyasilerin tepkisini

esprili tarzda eleştirdiği vurgulandı.

Mahkeme, kamu otoritesi veya toplumun bir kesimi için hoş olmayan düşüncelerin şiddeti teşvik etmediği, terör eylemlerini haklı göstermediği ve nefret duygusunu desteklemediği sürece sınırlandırılamayacağını vurguladı.

Medyanın hükümeti denetleme görevine dikkat çekilen kararda şöyle denildi: “Sağlıklı bir demokrasi, kamu otoritelerinin yalnızca yasama veya yargı organları tarafından değil sivil toplum örgütleri, medya ve basın veya siyasi partiler gibi siyasal alandaki diğer aktörlerce de denetlen-mesini gerektirmektedir.”

Si­ya­set­çi­le­rin eleş­ti­ri­le­re da­ha ge­niş hoş­gö­rü gös­ter­mek zo­run­da ol­du­ğu­nu be­lir­ten mah­ke­me, de­ne­tim­li ser­best­lik ka­ra­rı­nın ya­zar açı­sın­dan dü­şün­ce açık­la­ma­la­rı ve­ya ba­sın fa­ali­yet­le­ri­ni yap­mak­tan im­ti­na et­me ris­ki ge­tir­di­ği kay­de­dil­di.

Ka­rar­da ‘baş­ka­la­rı­nın şöh­ret ve hak­la­rı­nın ko­run­ma­sı­’ ama­cıy­la ya­za­rın ifa­de ve ba­sın öz­gür­lük­le­ri­ne mü­da­ha­le­nin de­mok­ra­tik top­lum dü­ze­nin­de ge­rek­li ol­ma­dı­ğı ifa­de edil­di.

Bugün