AYM'nin, dershanelerin kapatılmasına ilişkin kanunu iptal eden gerekçeli kararı önceki gün yayımlandı. Milyonlarca öğrenci ve veliyi rahatlatan özgürlükçü kararda, dershanelerin faaliyetlerinin eğitim-öğretim hakkı ile serbest çalışma hürriyetine ilişkin olduğu hatırlatılarak kapatmanın Anayasa'ya aykırı olduğu ifade edildi. Hükümetin dershaneleri kapatmayı öngören yasal düzenlemesini CHP, AYM'ye taşımıştı. 

CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, Milli Eğitim Bakanlığı'nın, AYM kararını mutlaka uygulaması gerektiğini vurguladı. “Anayasa Mahkemesi'nin kararını tanımamazlık, bir Anayasa darbesi olur.” dedi. CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay da dershanelerin kapatılmasının baştan beri pedagojik bir yaklaşım olmadığını söyledi. “Dershaneler tamamen bir paralel paranoyasına dayalı yaklaşımla kapatılmak istendi. Kin ve intikam projesi olarak ortaya kondu.” diye konuştu.
 
CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay dershanelerin kapatılmasının en baştan beri pedagojik bir yaklaşım olmadığını söyledi. Altay, “Dershaneler pedagojiden çok uzak bir şekilde tamamen bir paralel paranoyasına ve paralel sendromuna dayalı bir yaklaşımla kapatılmak istendi. Kin ve intikam projesi olarak ortaya kondu. Biz CHP olarak o vakit de ‘dershaneleri kapatmayın, dershanelere olan ihtiyacı kaldırın' dedik. Eğitimde fırsat eşitliğini, bölgeler ve okullar arası eşitliği sağlayın, o zaman dershanelere zaten ihtiyaç kalmaz demiştik. Hâlâ aynı anlayıştayız.” değerlendirmesini yaptı.
 
Engin Altay, ‘Milli Eğitim Bakanlığı'nın, dershanelere olan ihtiyaç had safhadayken ve eğitimdeki eşitsizlikler giderilmemişken intikam anlayışıyla dershaneleri kapatarak eğitimde yeni bir kaos ortamı oluşturduğunu' vurguladı. Dershanelerin kapatılmak istenmesinin öğrenciler ve aileleri açısından hem eğitim hem de ekonomik olarak daha olumsuz sonuçlara yol açtığını anlatan CHP Grup Başkan Vekili, “Eskiden makul ücretle dershanelere gidip iyi eğitim veren lise veya üniversiteleri kazanma imkânı vardı. Şimdi ise aileler dershaneler kapatılınca daha yüksek fiyatla özel okula gitme veya özel ders alma psikolojisinde hissetti. Ekonomik durumu iyi olmayan ailelerde bu durum daha fazla sıkıntıya neden oldu. Ankara'da bile iki okul arasında 80 kat seviye farkı varken, dershaneler okullar arasındaki bu açığı da kapatıyordu.” ifadelerini kullandı.
 
Engin Altay'ın diğer tespitleri ise şöyle: “Neyse ki kanunla yapılan bu kanunsuzluk mahkeme tarafından durduruldu. Yüksek Mahkeme'nin kararı doğru ve yerinde bir karardır. Mahkemeye yaptığımız iptal başvurumuzdaki gerekçelerin tümü AYM'nin gerekçeli kararında yer buldu. Eğer Türkiye demokrasi rejimi ile idare ediliyorsa, Anayasa'da yazıldığı gibi kuvvetler ayrılığı prensibi yürürlükteyse hükümetin AYM kararına saygı duymaktan, mahkeme kararını yerine getirmekten başka çaresi yok. Hükümet isterse bu konuyla ilgili yeni bir hukuki altyapı oluşturabilir. Kaldı ki şu anda kim muhalefet kim iktidar belli değil. CHP'nin hükümet olduğu bir modelde hem aileler hem de dershane çalışanlarının yaşadığı mağduriyetler giderilecektir. Mahkeme kararı adeta kanun gibidir, hatta kanundan da üstündür. Kanunlar Anayasa Mahkemesi tarafından bozulduğu vakit yeni bir kanun yapılana kadar geçerlidir. Bu karardan sonra artık dershaneler faaliyetlerine devam edebilir. Vatandaş özel okul açabiliyorsa dershane de açar, faaliyetlerini kaldığı yerden sürdürür.”

GÜRSEL TEKİN: KARARI TANIMAMAK ANAYASA DARBESİ OLUR

CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, iptal başvurusundaki gerekçelerinin AYM tarafından da uygun bulunmasının ‘tespitlerinin ne kadar doğru olduğunu gösterdiğini' aktardı. Milli Eğitim Bakanlığı'nın, AYM kararını mutlaka uygulaması gerektiğini vurgulayan Tekin, “Anayasa Mahkemesi'nin kararını tanımamazlık, bir Anayasa darbesi olur. Bunu kabul etmek mümkün değil.” dedi.
 
Bakanlığın, ‘dershane kavramı artık yasalarda yok' yaklaşımına karşı çıkan Tekin, “Bu durum, ‘Anayasa'yı doğrudan ihlal edemiyoruz, Anayasa Mahkemesi kararının arkasından dolanalım' demek olur. Hukuk devleti anlayışıyla bağdaşmaz. Bakanlığın ısrarla bunu bir başka şeyle geçiştirip istediğimiz şekilde uygulayalım mantığı doğru bir yaklaşım değil.” ifadelerini kullandı. Gürsel Tekin ayrıca, Anayasa'ya aykırı ne varsa bunu mahkemeye götürmeye kararlı olduklarını dile getirerek, “Sadece dershanelerle ilgili değil, Anayasa'ya aykırı ne varsa, Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu veya Milli Eğitim Bakanı ile ilgili de Anayasa'ya aykırı bir karar alınırsa biz aynı duyarlılığı yine gösteririz.” diye konuştu. 


Zaman